Akşener: Bir baktık ki minnoş Mr. Erdogan gelmiş

Akşener: Bir baktık ki minnoş Mr. Erdogan gelmiş

Akşener: Bir baktık ki minnoş Mr. Erdogan ge... İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Biden’ın ‘soykırım’ açıklamasına Erdoğan’ın verdiği yanıtı eleştirerek, “Bir baktık ki kafası bozulana posta koymakla övünen dünya lideri gitmiş yerine pek bir terbiyeli, şeker, pek bir minnoş Mr. Erdogan gelmiş. Rüzgar esse atarlanan sayın Erdoğan, çıkıp da “Ey Biden sen kimsin be” demek yerine “Sayın Biden” demek zorunda kalmış” dedi.

Akşener ‘tam kapanma’ kararı ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Sadece kapanıyoruz demekle olmaz. Bu süreçte devlet imkanlarını seferber edip milletinin yanında olacaksın. Makamının sorumluluğu, devlet insanlığı bunu gerektirir. Bir an önce çıkıp tam kapanma destek paketi açıklayın. Düzenli geliri olmayanlara acilen destek sağlayın” çağrısında bulundu.

Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

Böyle bir kutlu dine mensup olmamıza rağmen AK Parti iktidarının elinde Türkiye en büyük yönetim krizlerinden biri yaşıyor.

Milletimiz AK Parti’ye güvendi, yetkiye verdi ama onlar öyle bir koltuk sevdasına düştü ki, saraylara kapanıp paranın gücüne öyle esir oldular ki ne ahlak, ne takva kaldı.

Bugün bunların sonucunu her alanda tüm gerçekleriyle yaşıyoruz. Onlar sarayda sefa sürerken yönetim krizini milletçe ödüyoruz.

“UTANÇ DUYUYORUM”
Sayın Erdoğan’ın 23 Nisan’da 83 milyon vatandaşımızın gözüne bakarak yaptığı vatan tarif için önce yanlış mı duydum dedim. ‘Toprak kan dökülmemişse vatan olmaz’ dedi. ‘Ben bunu şuna benzetiyorum’ onun sözleriyle söylüyorum. ‘Arazi var, arsa var. Araziyi arsaya dönüştürmek için belli bir bedel ödemek gerekiyor.

Aksi takdirde arazinin bir anlamı yok.’ Aynen böyle dedi. Türk devletini idare eden birine vatan nedir anlatmak zorunda kalmak için utanç duyuyorum.

Baş müteahhit Erdoğan, vatanı da kupon arazi zannediyor. Vatan dendiğinde milletçe yüreğimiz titrerken, Mehmetçik can verirken, kendisi vatanı rant peşinde koşup araziler parsellemek için görüyorum.

‘Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, toprak, uğrunda ölen verse vatandır’ dizelerindeki kutsiyete bakın bir de bu dizelerden hareketle aklına arsanın ücretinden başka bir şey gelemeyen vicdansızlığa bakın.

Allah ıslah etsin. Sayın Erdoğan ve şürekası: Vatan, sizin kupon araziniz değil, şehitlerimizin bize emanetidir.

“MİNNOŞ MR. ERDOĞAN GELMİŞ”
İktidarın sergilediği bu cahillik yüzünden, Türkiye sürekli kaybediyor. Her alanda kaybediyoruz. Joe Biden’ın 24 Nisan’da yaptığı açıklama sonrasında da öyle oldu. Biden’ın sözde soykırım açıklaması milletimizi derinden yaraladı. Vatandaşlarımızın gözü kulağı sayın Erdoğan’a çevrildi.

Bir baktık ki kafası bozulana posta koymakla övünen dünya lideri gitmiş yerine pek bir terbiyeli, şeker, pek bir minnoş Mr. Erdogan gelmiş. Rüzgar esse atarlanan sayın Erdoğan, çıkıp da “Ey Biden sen kimsin be” demek yerine “Sayın Biden” demek zorunda kalmış.

Rıza Zarrab için seferber olanların en azından bir nota vermesini bekliyordum. Müzik notasına bile razıydık. Güvenlik ve işbirliği protokollerini masaya yatırmasını bekliyorduk. Sayın Erdoğan ise Biden’a kibarca sitem edip, kibarca Ermenistan’a yaptırım sinyali verdi. Sayın Erdoğan yemezler.

Bir memleket masası topla demiştik. Orada Türkiye’nin sorunlarını ortaya koy, bilgileri aktar. Onların üzerine muhalefet partilerinin genel başkanları da görüş bildirsinler ve ortaya bir karar çıksın. Ondan sonra da Türkiye’nin birliği, beraberliği içinde bir tablo çıksın demiştim.

