Aydınlık yazarından Osmanlı Ocakları ile ittifaka sert tepki: Sahtekarlık

Aydınlık yazarından Osmanlı Ocakları ile ittifaka sert tepki: Sahtekarlık

Aydınlık yazarından Osmanlı Ocakları ile itt... Aydınlık gazetesi yazarı Yavuz Alogan, Vatan Partisi’nin Osmanlı Ocakları’yla yakınlaşmasını da eleştirerek, “Mustafa Kemal ile II. Abdülhamit de

Aydınlık gazetesi yazarı Yavuz Alogan, Vatan Partisi’nin Osmanlı Ocakları’yla yakınlaşmasını da eleştirerek, “Mustafa Kemal ile II. Abdülhamit de bizim ortak değerimiz değildir ve olamaz. Bu ikisinden bir ‘çizgi’ çıkmaz, aralarına virgül bile konulamaz" dedi.

Aydınlık gazetesi yazarı Yavuz Alogan “Robespierre’i eleştirelim mi?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Alogan yazısında, Vatan Partisi’nin Osmanlı Ocakları’yla yakınlaşmasını da eleştirerek, “Mustafa Kemal ile II. Abdülhamit de bizim ortak değerimiz değildir ve olamaz. Bu ikisinden bir ‘çizgi’ çıkmaz, aralarına virgül bile konulamaz. Bu türden zorlama çizgiler postmodernizmin, medeniyetler çatışmasının tarih anlayışına; emperyalizmin ‘geçmişinizle barışırsanız, bütün etnik ve dinî gruplara özgürlük verirseniz, size de demokrasi gelir’ sahtekârlığına uygun düşmektedir” dedi.

'İLKELERE DOKUNMADAN ROBESPİERRE’İ ELEŞTİREBİLİR MİYİZ'

Yavuz Alogan yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Danton filminin (Andrzej Wajda, 1983) son sahnesi tarih dersi gibidir. Maximillien Robespierre kâbuslar içinde yatağında yatmaktadır. En yakın mücadele arkadaşları, başta Danton olmak üzere Fransız Devrimi’nin kahramanları, az önce giyotine götürülmüşlerdir. Saint-Just gelir, halkın infazlara tepki göstermediğini, diktatörlük kurma vaktinin geldiğini bildirir. Oysa Robespierre devrimin yolundan saptığını düşünmektedir. Kafasına bir kurşun sıkarak uyumak istediğini söyler. Saint-Just, ‘İyi edersin’ diyerek odadan çıkar.

Sonra sahneye bir kadın ve bir çocuk girer. Çocuk yatağa yaklaşarak 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni ezbere okumaya başlar: ‘Madde 1: İnsanlar, hakları açısından özgür ve eşit doğarlar; Madde 2 ...’ Robespierre yatağından doğrulur, Fransız Devrimi’nin insanlığa bırakacağı mirası bir çocuğun ağzından dinler. 1794 yılının 9 Termidor günü, o da Danton’un akıbetini paylaşacak, Ulusal Konvansiyon’un karşıdevrimcileriyle Hotel de Ville’de çatışmaya girecek, çenesinden vurulacak ve ertesi gün sedyeyle giyotine götürülecektir.

Şimdi biz Fransız Devrimi’nin insanlığa kazandırdığı ilkelere dokunmadan Robespierre’i eleştirebilir miyiz? Eleştiremeyiz. Aynısı Mustafa Kemal için de geçerlidir.”

'İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ GÜNLERİ BİLE ÖNCEDEN GÖREREK UYARILARDA BULUNDU'

Aydınlık yazarı Alogan şöyle devam etti:

“Devrim yapan kurucu liderler insanlığa kazandırdıkları değerlerle, Devrim Kanunları’yla, getirdikleri ilkelerle anılırlar. Önderlik ettikleri toplumun içinde neyi değiştirmişler, insanları hangi yöne sevk etmişler, isimlerini hangi ‘mücevher taş’a yazdırmışlar, ona bakılır.

Bu açıdan bakıldığında Mustafa Kemal bizim için dilimiz, dinimiz, bayrağımız, el sanatlarımız, ünlü yazarlarımız, kompozitörlerimiz, şarkıcılarımız, millî sporcularımız gibi bir ‘değer’ değildir. Kurucu İrade’dir. Bu irade, laiklik ilkesiyle bütün İslâm âlemini aydınlatarak ümmet kültürü yerine yurttaş kavramını getirmiş, modern ulus-devlet düşüncesini Müslümanların kafasına nakşetmiştir (emperyalizm bu yüzden hâlâ onunla uğraşıyor!). Bu Aydınlanma dün olduğu gibi gelecekte de bütün İslam âlemini dönüştürmeye devam edecektir. Devrim Kanunları konjonktürel değil, yapısaldır; bu ülkenin kemiklerine işlemiştir. Bugüne kadar etnik ve dinî boğazlaşmalar içinde bu ülke parçalanmadıysa, bunu Devrim Kanunları’na, özellikle de laiklik ilkesine borçluyuz.

