'Affedilen' askeri öğrenciler general oldu: Cemaat hangi bölümlerde nasıl yapılandı?

ABC - Serdar Nâzım Yüce

15 Temmuz darbe girişiminin ana iddianamesi kabul edildi. 15 Temmuz sonrasında darbe öncesi, sırası ve sonrasına ilişkin onlarca belge, bilgi, ifade paylaşıldı. İddianamede ise 2 bin 581 sayfada bu verilerin bir toplamı görülüyor. İddianamede savcılar Cemaatin öncelikle Kuleli, Maltepe, Işıklar gibi askeri liselerde, Harp Okullarında ve özellikle de Astsubay Okullarında kadrolaşmaya giriştiklerini ileri sürüyor.

Bunun haricinde, iddianamede Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) vurgusu var, bir de fakülte yüksek okulları (FYO). GATA, yüksek notlu öğrencilerin asker-doktor olarak devam edebileceği bir kurum. Dolayısıyla Cemaatin ''kapsama alanı’ burada genişliyor. İddianamede ayrıca Cemaatin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne öğretmen, mühendis, savcı, hakim vesaire olarak girmeyi sağlayan FYO’larda, yani sivil üniversitelerde TSK adına okuyan, sonra da TSK’da mesleklerine devam eden öğrencilere markaj uyguladığı belirtiliyor.

KRİTİK NOKTALAR
Bunlar haricinde Cemaatin kadrolaşmak için göz diktiği kritik departmanlar var. Savcılar iddianamede bu departmanları şöyle sıralıyor:

a-Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı

b-General-Amiral Şube Müdürlüğü

c-Personel-İnsan Kaynaklarına

d-Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Daire Başkanlığı

e-Kuvvet Komutanlıklarında Proje Yönetim Şube Müdürlükleri

f-Personel Temin Merkezleri

g-Tayin Daire Başkanlığı

h-Atama Yapan Şubeler

i-  Kurmay Şube Müdürlüğü

j-  Kritik Yurtdışı Ateşelik ve NATO Görevleri

k-  Bilgi İşlem Başkanlıkları

l-  Askeri Okullar

m-  Harp Akademileri

n-  Karargahlarda Emir Subaylığı, Özel Kalem Müdürlüğü, İcra Subaylığı

o-  Harekat Merkezleri

p-  Özel Kuvvetler

q-  Muharip sınıflar

r-  Askeri Yargıtay

s-  GATA

t-  Muharebe Bilgi Sistemleri

u-  Elektronik Harp İmkan Kabiliyetleri

Savcılar FETÖ tayinlerinin bu departmanlara yoğunlaştığına vurgu yapıyor, “Özellikle Kuvvet Komutanlıklarındaki Personel Daire Başkanlıkları, buradaki Tayin Atama şubeleri her dönem ilgilerini çekmiştir'' diye de ekleniyor.

YUKARIDA KADROLAŞMA
İddianamede şu tespit yapılıyor:

“15 Temmuz 2016 başarısız Darbe girişimi göstermiştir ki, FETÖ, TSK’nın en üst kadrolarına atanan ve en üst rütbeleri olan general rütbesine ciddi miktarda eleman sızdırmıştır.''

Cemaatin ağırlık verdiği şey, kadrolaşmayı mümkün olduğunca üst rütbeye çıkarmak. Bunun yolu ise Harp Akademilerinde kadrolaşmaktan, TSK’nın kurmay kadrolarına buradan eleman devşirmekle oluyor. Savcılık, personellere kurmaylık sınav sorularının verilmesinin önemini de burada açıklıyor.

