4 bin 500 yıllık ayak izleri Manisa'da sergileniyor

4 bin 500 yıllık ayak izleri Manisa'da sergi... Sindel Mahallesi’ndeki fosil ayak izleri, 1960'larda Demirköprü Barajı kazılarında keşfedildi. 4 bin 200 ila 4 bin 500 yıl öncesine ait bu izler, Sindel Volkan Konisi’nin patlaması sırasında oluştu.

Sindel Mahallesi yakınlarındaki fosil ayak izleri, ilk kez 1960'lı yıllarda Demirköprü Barajı'nın yol kazı çalışmaları sırasında keşfedildi. Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, bu izlerin Sindel Volkan Konisi'nin ilk patlama döneminde meydana geldiği ve hem çocuklar hem de yaşlılar gibi çeşitli insanlara ve hayvanlara ait izleri barındırdığı belirlendi. Ayak izlerinin yaşının ortalama 4 bin 200 ila 4 bin 500 yıl arasında olduğu tespit edilirken, izler doğal ortamda korunmaya devam ediyor. Ayrıca, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından incelemek üzere alınan bir örnek, Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı'nın interaktif müzesinde sergilenmeye başlandı.

Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı sorumlu mühendisi Yiğit Karakuzu, fosil ayak izlerinin oluşumunu şu şekilde açıkladı: "Bu jeosit, Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı'nın en önemli bilimsel alanlarından biridir. Yaklaşık 4 bin 200 ila 4 bin 500 yıl önceki bir geçmişe sahip. Salihli'deki Sindel Volkan Konisi'nin eteklerinde yer alıyor. İzler, ilk olarak 1960'lı yıllarda Demirköprü Barajı inşaatı sırasında yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıktı. Sindel Volkan Konisi'nin ilk patlama anında, volkanın kül püskürttüğü ve bu külün yağmurla birleşerek çamur haline geldiği, ardından o dönemde bölgede yaşayan insanlar veya insansı türler tarafından oluşturulan ayak izlerini bıraktığı düşünülüyor. İlginç bir şekilde, arkeologların tahminlerine göre bu insanlar volkanın patlamasından korkup kaçmak yerine, sakin bir şekilde volkanın yanına doğru ilerlemişlerdir. Ayak izlerinin yönü, volkanın tehlikesinden kaçmadıklarını gösteriyor. Ayrıca, bu fosil ayak izleri arasında çeşitli hayvan izleri de bulunmakta. Bazı izlerin kadınlara, bazılarının ise çocuklara ait olduğu değerlendiriliyor. Kül tabakasının üzerine basılan bu izler, ikinci bir patlama sırasında gelen sıcak külle kaplanarak günümüze kadar taşlaşmış halde korunmuş. Sergilenen ayak izlerinin ortalama 44-45 numara olduğu ve bir erkeğe ait olduğu düşünülüyor."