ABC Kritik | Çağlar Ezikoğlu | Cevap ver Fethullahçı Erkan Tan!

Başlıkta ismini zikretmiş olduğum bu şahıs yandaş medyanın kendisine bahşetmiş olduğu bir köşede ‘Gezicilerin başları kesilmelidir’ ifadelerini kullanmış. Bu platformdan beni takip eden okuyucularımız, siyasi iktidar içerisinde yuvalanmış ve takiye yaparak Fethullahçılıklarını gizlemeye çalışan terör örgütü mensuplarını her fırsatta ifşa ettiğimi gayet iyi biliyor. Bu ifşalarım sonrası şahsıma yapılan suç duyuruları veya şikayetler süre gitse de, bu yolumdan bir kez bile dönmedim bundan sonra da dönmeyeceğim. Bugünün talihlisi ise bu ülkenin yurttaşlarını ‘başlarını kesmekle’ tehdit eden Fethullahçı Erkan Tan adlı şahıs.

Bir zamanlar FETÖ güzellemesi yapıyordu... 'Gezicilerin başları kesilmelidir'

Şimdi bu zararlılara Fethullahçı sözü ile seslenildiği zaman fazlasıyla alınıp çok üzülüp üstüne savcılıklara koşup şikayet üstüne şikayet ediyorlar ama arşivlerin yalan söyleme gibi bir huyu hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olmayacak. Erkan Tan adlı şahsın bu sözlerinden sonra kendisinin sosyal medyada FETÖ örgütü elebaşını güzellediği videoları ortaya çıktı. Bu şahıs o videolarda bir zamanlar ekranlarda Fetullah Gülen'e güzellemeler yaparak "yüreğimiz buruk, dönün artık özledik" çağrısı yapıyordu.

'Gezicilerin başları kesilmelidir' diyen Erkan Tan'a 'FETÖ' hatırlatması!

Fakat görebildiğim kadarıyla, sosyal medyada Erkan Tan’ın Twitter üzerinden 2012 yılındaki Türkçe Olimpiyatları övgüleri ve bahse konu video dışında başka bir delil ortaya konulmamış şahsın Fethullahçılığı hakkında. Tabi burada Erkan Tan’ın yazılı basından ziyade daha çok görsel basında çalışmasının etkisi olsa gerek. Yine de dikkatli takip eden gözler için Erkan Tan adlı şahsın gözden kaçan ve biyografisinde fazlaca değinilmeyen bir macerası daha var; o da 2013 yılında hem de Gezi sürecinde yaklaşık 3 aylık Yeni Şafak Gazetesi’ndeki köşe yazarlığı.

Peki ne yazıyordu Erkan Tan Yeni Şafak Gazetesi’nde. Elbette engin derin bilgi birikimlerini paylaşmıyordu. Aksine bağlı olduğu FETÖ’nün örgüt propagandasını büyük bir hızla okuyucuya aksettirmeye çalışıyordu. 22 Mayıs 2013 tarihli yazısına şöyle bir bakalım ne demiş bu şahıs;

“16-19 MAYIS tarihleri arasında Los Angeles''da kültür ve yemek festivali düzenlendi. Ben de Pasıfıca Instıtute''ün davetlisi olarak bu muhteşem etkinlikteydim. İçinde bu kadar zenginlik bulunduran bir etkinliği bir kıtadan diğerine taşımak olağan üstü zor ve meşakkatli bir iş. Düşünebiliyor musunuz? Ankara''dan Los Angeles'' a sadece kendinizi taşımak uçakla 14 saat. Tamamen gönüllü Pasıfıca Instıtute mensuplarının insanüstü çabalarıyla saraylar, peri bacaları, camiler, kiliseler, İstanbul Boğazı dünyanın öbür ucuna taşınmıştı…”

