11 CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Adana’da buluştu

Yerel seçimlerinden ardından CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanlarının sorunları aşma, çözüm yolları üretme ve geliştirme adına aldıkları  karar doğrultusunda düzenlen Büyükşehir Belediye Başkanları Koordinasyon Toplantılarının üçüncüsü Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Sheraton Oteli’nde yapılan toplantıya Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar yaptı.

Başkan Zeydan Karalar, belediye başkanlarını Adana’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Yönettikleri kenti yüreğiyle, bileğiyle, ekibiyle, aklıyla kazanmış 11 ayrı ‘Bir numaralı’ başkan görüyorum burada. Toplantımıza isim verirken Adanalı büyük yazar Orhan Kemal’in Çukurova insanlarını yazdığı ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’ romanına selam gönderdik. Orhan Kemal o romanda bir çelişkiye dikkat çeker: Bunca bereketin, zenginliğin içinde yoksul kalan, ölümüne çalışan insanlardan söz açar. Orhan Kemal bunu dert etmiştir. Bizim de derdimiz tam bu. Ülkemizin bereketli toprakları üzerinde sömürü, yağma bitmedi. Köylerimiz hayalet köylere dönerken, kentlerimiz bereketli topraklar üzerine dikilen beton tarlalarına döndü. Önce ekmekler bozuldu, sonra tohumlar yok edildi. Toprağı zehirlemenin adı tarımcılık, madencilik oldu. Belediye başkanı olduğum günden beri neredeyse her gün bir ekip geliyor ve bana 'akıllı kentler’ ile ilgili projelerden bahsediyor. Kentlerimiz akıllı, telefonlarımız akıllı, televizyonlarımız akıllı; bir biz akıllı değiliz. Teknoloji ve dengesizlik hepimizin aklını aldı. Peki nasıl akıllı olabiliriz? Biraz durarak, biraz yavaşlayarak. Bu baş döndürücü gündemden biraz uzaklaşıp düşünmeye, planlamaya, kendimize orta ve uzun vadeli hedefler koymaya başlayarak.”

 Başkan Zeydan Karalar’ın konuşmasının ardından toplantı gündemine ve sunumlara geçildi.

İlk sunumu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Bilgi Teknolojileri Danışmanı Melih Gecek yaptı. Gecek, İstanbul buluşmasında yapılan Akıllı Kentler Bilişim Çalıştayı’nın sonuçlarını paylaştı.

Gecek, merkezi yönetimin son dönemde yaptığı hukuki düzenlemeler nedeniyle yerelde vatandaşlara yansıyacak problemlere değindi.

İkinci sunumu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dijital İletişim Koordinatörü Ulaş Yılmaz yaptı. Yılmaz, Sosyal Medya Çalıştayı’nın sonuçlarını aktardı.

Ulaş Yılmaz’ın konuşmasında vurgu yaptığı ana hatlar şunlardı:

*İletişim ajansı ve ekipleri oluşturarak “içerik fabrikaları” kurmalıyız.

*Dijital medya satın alma ve doğru hedefleme ile devamlı bir iletişim yapmalıyız.

*Genel gündeme değil yerel gündeme odaklanmalıyız, akılda kalıcı ve hizmet odaklı iletişim kurmalıyız.

*Duygu bağı kuran samimi insan hikayelerine odaklı, kapsayıcı içeriklerle anlatıyı güçlendirmeliyiz.

*Veri bazlı iletişime hazır hale gelmeliyiz.

*Çağrı Merkezimizi dijital medyayı da içerir hale getirmeliyiz, düzenli raporlama ve analiz yapmalıyız.

Üçüncü sunumu  İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Ertuğrul Tugay gerçekleştirdi. Tugay, İzmir Tarım Çalıştayı Sonuç Bildirgesi’nin içeriğini paylaştı.

