12 Ekim Mitingi’nin iptaline tepki: Kaz Dağları’nı da barışı da ancak mücadele ederek savunabiliriz

12 Ekim’de yapılması planlanan “Kaz Dağları Su ve Vicdan Mitingi” belediye ile Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyonu kararıyla iptal edildi. İptale “Suriye’de başlatılan askeri harekat üzerine ulusal bütünleşme duygusu” gerekçe gösterildi. Koordinasyon’un bu kararına tepki gösteren ekoloji topluluklarından Her Yer Kazdağları, “Yaşam savunusu; insan, hayvan, ağaç ayırt etmeksizin var olan bir mücadele alanıdır. İptal edilen mitingin gerekçesi bu gerçekliği yok saymakta” dedi. Ekoloji Birliği de “Ekolojik yıkım durmuyorsa mücadele de durmamalıdır” açıklamasıyla tepkisini dile getirdi ve mücadele çağrısı yaptı. Halkevleri ise 12 Ekim Su ve Vicdan Mitingi’nin AKP iktidarının Suriye'nin kuzeyinde başlattığı savaş nedeniyle ertelenmesine karşı bir açıklama yayımlayarak “Kaz Dağları'nı da barışı da ancak mücadele ederek savunabiliriz” dedi.

Kaz Dağları’nda 12 Ekim Cumartesi günü Çanakkale’de yapılması planlanan “Kaz Dağları Su ve Vicdan Mitingi” Kuzey Suriye’ye dönük başlatılan operasyon nedeniyle iptal edildi.

Mitingi iptal etme kararı Ege ve Marmara Belediyeler Birliği, Çanakkale Belediye Başkanlığı ve Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyonu tarafından alındı.

Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu’nca yapılan açıklamada kararın “Türkiye’nin Suriye’de başlattığı askeri harekat üzerine ulusal bütünleşme duygusu sebebiyle alındığı” bildirdi.

Koordinasyon tarih belirtmeksizin yapılması planlanan mitingin “ileri bir tarihe alınması üzerine tartışmalar yürütüldüğünü” aktardı. Koordinasyon'dan aypılan açıklamada, “İnsani ve vicdani olarak almış olduğumuz miting erteleme kararı ruhsatın yenilenmesi ve madencilik faaliyetlerinin devam etmesi için bir gerekçe oluşturmamalıdır. Kirazlı Balaban’da sürdürülen madencilik faaliyetlerine derhal son verilmeli, maden ruhsatı yenilenmemelidir.”denildi.

Ekoloji örgütlerinden karara tepki

Ancak bu ucu açık “erteleme” kararına bazı ekoloji örgütleri tepki gösterdi. Her Yer Kazdağları, “Yaşam savunusu; insan, hayvan, ağaç ayırt etmeksizin var olan bir mücadele alanıdır. İptal edilen mitingin gerekçesi bu gerçekliği yok saymakta” diyerek mitingin iptal edilmesini eleştirdi.

Basına, Kamuoyuna ve Komite’ye,

Su ve Vicdan Mitingi’nin ertelenme kararına ilişkin açıklamamızdır. Herkesi 12 Ekim’de saat 13:00’te Çanakkale İskele Meydanı’ndaki kitlesel basın açıklamamıza davet ediyoruz. pic.twitter.com/qwJVA75lov

— Her yer Kazdağları (@heryerkazdaglar) October 10, 2019

Her Yer Kazdağları sosyal medya hesabından “Ruhsatın yenilenmesine yönelik kamuoyu baskısını oluşturabilecek bu mitingin ertelendiği tarihin net olmaması iptal hükmündedir. Bu nedenle barışın kenti Çanakkale’de tam da insani ve vicdani sebeplerle barışı ve yaşamı savunan bizler, tertip komitesini verdiği erteleme kararından vazgeçmeye ve herkesi Kazdağları’ndaki katliama dur demek, Alamos Gold ve yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik’in sona eren ruhsatının yenilenmemesi için sesimize ses vermeye çağırıyoruz. Başta Çanakkale halkı olmak üzere tüm yaşam savunucularını 12 Ekim 2019 saat 13:00’te Çanakkale İskele Meydanı’nda yapacağımız basın açıklamasına davet ediyoruz. Savaşların olmadığı, doğanın talan edilmediği bir gelecek için dayanışmayla.” denildi.

Ekoloji Birliği de “Ekolojik yıkım durmuyorsa mücadele de durmamalıdır” başlıklı bir açıklama yaparak mitingin ucu açık bir şekilde ertelenmesine tepki gösterdi. Açıklamada “Suriye’ye operasyon nedeniyle şirketler talana ve yıkıma ara vermediklerine göre bizler de mücadelemize ara vermemeliyiz” denildi. Birlik, Çanakkale Mitingi’nin ertelenmesine karşın 26 Ekim’de Ankara’da yapılacak “İklim Krizine ve Ekolojik Yıkıma DUR diyoruz” mitingi için çağrı yaptı.