AK Parti’nin sözcüleri, küçük büyük ortağı dahil her türlü hakaretler, sövgü ile karşılaştık. O gün memleket masasını toplasaydın bugün Mr. Erdogan olmak zorunda kalmazdın.

“KÜRSÜ DELİKANLISI SAYIN ERDOĞAN”
Kürsü delikanlısı sayın Erdoğan, nefret ettiği rahmetli İnönü’nün Johnson mektubuna koyduğu postayı Biden’a koyamıyor. Beğenmediği rahmetli Ecevit’in dünyayı karşısına alma pahasına Kıbrıs’ta gösterdiği dirayeti Biden’a karşı gösteremiyor.

Zerre hazmettiği Demirel’in İncirlik Üssü’ne Türk bayrağı diktiği o dik duruşunun yanından bile geçemiyor. O dile sakız ettiği eski Türkiye’nin başbakanlığının kırıntısını bile gösteremiyor.

Sayın Erdoğan’ın bize yutturmaya çalıştığı yeni Türkiye, Yenik Türkiye’dir. Dış politikada ise ezik Türkiye’dir. Buna izin vermeyeceğiz.

Sayın Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir. Damadını sevdiğin kadar Türkiye’yi de seveceksin. Rıza Zarrab’ı kolladığın kadar, devleti de kollayacaksın. Atadığın beceriksiz bakanların arkasında durduğun kadar millet ve memleket çıkarlarının da arkasında duracaksın.

Öyle kuyruğu kıstırıp milletimizi Haziran’daki görüşmeyle oyalamak yok, bağırma işini küçük öfkeli ortağına devredip öyle kaçıp saklanmak yok. Türk milleti senden makamına yakışır şekilde cevap vermeni bekliyor.

“ÖZÜR DİLE VE MEMLEKETİ SEÇİME GÖTÜR”
Ya beceriksizliğini kabul et, özür dile ve memleketi seçime götür. Ya saray sefasını bırakıp işini yap ya da milletimiz yetkiyi bize versin biz gerekeni yapalım.

AK Parti iktidarı Türkiye’yi yönetemiyor. Her alanda olduğu gibi pandemi yönetiminde de bunu milletçe yaşadık. Pazartesi akşamı Sayın Erdoğan tam kapanmaya geçiyoruz dedi.

Pandeminin başından beri iktidarı uyardık defalarca. Çözümler sunduk kulak asmadılar. 2021 başından beri vakalarda patlama oldu, önemsemediler. Sadece Mart ayında 8 bine yakın vatandaşımızı kaybettik. Lebaleb kongreleri yapıncaya kadar kısmi kapanma kararı bile almadılar. En sonunda kongreler bitti, kısmi kapanmaya geçtiler.

“SADECE KAPANIYORUZ DEMEKLE OLMAZ”
Şimdi de tam kapanma dediler. Tam mı yarım mı kapanıyoruz o da belli değil. Sayın Erdoğan, bu kararı önemli buluyoruz gecikmiş olsa da. Sadece kapanıyoruz demekle olmaz. Bu süreçte devlet imkanlarını seferber edip milletinin yanında olacaksın.

Makamının sorumluluğu, devlet insanlığı bunu gerektirir. Bir an önce çıkıp tam kapanma destek paketi açıklayın. Düzenli geliri olmayanlara acilen destek sağlayın.

Kapanma mücbir sebep sayılsın, vergi ödeme yükümlülüklerini bir ay erteleyin. Esnaf için kira stopajlarını sıfırlayın. Çek ve senetler 29 Nisan dahil Mayıs sonuna dahil yazılmasın. İcra takiplerini Mayıs sonuna kadar durdurun. Düşük gelirli vatandaşlarımızın evleriyle küçük esnafımızın iş yerleri için elektik faturalarını 6 aya yayarak tahsil edin. Belediyelere bağış kabul etme izni verin. Hane halkına kişi başı 500 lira hibe desteği, esnaflarımıza da çalışan başına 10 bin lira faizsiz kredi verin. Bari bu tam kapanma sürecinde milletimizin yanında olun. Bir defa olsun devlet ciddiyetiyle hareket edin.

Pandeminin başında her akşam 9’da alkışlattıkları sağlık ordumuz artık kaderiyle baş başa. Sağlık çalışanlarımızın sağlığı risk altında. Ayda 100-120 saat arası fazla mesai yapıyorlar. Ekonomik paketler önerdik, iktidar oralı bile olmadı. Yeter artık. İş bilmezliğimizin ceremesini bu fedakar insanlar çekiyor. Covid-19’u meslek hastalığı sayın, hayatını kaybedenleri şehit kabul edin. Üstün gayretin karşılığında sosyal haklarını tek çatı altında toplayın. İcatçılıkta tüm sağlık personeline ödeme yapın. Böyle vefasızlık olmaz, ayıptır, günahtır.