“Başka bir tarım mümkün” felsefesi ile sözlerine şu başlayan Ertuğrul Tugay, bu konuda 4 basamaklı bir politika ürettiklerini kaydederek, şu konulara  değindi:

“Üretici pazarlarının açılmasını, küçük ölçekli üreticileri büyütmeyi,  üretici örgütlerini desteklemeyi, ürünü işlemeyi ve son mamul haline getirilmesini sağlamayı, yerli tohuma sahip çıkmayı ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Temel ilkelerimiz; çevre dostu, İklim değişikliği ile uyumlu, katma değeri yüksek, girdi maliyeti düşük, küçük üretici dostu, biyolojik çeşitliliği koruyan bir yapıdadır.”

Ortadoğu’daki gelişmeler ve bölge kentlerine etkilerini Emekli Büyükelçi CHP Dış Politikalar Danışma Kurulu Üyesi Osman Korutürk anlattı.

Türkiye’nin yalnızlaşmasının, Türkiye’nin Ortadoğudaki politikasından kaynaklandığını kaydeden Korutürk, “Hiçbir Arap oluşumu Türkiye’yi lider olarak kabul etmez. ‘Sizin yönetiminiz altına girmeyiz’ derler. Suriye ile neredeyse savaş halindeyiz. Mısır; Müslüman Kardeşler orada da muvaffak olamadı.

Türkiye Ortadoğu’da önceden itibarlı bir ülke konumundaydı. Şu anda durum değişmiş durumda  Birleşik Arap Emirlikleri ile de aramız iyiyken Müslüman kardeşler darbesi ile 5 kişinin Türkiye’ye sığınmasından dolayı ilişkiler bozuldu” diye konuştu. Koruturk, Batı ile ilişkilerimizin de iyi olmadığını söyledi.

Günün son sunumunu İklim Değişikliği başlığıyla Prof. Dr. Ali Kocabaş yaptı. Prof. Kocabaş, “Sürdürülebilir Kalkınma Değil, Sürdürülebilir Bir Gelecek ve Yaşam” vurgusu yaptı.

Prof. Kocabaş, insan ırkının geleceği açısından hayati önem taşıyan konulara değindi:

*İklim krizi 21'inci Yüzyılda en büyük sağlık tehdidi olabilir.

*DSÖ'nün 101 ülkede yaptığı araştırma sonuçlarına göre pek çok ülkenin iklim krizine karşı hazırladıkları planları hayata geçirilemedi.

Prof. Kocabaş, 22-25 Ocak tarihleri arasında Davos'ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu öncesinde yayımlanan Küresel Riskler 2019 Raporu'ndan şu başlıklara dikkat çekti:

*Dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük riskler;  şiddetli hava olayları, iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık, büyük doğal afetler, biyolojik çeşitlilik kaybı ve insan eliyle yaratılan çevre felaketleri olarak açıklandı.

*Çevresel risklerin aynı zamanda kentsel altyapının oluşturulması ve geliştirilmesi için de sorun oluşturduğuna işaret edilen raporda, bu yıl en etkili beş küresel riskten dördü iklimle ilgili gösterildi.

*Dünya nüfusunun yüzde 91’i kirli hava soluyor

*Her yıl 7 milyon insan  hava kirliliği nedeniyle ölüyor

*Her yıl 4.2 milyon insan dış ortam hava kirliliği nedeniyle ölüyor

*Her yıl 3.8 milyon insan yemek pişirmek, ısınmak ve aydınlatma için kullandıkları biyomas yakıtlar ve kötü sobalarından çıkan  dumanlar (iç ortam hava kirliliği) nedeniyle ölüyor

*Felç, akciğer kanseri ve kalp hastalıklarının üçte birinde neden hava kirliliği

*Hava kirliliğinin sağlık etkileri tütün dumanına benzer  ve hatta biraz daha fazla

*Hava kirliliğinin etkisinden kaçmak güç

Toplantının öğleden sonra gerçekleştirilen bölümünde, CHP’li 11 Belediye Başkanı genel değerlendirme yaptı ve çeşitli konularda ortak kararlar aldı.

Başkan Zeydan Karalar, alınan kararları açıklamadan önce ülkemizde yaşanan bazı felaketlerle ilgili üzüntülerini dile getirdi. Elazığ’da meydana gelen deprem, Van’da yaşanan çığ ve İstanbul’da meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarını başsağlığı, yaralılara da içil şifalar diledi.