KADROLAŞMA, İNKÂR VE ''BİLMESİ GEREKEN’ PRENSİBİ
İddianamede, darbecilerin ifadelerine bakıldığında ''Suçu başkasına yıkma’ ya da ''itirafçı olma’ olarak açıklanabilecek eylemlerden daha ötesine rastlanmıyor. Burada yapılanma tarzı büyük rol oynuyor. Birincil olarak ''hücre yapılanması’ sayılabilir. İkincisi ise iddianameye göre ''Bilmesi gereken prensibi’. Bu prensip, en genel haliyle kadrolaşma, ulaşım, haberleşme, iletişim, kayıt ve benzeri gibi Cemaatin sırlarının her Cemaat üyesiyle paylaşılmaması. Sadece zorunlu hallerde; örneğin Cemaat üyesinin ''görevini’ tamamlaması için zorunluysa paylaşılması. Üçüncü olarak ise savcılar, ''inkâr’ politikasını gösteriyor. Yani gerektiği zamanlarda, zorunlu hallerde Cemaat üyesinin açığa çıkmamak için değerli gördüğü şeyleri bile inkâr etmesi. Buna örnek olarak 15 Temmuz ertesinde, Cemaatçilikle suçlanan bazı kişilerin bira içerken fotoğraf paylaşması, dinsiz olduğunu söylemesi sayılabilir.

Fethullah Gülen Cemaatinin TSK içerisinde yaptığı operasyon, iddianamede ''1980 öncesi’, ''1980-2000’, ''2000-2008’, ''2008-2014’ ve ''2014-Temmuz 2016’ şeklinde bölümlere ayrılmış.

''ASKERİ ÖĞRENCİDEN GENERAL ÇIKARTMA’ HEDEFİ
''1980 öncesi’ için operasyon temellerinin atıldığı dönem denilebilir. Savcılar bu dönem için Cemaatin askeri öğrencilere odaklandığını söylüyor. Yine iddianamenin başka bir yerinde “FETÖ’nün bir öğrenciden 40 yılda general çıkartma hedefi'' olduğu, buna göre operasyon yaptığı bilgisi veriliyor.

Bunun yanında bir ''paralel’ hedef de ulaşılamayan generallerin yanına emir subayı, katip ve icra subayı olarak yerleştirilmesi. Yaverlerin darbede isimlerinin neden bu kadar sık geçtiği de buradan anlaşılabilir.

FETÖ’YE İLK SORUŞTURMA 1982'DE!
80 sonrası ise, TSK’ya FETÖ’cü personel alımının hızlandığı, bir yandan da Cemaatin yurt, okul, dersane gibi ''dış’ kurumlarla ''işi askeri liselere bırakmadan’ sürece daha önce müdahil olduğu dönem olarak tarif ediliyor. FETÖ’ye ilişkin ilk resmi soruşturma ise Mayıs 1982 olarak görünüyor. İddianamede yer alan bilgilere göre Kuleli Askeri Lisesi’nde 90 öğrencinin okuldan atılmasıyla sonuçlanan soruşturma ilk resmi soruşturma olarak kayıtlara geçmiş.

İddianamede bir de haklarında soruşturma açılmış ama ya ceza almamış ya da aldığı cezalar ihraca varmamış öğrencilerden bahsediliyor. Bu öğrencilerinin tamamının 15 Temmuz’da darbenin ön saflarında yer aldığı iddiası var. Tuğgeneral Şener Topuç, 9. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Yetkin, Ardahan 2. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdem Kargın, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol ve Tuğgeneral Eyyüp Gürler soruşturmayı okullarından atılmadan atlatmış generallerden sadece birkaçı. 1985’ten başlayarak darbe girişimine kadar ''FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle sadece 400 personelin TSK’yla ilişiği kesildiği de bir başka detay.

NAMAZ YOK, ORUÇ YASAK
İddianamede soruşturmaların hızlanmasıyla alınan ''önlemler’ de sıralanmış. Buna göre, okulda birbirleriyle görüşmek, aleni olarak namaz kılmak, oruç tutmak, abdest almak ve Sızıntı dergisi ve FETÖ’yle alakalı diğer yayınları bulundurmak yasaklanmış. FETÖ’nün askeri okula soktuğu öğrenciler ikişerli üçerli gruplara ayırarak farklı abilerin sorumluluğuna verilmiş, değişik evlere gönderilmiş.