Abdurrahman Dilipak: “Kraliçe öldü” diye zulüm bitmeyecek

“Elizabeth” gitti, “Liz” geldi de!

Bir “Cennetlik kadın” gitti, bir diğeri geldi. “Elizabeth”in böyle bir anlamı var. Liza, Eliza hep oraya gönderme yapar. Tabii vardıkları yer uyandıkları gün gösterilecek onlara. Arkalarında kan ve gözyaşları bırakarak gittiler. “Bir damla kan, bir damla petrol” diye bölgemizi kan gölüne çevirdiler. Kim olursa olsun, suçu ne olursa olsun, günahkâr da olsa, o bir insan. Artık onun hesabı Allah’a kaldı.  İnsanların çoğu da cehennemi boylayacak. O her bir kayıp, aslında Şeytan'ın başarı hanesine yazılan bir kazanımdır. Sonunda kaybeden bir insanlık ailesi oluyor. Öte yandan, Allah, Cenneti de Cehennemi de boşuna yaratmadı. İnsanların çoğu o büyük “hüsran”ı yaşayacak. Yaptıkları zulümlerin, çaldıkları malların hesabının bir gün sorulacağı ve hesaplarının görüleceği onlara daha önce hatırlatılmıştı. Buradan bakınca da “Zalimler için yaşasın cehennem!”

Abdurrahman Dilipak: Matruşka tipi bir krizle karşı karşıyayız

“Kraliçe öldü” diye zulüm bitmeyecek. Belki daha beteri gelecek. Bu biraz bizim imtihanımızla ilgilidir. Biraz azan, sapıtan bir toplumu yola getirmek için belki de Allah bir takım zalimleri bizim başımıza musallat etmektedir. Belki de bizim başımıza onları musallat ederken, bizim ellerimizle onları cezalandırmak istiyor da olabilir. Biz onları cezalandırmaz, onlardan korkar, onlara yardım eder ve onlara karşı sessiz kalırsak korkarım onları yakacak ateş bize de dokunur. Sonuçta biz kendimizi değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir.

12 gün sürecek protokol başladı. 12 gün resmi matem. Cenaze 9. Gün lahide kaldırılacak. 19 Eylül'de de kraliçe gömülecek. Bakalım yeni dönemde İngiltere’de ne gibi değişiklikler olacak ve İngiltere yeni dönemde Balkanlar, Rusya, “Ortadoğu” denilen bölgede, Çin’de, Hindistan’da “Ben buradayım” diyecek mi?

Yeni kral, kraliyetin İslam politikasında kilit role sahip bir isim. Aynı kişi WEF’la yani Global Reset’çilerle de bir arada. Rothchildgiller’le de beraber. Çar ailesi ile de Yunan kraliyet ailesi ile de akrabalık bağları var. Önümüzdeki dönemde İngiltere birçok yerde ABD ile karşı karşıya gelecek. İngiltere bir yandan kendi iç sorunları ile uğraşırken, bu arada Ukrayna, Suriye-Irak, İsrail, Rusya ve Çin ile de ilgilenmek zorunda kalacak. Özellikle Irak konusu önemli. Yeni Başbakan'dan sonra 2. Adam Kürt asıllı. Nadhim Zahawi, hem Barzani ile hem de Dizayee aşireti ileri gelenleri ile yakın temas içindeki bir isim. Irak, hem Türkiye hem de İran ve Kuveyt, aynı şekilde Suriye açısından önemli bir ülke. Irak’ta; Kürtler, Araplar, Türkler yanında bir de Şii-Sünni konusu var. Irak Şiası, Arap Şiası, İran-Fars şiası. İran’ın Huzistan bölgesi de Arap Şia’sıdır. Ve her iki Şii topluluğun arası çok da iyi değil. Irak’da aynı zamanda önemli petrol yatakları var. İran’da da çok güçlü bir Azeri nüfusu yanında önemli bir Kürt ve Belüc nüfusu da var.

Abdurrahman Dilipak: Sahi “İslam Dünyası” diye bir yer var mı

Türkiye, Irak, İran ve Pakistan, İngiltere’nin de işinde olduğu bir CENTO ve RCD oluşumu vardı. Pekin'den Londra’ya uzanan bir yol bir kuşak projesi Türkiye’den geçiyor. Dolayısı ile İngiltere bu bölge ile bundan sonra daha çok ilgilenecek.

Görünen o ki, İngiltere’nin Dış politikasında Avrupa, Balkanlar, Rusya, BOP havzası, Rusya, Çin, Hindistan, ASEAN bölgesi ve Avusturalya ayrıca özel bir önem kazanacak.

İngiltere’nin harekete geçmesi beklenirken, Fransa’nın AB dışında, işin içinde Türkiye’yi de kapacağı, Balkanları da içine alan, Hazara ve Akdeniz havzasına doğru genişleyecek  yeni bir “Avrupa Birliği” oluşturma girişimini de burada not etmek gerek. ABD, Ukrayna bahanesi ile Girit’ten Baltık denizine, Adriyatik’ten Ege'ye kadar bütün bölgeyi fiilen işgal etti. Fransa kendi öncülüğünde Rus tehtidine karşı olduğu gibi ABD’nin vesayetine karşı da yeni bir Avrupa merkezli birlik oluşturma çabasında.

Şunu görelim, artık tek bir ABD, tek bir AB, tek bir Rusya ya da Çin, tek bir İngiltere yok, tek bir Türkiye ya da İsrail olmadığı gibi. Globalistler, atomizasyon sürecini başardılar. Notralizasyon süreci için her tarafı birbirine karşı ve öte yandan ülkelerin kendi içlerindeki dini, mezhebi, siyasi, ideolojik, etnik, politik, felsefi ve vicdani kanaat farklılıklarına sahip grupları birbirine karşı kışkırtıyorlar. Buna İsrail de dâhil. Bugün İsrail’de 8’li koalisyon da ayakta duramıyor. Bakalım, bundan sonra ne olacak. Görelim Mevla’m neyler. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir.

Selam ve dua ile.