Erkan Tan adlı şahıs, Pacifica Institute tarafından düzenlenen organizasyonu yazısı boyunca defalarca övmüş. Peki nedir bu enstitü? Bahse konu enstitü ABD’deki FETÖ yapılanmasının çatı örgütlenmelerinden birisi. 2009 yılından bu yana da bahse konu festivallerle örgüt propagandasını ABD’de yürütmeye devam ediyor. 2009 yılında çıkan haberleri incelediğimizde ise; bahse konu festivale Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Fonu’nun da mali destek sağladığı ortaya çıkmıştı. 2013’den sonra yani öküzün ölüp ortaklığın bitmesine müteakiben, yandaş medya bahse konu enstitünün örgüt faaliyetlerini birdenbire hatırlayıverdi. Pasifik Enstitüsü’nün arkasındaki isim aynı zamanda FETÖ’nün Gaziantep’teki en büyük kasalarından birisi olan Nakıboğlu ailesi. Anadolu Ajansı’nın aktardığı habere göre; Konferans, seminer, kültürel etkinlikler adı altında çeşitli etkinlikler düzenleyen Pasifik Enstitüsünün üzerinde çalıştığı en önemli konu ise dinler arası diyalog çalışmaları. Bu örgüt üzerinden Yahudi ve Hristiyan gruplarla yakın ilişki geliştiren FETÖ mensuplarının, kilisede ve sinagoglarda iftar ve ziyaret programları düzenledikleri enstitünün internet sitesinde yer alan görsellerden anlaşılıyor.

O zaman sormak lazım, eeyyy Mehteran Başı Erkan Tan, sen Fethullahçı örgütün organizasyonu ile ABD’de ne işin vardı? Hangi örgüt elemanlarıyla nasıl görüşmeler gerçekleştirdin? Hani sen ve bağlı olduğun yandaş medya sabah akşam FETÖ ile Gezi arasında var olmayan bir bağı uydurmaya çalışıyor ya; sahi sen ve senin gibi diğer yandaşlar Gezi öncesinde FETÖ üyeleriyle böylesi bir organizasyonda neler görüştü neler paylaştı? FETÖ’nün himmet adı altında topladığı yasadışı paralar ile ABD’de bir elin yağda bir elin balda ağırlanırken, bugün FETÖ düşmanlığı yapmaktan hiç mi utanmıyorsun, hiç mi yüzün kızarmıyor?

Dur daha bitmedi, mehter müdavimi Fethullahçı! 19 Haziran 2013 tarihinde Gezi protestoları sonrasında yazdığın yazıda şunları demişsin;

“Batılıların Türkiye"deki muhafazakarlığa doğru değişimden rahatsız olduklarını söylemiştim. Bu müfredat değişikliğini sadece hükümet yapmıyor. Türkiye"deki sivil toplum örgütü olan cemaatler de bu değişimde rol alıyorlar. Sokaklarda eylem yapan insanların ortak noktalarından bir tanesi de cemaat ve tarikatlara ve bunların mensuplarına, yaşam biçimlerine karşı olmalarıdır. Sonuçta Tayyip Erdoğan tek başına hareket eden birisidir. Kendisinin klasik anlamda bir cemaate mensup olmadığını söyleyebiliriz. Başbakan"a milletin ve her türlü cemaatin desteği vardır. Ancak Başbakan tek bir cemaate mensup değildir. Batılar ve ülkemizdeki endişeli modernler ve Balyozcular, Ergenekoncular Cemaatleri de hedef almış durumdadırlar. Başbakan görünür hedeftir. Görünmez hedef ise cemaatlerdir. Maalesef milletin ve memleketin hizmetinde olan cemaatlerin de hedefte olması ayrı bir üzüntü kaynağımdır”.

Cevap ver Erkan Tan Efendi, Cemaatler derken eli kanlı FETÖ’yü mü kastediyorsun? Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas olduğu ayan beyan ortaya çıkmış FETÖ tertiplerini mi savunuyorsun? Bu ‘Cemaatler’ savunması ile FETÖ’nün önüne mi yatıyorsun? Sen kim oluyorsun da, böylesine aleni bir biçimde örgüt propagandası yapabiliyorsun?

Hodri meydan, şimdi koşarak git savcılığa, ‘bana Fethullahçı diyorlar, şahsıma hakaret ediyorlar’ diye suç duyurusunda bulun! Azıcık şeref azıcık haysiyet azıcık gurur veya onura sahipsen bu dediğimi yaparsın. Ben bu satırlardan siyasi iktidar içerisinde yuvalanmış azılı Fethullahçıları her daim ifşa edip savcıları göreve çağırmaya devam edeceğim, her ne kadar büyük çoğunluğu kulaklarını kapatsa da. Ama hiçbir zaman yılmayacağım sizin gibi FETÖ’cülerle mücadele etmekten, varsa cesaretin hodri meydan, başımız da burada gövdemiz de!..