Almanya'da Sosyal Demokrat Parti erken genel seçim için başbakan adayı olarak Scholz'u belirledi

Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Kurulu, 23 Şubat'taki erken genel seçimde partisinin başbakan adayı olarak Başbakan Olaf Scholz'u belirledi. 600 delegenin katıldığı Genel Kurulda, SPD Yönetim Kurulu tarafından 25 Kasım'da başbakan adayı olarak gösterilen Scholz'un adaylığı resmi olarak onaylandı.

Scholz, Avusturya'daki hükümet krizine atıfta bulunarak, burada aşırı sağcı bir başbakanın seçilmesinin istendiğini belirtti. ABD'de bazı güçlerin Batı'daki demokratik kurumları doğrudan yıkmayı hedeflediğini ifade eden Scholz, "Önümüzdeki yıllarda, ABD ile ilişkilerimizin nasıl gelişeceği konusunda belirsizlik var," dedi. Ayrıca, Donald Trump’ın, ABD'nin Danimarka'ya bağlı özerk bölge Gröland'ı kontrol etmesi gerektiği yönündeki açıklamalarına tekrar tepki göstererek, "Sınırların dokunulmazlığı ilkesi tüm ülkeler için geçerlidir," diye konuştu. Her ülkenin temel ilkelere sadık kalması gerektiğini vurgulayan Scholz, "Hiçbir ülke başka bir ülkenin arka bahçesi değildir ve hiçbir küçük ülke büyük komşusundan korkmamalıdır," değerlendirmesini yaptı.

Göçmenlik ve ekonomi konularına da değinen Scholz, 23 Şubat'taki seçimde Almanya'nın modern bir göç ülkesi olup olmayacağına karar verileceğini söyledi. Almanya'da kalıcı olarak yaşayan ve çalışan, iyi entegre olmuş, Almanca konuşan göçmenlerin de Almanya'nın bir parçası olabilmesi gerektiğini belirtti. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin Vatandaşlık Yasası'nda değişiklik yapma arzusuna tepki gösteren Scholz, ülkede yaşayanlarla yeni gelenler arasında ayrım yapılmaması gerektiğini ifade etti ve buna karşı mücadele edeceklerini söyledi. Ekonomik durumu da ele alan Scholz, gıda ürünlerinde KDV oranını yüzde 7'den yüzde 5’e indirmeyi ve asgari saat ücretini 15 Euro'ya çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.