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER
Eğitim ordumuz da, tıpkı sağlıkçılarımız gibi çile çekiyor. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli gibi, başka başka öğretmen kadroları uydurdular, her bir öğretmenimizi, ek iş yapmak zorunda bıraktılar. Mesela, ücretli öğretmenlerimiz. Ders verdikçe ücret alıyorlar. Bu dönemde, eğitime ara verildiği için perişan durumdalar. Bakın, Haftada, hadi en yükseğinden alalım, 30 saat ders veren, bir ücretli öğretmenin eline, saati 19.70 liradan, ayda yaklaşık 2 bin 300 lira para geçiyor. İşe bakar mısınız? “Asgari” ücreti iktidar belirliyor, ama aynı iktidar, öğretmenine asgari ücretin altında maaşı reva görüyor. 100 bin ücretli öğretmenimiz var. Eğitim ordumuzun 100 bin neferine, ayda verilen ücretin toplamı, 230 milyon lira.

Yılda 9 ay çalışabildiklerini farz edersek, bir yıllık ücretlerinin toplamı, 2 milyar 760 milyon lira. İktidar, evlatlarımızı emanet ettiğimiz, 100 bin eğitim neferine, bir yıl için 2 milyar 760 milyon lirayı çok görüyor. Ama aynı iktidar, sadece İstanbul havalimanını işleten şirkete, 2020 yılı için, 2 milyar 300 milyon lira, garanti ücreti ödemekten geri durmuyor. Yani uçmayan uçağın, o uçağa binmeyen yolcunun parasını ödemekten gocunmuyor.

Öğretmenine çok gördüğünü, müteahhidine yağdırmaktan çekinmiyor. İşte size, Ak Parti’nin adalet anlayışı. İşte size, Ak Parti’nin eğitime bakışı. İşte size, dünün mücahidi, bugünün müteahhidi Sayın Erdoğan’ın, millet sevgisi. Yazıklar olsun.

Mesele sadece ücretli öğretmenlerimizle bitmiyor. Mesela atanamayan öğretmenlerimiz var. Şüyuu vukuundan beter. Artık maalesef, böyle de bir meslek kolumuz oldu. Hayaldi, Ak Parti iktidarında, bir rezalet daha gerçek oldu. Allah aşkına, bir ülkede, “atanamayan öğretmen” diye bir sorun olabilir mi? Atamayacaksan, neden öğretmen yetiştiriyorsun? Öğretmen yetiştiriyorsan, neden göreve atamıyorsun? Türkiye’de öğretmen fazlası mı var? Özel okullarda, her 8 öğrenciye bir öğretmen düşerken, devlet okullarında, her 16 öğrenciye bir öğretmen düşüyor.

Devlet okullarındaki öğretmen sayısını, özel okul seviyesine çıkarmak için, Türkiye’nin 800 bin yeni öğretmene ihtiyacı var. Yani, kaliteli eğitim sağlamak için, çok büyük bir öğretmen açığımız var. Bu kadar büyük bir açığın olduğu bir ülkede, atanamayan öğretmen diye bir sorun olabilir mi? Elbette olamaz. 800 bin yeni öğretmen kulağa fazla geliyor değil mi?

KAYNAK NEREDE?
“Kaynak nerede?” diye soracak olan Ak Partilileri şimdiden duyar gibiyim…

Oysa her 100 bin öğretmenin devlete maliyeti, sadece 8 milyar lira. Bunun 2 milyarını da, vergi olarak geri alıyor, yani 100 bin öğretmenin, devlete net maliyeti, 6 milyar lira. Bindiği uçağı satsa 50 bin öğretmene iş olur. Suriyeli sığınmacılara harcanan parayla, 800 bin öğretmenin 10 yıllık gideri karşılanır.

Kanal İstanbul’a harcayacağı parayla, Türkiye’deki her devlet okulu yıkılıp baştan yapılır, Öğretmeniyle, atölyeleriyle, özel okullardan daha iyi seviyede eğitim verilir.

Ez cümle; Mesele, kaynak meselesi değil, mesele, öncelik meselesi. 100 bin öğretmenin maaşını, tek kalemde müteahhidinin cebine koyan bu anlayış, Türkiye’yi geleceğe taşıyamaz.

“ALDIKLARI HER KURUŞ PARA HARAM, ZIKKIM OLSUN”
Ülkenin kaynağı, imkanı ve daha da önemlisi ihtiyacı varken, Sırf canı istemediği için, 800 bin öğretmenimizi atamayan bu iktidar, çocuklarımıza hak ettikleri gibi bir gelecek sunamaz. ‘Milletine nankör, yandaşına bonkör.’ olanların, milletimize yokluk ve çileden başka vereceği bir şey olamaz. Bu kadar açık, bu kadar basit, bu kadar net!