Alınan kararlar şöyle:

1-11 Büyükşehir Belediye Başkanları Adana toplantısında, yaşanacak olası tüm afet çalışmaları ile 11 Büyükşehir Belediyesi adına nisan ayı toplantısına ev sahipliği yapacak Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız tarafından gerçekleştirilecek birlikteliğe kadar, başta deprem olmak üzere, raporlar sunularak iş birliği yapılması konusunda karar birliğine varıldı.

2-Göç ve sığınmacı konusunda ülkemizde mevcut durum, bütün yerel yönetimleri gündelik hayatta ciddi sıkıntılara sokmaktadır. Bu konunun ayrıntılarıyla araştırılması için görüş birliğine varıldı. Şu anda bile Türkiye’yi tehdit eden yeni göç dalgaları ve yeni sığınmacı girişlerinin gündemde olması sebebiyle  alınması gereken tedbirler yerel yönetimlerin güçlendirilmesi hususunda çalışmalar yapmak üzere, nisan ayına kadar rapor oluşturulması konusunda, bu konudaki deneyimleri nedeniyle Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız görevlendirilmiştir.  Onun liderliğinde hazırlanacak çalışma, nisan ayında kamuoyu ile paylaşılacak. Göç konusunda Ankara’nın da bu koşulları göz önüne alarak kalıcı bir göç politikası oluşturarak, tüm yerel yönetimleri de sürecin içine alarak çözüm oluşturması gerekmektedir.

3-CHP’li Büyükşehir Belediyelerinde yapılan ve yapılacak olan yatırımlarda bazen devletimizin kurumlarınca onay verilmesi konularıyla ilgili çifte standart yaşanmaktadır. Halkımıza hizmet etmek istiyoruz. Başta ulaşım olmak üzere, metro hatları, ulaşım gibi konularda gerekli izin konusunda ve ilgili süreçlerde taleplerimiz karşılıksız kalıyor. 40 milyon insanın yaşadığı kentlerimizdeki bu tür süreçlerin  yatırım planına alınması, hazine garantisi verilmesi  gibi konularda ve işlemlerde her belediyeye eşit davranılması, siyasi ayrımcılık yapılmaması konusunda ve karar verme aşamalarında hükûmet yetkililerine ve ilgili bürokratlara hassas olmaları uyarısını yapıyoruz.

4-Başta raylı sistemler ve ulaşım olmak üzere bir çok konuda kredi bulma, iş birliği yapma ve teknik  konularda ortak çalışmalar gerçekleştirme konularında da birlikte hareket etme kararı aldık.

5-Tarım, kooperatiflerle iş birliği konularında; Tarım Masamızın yaptığı hazırlıkları değerlendirdik. Üreticiden tüketiciye  en uygun ürünlerin ulaşması, işletmelerin kurulması konularında karar birliğine vardık. Başta 11 Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Türkiye’deki tüm üretici kooperatiflerimizle  iş birliği yapma konusunda kararlı olduğumuzu kamuoyu ile paylaşırız.

6-5393 Sayılı Belediye Kanununda yapılması düşünülen bir kısım değişiklik taslağı ile ilgili sağda solda ve sosyal medya üzerinde dağıtılan bir taslak görmekteyiz. 11 Eylül 2019’da, 30 Büyükşehir Belediyesi ile Cumhurbaşkanı nezdinde katıldığımız toplantıda aramızdan seçilen 3 belediye başkanının içinde olduğu bir komisyon ile bu taslağın hazırlanacağı düşünülürken, 5 ay sonra, halkın oylarıyla seçilmiş ve ülkemizin yüzde 50’ye yakın nüfusunun yaşadığı şehirlerin 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak; Sayın Cumhurbaşkanının kurulan komisyonla birlikte çalışma yapma sözünün tutulmasını temenni ediyoruz.

Alınacak tüm kararların; atanmışların dayatmasıyla değil, 80 milyon vatandaşımızın temsiliyle, yerel yönetimler anlayışına uygun olarak gerçekleşmesini demokrasinin gereği olarak görüyoruz. En yakın zamanda komisyonun çalışmalara başlayarak sağlıklı bir kanun taslağının hazırlıklarının başlatılmasını talep ediyoruz.