Ekoloji Birliği Basın Bülteni-09.10.2019

Ekolojik Yıkım Durmuyorsa Mücadele de Durmamalıdır!

Kazdağları Su ve Vicdan Mitingi iptali ile ilgili açıklamamız ?? pic.twitter.com/lqBFcBazAd

— Ekoloji Birliği (@ekolojibirligi) October 9, 2019

Halkevleri: Kaz Dağları'nı da barışı da ancak mücadele ederek savunabiliriz

Erteleme kararıyla ilgili açıklama yapan Halkevleri, “Kaz Dağları’nı da barışı da ancak mücadele ederek savunabiliriz” dedi ve 12 Ekim Su ve Vicdan Mitingi’nin yapılması için çağrı yaptı.

Çağrıda şu ifadelere yer verildi:

Bu savaş, halklar, iktidara ve sermayeye karşı hakları için doğa için mücadele edenler “sussun” diye. Biz sustuğumuzda, Alamos Gold siyanürle madencilik yapmaya devam edecek, iktidar maden projelerini onaylamaya devam edecek durmayacak, savaş onlara yarayacak.

Barışı da Kaz Dağları’nıda ancak mücadele ederek savunabiliriz! Tertip Komitesi kararını geri almalıdır, 12 Ekim’de Kaz Dağları için buluşma gerçekleştirilmelidir.

İZMİR YÜRÜYÜŞÇÜLERİ, YÜRÜYÜŞLERİNE DEVAM EDİYOR

Öte yandan mitingin ertelendiği haberine rağmen, yürüyüşlerine devam etme kararı alan Efemçukuru’ndan Kaz Dağları’na Su Vicdan Yaşam Yürüyüşü Koordinasyonu, bilgilendirmede bulundu. Yapılan açıklamada, “Çanakkale’deki 12 Ekim Kaz Dağları Su Vicdan mitinginin ertelendiğine dair tartışma ve bilgilere bağlı olarak yürüyüş grubumuz durumu değerlendirip, yürüyüşümüzün planlandığı şekliyle devam etmesine karar vermiştir. Bugün başarıyla tamamladığımız program yarın saat 9.00’da Gencerli sahilinde basın açıklaması yaparak devam edecektir. Bizi takip eden yurttaşlarımıza ve bütün kamuoyuna duyurulur” denildi.

EMEP: KESİNTİSİZ OLARAK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEYE DEVAM ETMELİYİZ

Emek Partisi Çanakkale İl Örgütü de, erteleme kararını doğru bulmadıklarını ifade ederek, “Bu çağda barışçıl yöntemler ile sorunların çözülmesi mümkün iken Ortadoğu’da yürütülen emperyalist paylaşım savaşından istediği payı alamayan hükümet, ülkemizi bir bataklığa doğru sürüklemektedir. Savaş egemen güçlerin kendi iktidar hesaplarına ülkemizi halkımızı alet ettikleri kanlı bir oyundur. Ayrıca savaş doğanın gezegenimizin büyük tahribatlar ile yok oluşu demektir. Bu savaşta emekçilerin bir çıkarı yoktur. Aksine ağır ekonomik krizin yarattığı işsizlik yoksulluk bu savaş ortamında katlanarak daha büyük bir yıkıma sebep olacaktır. Emperyalist kapitalist şirketler savaşı gerekçe göstererek doğayı tahrip ettikleri faaliyetlerden vazgeçmiyorlar. Bu şirketler aşırı kar uğruna tüm eko sistemi yok etmekteler. Onun için yaşamadan emekten barıştan ve doğadan yana yürüttüğümüz mücadele alanlarından asla geri çekilmemeliyiz. Kesintisiz olarak mücadelemizi sürdürmeye devam etmeliyiz. Gücümüz birliğimizdir. Birleşe birleşe kazanacağız” dedi.

Ne oluyor?

Kaz Dağları’nda Kirazlı ve Balaban köyleri yakınında ve Çanakkale’nin içme suyu barajı Atikhisar’ın yanı başında altın madenciliği yapılmak isteniyor.

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nın (TEMA) uydu görüntüleri üzerinden yaptığı tespite göre, altın madeni için bölgede kesilen ağaç sayısı 195 bin.

Kaz Dağları’nda Alamos Gold maden şirketinin ekokıyımına karşı ise haftalardır “Su ve Vicdan Nöbeti” sürüyor.