Belediyelerde bankamatik memuru olanlar, damatlar, kızlar… Sarayda yan gelip yattığı halde 5 maaş alanlar… Bütün gençlerimizin hakları üstünüzdedir. Aldıkları her kuruş para haram olsun, zıkkım olsun. Günahtır!

Ibn-i Haldun, 650 yıl önce devletin çöküş işaretini şöyle sıralamış: Yöneticilerin aykırı seslere tahammülü olmaması, baskı ve şiddeti yönetim biçimi olarak görmesi, etrafında toplananları devlet kademelerine getirmesi, yöneticilerin sebepsiz zenginleşmesi, vergileri yükseltmek, ekonomiyi bozmak, halka haksız işler yüklemek ve halkı haksız çalışmaya zorlamak. 650 yıl önceki uyarılara bakar mısınız. İşaretler tanıdık geliyor değil mi? Sayın Erdoğan ve iktidarı bunlardan kaçınacağına bunların tamamını eksiksiz uyguluyor. Bu ucube yönetim sistemi Türkiye’yi de milletimizi de mağdur ediyor. Genç işsizliği ülkemizin geleceği için bir tehlike halini aldı.

“DAHA BÜYÜK UTANÇ OLABİLİR Mİ?”
Türkiye 2019 yılında genç göçünde rekor kırdı. Gidenler çok büyük beklentilerle gitmiyor. Bazılarıyla görüşüyorum. YouTube kanallarındaki videolarını izliyorsunuzdur gençlerin. Fikirsel, beyinsel çalışma mı bedensel çalışma mı… İkisine de razı olarak gidiyorlar. Alt tarafı düzgün bir iş, itilip kakılmadıkları huzurlu bir hayat istiyorlar. Amerika’ya, Almanya’ya, Kanada’ya gidenler var. Ama asıl acı olanı Ukrayna’ya, Romanya’ya, Polonya’ya, Çin’e gidenler var. Bir ülke için daha büyük utanç olabilir mi?

"Akşener: Bir baktık ki minnoş Mr. Erdogan gelmiş" haberi, 28 Nisan 2021 tarihinde yazılmıştır. 28 Nisan 2021 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Akşener: Bir baktık ki minnoş Mr. Erdogan gelmiş haberi 2021 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Akşener: Bir baktık ki minnoş Mr. Erdogan gelmiş 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Serkut Bozkurt Genel Yayın Danışmanı

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 10:51 İkinci el otomobilde fiyatlar uçtu
  2. 10:48 Mehmet Şimşek açıkladı: Kamuda kemerler sıkılacak
  3. 10:40 Trol çeteleri, kendilerini besleyenleri hedeften çıkarabilmek için sağa sola pervasızca saldırıyor
  4. 10:35 İstanbul’da feci kaza: Kamyon ile otomobil çarpıştı: 2 ölü 4 yaralı
  5. 10:30 Karar yazarı Yusuf Ziya Cömert: Mehmet Şimşek de müteahhitlere kıyamıyor
  6. 10:22 İyi Parti'den istifa eden Salim Ensarioğlu: 60 milletvekili kendisine yer arıyor
  7. 10:17 AK Parti'yi yönetenler acilen istifa etmeli ve kendilerinden sonrakilere yol açmalıdır
  8. 09:52 Şahan Gökbakar Yılmaz Morgül'ü ti'ye aldı
  9. 09:46 AK Parti MYK'da 31 Mart analizi: En büyük darbe eski AK Partililerden
  10. 09:41 Göçmen işçi dönemi başladı: Özlem Zengin inkar etti, AK Parti'nin programında yer aldı
  11. 09:36 George Russell: Şu anda ince marjlarla dolu bir savaşın içindeyiz
  12. 09:32 Ahmet Tatlıses'in avukatı: İbrahim Tatlıses'in akli dengesi yerinde değil
  13. 09:27 Mahkemeden Dilan ve Engin Polat’a bir suçtan tahliye kararı
  14. 09:23 Bolu'da damat vahşeti: Eşini ve kayınpederini öldürdü
  15. 09:17 İstanbul'da holding binasına silahlı saldırı
  16. 09:11 Ekrem İmamoğlu yabancı basına konuştu: Türkiye rotasını çizdi
  17. 09:06 Bakan Yerlikaya duyurdu: İstanbul'da "Mahzen-29" operasyonları
  18. 09:03 AK Parti'de “Kent Lokantaları” tartışması: Erdoğan sinirlendi
  19. 08:54 Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu ihalesi MHP'li Eyyup Yıldız ile AKP'li Cevat Olçok’a verildi
  20. 08:50 AK Parti’de Rolex 'kazası': “Biz bu milletin ta kendisiyiz” diye paylaştığı fotoğrafı sildi
Politika Haberleri