“Genç kızlığımdan beri yolda yürürken en korktuğum şeydir birinin beni takip ediyor olma ihtimali. Bu yüzden otobüsten indiğimde eve koşarak gittiğimi biliyorum. Eğer arkamdan biri geliyorsa ve bana çok yakın yürüyorsa hâlâ durur, önüme geçmesini sağlarım. Bakıyorum, izliyorum, öyle devam ediyorum yoluma. Eğer dükkan varsa etrafımda giriyorum. Müthiş bir paranoya, korku yaşıyorum. Keşke bunların hiçbiri olmasa ve hiçbir kadın bu korkuyu yaşamadan hayatına devam edebilse. Büyük bir öfke hissediyorum, her gün bu haberlere uyanmak bana büyük bir acı veriyor. Artık kelimelerin bittiği noktadayız.”
“Bu çok tuhaf bir duygu, mutlaka hepimizin başına bir şekilde gelen bir duygu. Ben çok fazla sokakta tek başıma olmuyorum ama yurtdışında mesela evet tedirgin oluyorum. Birisi çıkar mı karşıma diye düşündüğüm zamanlar oluyor. Bazen arkandan sessizce gelen ya da yanında ve bir türlü hızını arttırmayan adımlarla seninle eşit hızda yürüyen, böyle tuhaf davranan birini görünce hepimiz korkuyoruz. Ya adımlarını hızlandırıyorsun, ya koşar adım oluyorsun. Böyle bir tedirginlik duygusu varsa artık bugünün Türkiyesinde ve dünyasında bunu hissediyorsan bir şekilde önlemini almalısın. Hepimizin kafasında böyle endişeler var ve yersiz de değil. Demek insanın başına maalesef bu kadar korkunç şeyler de gelebiliyor.”