Elbette Mustafa Kemal de yaşadığı dönemin sınıfsal/iktisadi/ politik koşullarıyla, mevcut üretici güçler ve üretim ilişkileriyle kısıtlıydı. Geleceğin ilkesiz politikacılarının güç (ve seçimlerde oy) devşirmek için canlandıracağı bütün tarikatları ve cemaatleri, özellikle 1925’ten sonra bir daha bellerini doğrultamayacakları şekilde kılıçla tarihe gömseydi ve bir toprak devrimiyle her türlü feodal üretim ilişkisini, bütün ağaları, toprak beylerini tasfiye etseydi bugünkü karşıdevrimi yaşamazdık. Fakat sırtını dayayabileceği devrimci bir millî burjuvazi, kapitalizmi yaymak için gerekli bir ‘ilksel (primitive) sermaye’Osmanlı’nın molozlarından ayıklayabileceği bir teknoloji yoktu. Bu yüzden başlangıç hızını kendi mevcudiyetiyle sağladığı, zamana yayılan tedrici bir gelişmeye mecbur kaldı ve yaşadığı dönemde devrimini tamamlayamadı. Herhalde bu yüzden ‘millî demokratik devrimin tamamlanmamış görevleri’nden söz ediyoruz. Fakat Mustafa Kemal, Şark insanının temayüllerini çok iyi biliyordu. Bu yüzden geleceğe ilişkin, hatta şu içinde yaşadığımız günleri bile önceden görerek uyarılarda bulundu.”

'BU İKİSİNDEN BİR ‘ÇİZGİ’ ÇIKMAZ, ARALARINA VİRGÜL BİLE KONULAMAZ'

Yavuz Alogan yazısını şöyle noktaladı:

“Devrim kanunları ve ilkeleri gündelik politikaya göre eğilip bükülemez, kahvehâne sohbetleri dışında eleştirilemez, farklı biçimde yorumlanamaz. Bunlar ya vardır ya yoktur! Bütün Jön Türkler’in, İttihatçılar’ın ve Mustafa Kemal’lerin mücadele ettiği, Mehmet Akif’in bile ‘Yıldız’daki Baykuş’ dediği müstebit II. Abdülhamit’i, ‘İkisi de bizim değerimizdir’ diyerek Mustafa Kemal’le aynı yere koymaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizim Osmanlı içindeki ecdadımız Jön Türkler ile İttihat ve Terakki Fırkası’ndan, esas ilgi alanımız ise bu iki kuvvetin etrafında toplanan insanların fikirlerinden ve maceralarından ibarettir. Gerisini hikâye gibi okuruz.

Nasıl ki 16. Louis ile Robespierre Fransızlar’ın, Çar II. Nikola ile Lenin Ruslar’ın, İmparator Pu-yi ile Sun Yat-sen Çinliler’in ‘ortak değeri’ değilse, Mustafa Kemal ile II. Abdülhamit de bizim ortak değerimiz değildir ve olamaz. Bu ikisinden bir ‘çizgi’ çıkmaz, aralarına virgül bile konulamaz. Bu türden zorlama çizgiler postmodernizmin, medeniyetler çatışmasının tarih anlayışına; emperyalizmin ‘geçmişinizle barışırsanız, bütün etnik ve dinî gruplara özgürlük verirseniz, size de demokrasi gelir’ sahtekârlığına uygun düşmektedir.”

"Aydınlık yazarından Osmanlı Ocakları ile ittifaka sert tepki: Sahtekarlık" haberi, 04 Mayıs 2019 tarihinde yazılmıştır. Politika kategorisi altında bulunan Aydınlık yazarından Osmanlı Ocakları ile ittifaka sert tepki: Sahtekarlık haberi 2019 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Aydınlık yazarından Osmanlı Ocakları ile ittifaka sert tepki: Sahtekarlık 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 05 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

  • YORUM YAZ

    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    SON HABERLER
    1. 17:21 Birol Güven: 'Sinema ölürse dizi sektörü de ölür'
    2. 17:14 Yabancı bankalardan peş peşe Türkiye analizleri: İşte enflasyon ve faizde yeni tahminler!
    3. 17:11 Volkan Demirel'den duygusal veda
    4. 17:07 Cem Adrian kariyerinin 20'nci yılını kutluyor!
    5. 17:05 FBI'dan Rusya'ya seçim suçlaması!
    6. 16:57 5 bin yıllık Sır: MS hastalığının genetik izi keşfedildi!
    7. 16:53 Trump'tan Meksika'ya vergi tehdidi!
    8. 16:51 Brent petrolün varil fiyatı 74,92 dolara geriledi!
    9. 16:48 İmamoğlu'ndan AKP'li Güler'e kayyum yanıtı: "Son Derece Yakışıksız"
    10. 16:42 En yetkili isim açıkladı; Volkswagen neden fabrikalarını kapatıyor?
    11. 16:38 Jose Mourinho'dan özel dokunuş!
    12. 16:34 Fenomen Canan Çetin, Fenerbahçeli futbolcu Dusan Tadic'e büyü yaptı iddiası!
    13. 16:33 Eski milletvekilinin ABD vize başvurusu reddedildi! Sebebi ise şaşkına çevirdi
    14. 16:24 Son 50 yılın en büyük sel felaketinin faturası belli oldu!
    15. 16:18 BM, Haiti'de Artan Şiddet Nedeniyle 700 Binden Fazla Kişinin Yerinden Edildiğini Bildirdi
    16. 16:11 Gazze’de Can kaybı 43 bin 391’e yükseldi
    17. 16:08 Güney Kore'den Meta'ya 16 milyon dolarlık ceza
    18. 16:06 Gençlik ve Spor Bakanı Bak: Öğrencilerimizin yüzde 97'sini yurtlarımıza yerleştirdik
    19. 15:59 Pervin Buldan'dan Burcu Köksal'a: Biz sana ölüyoruz
    20. 15:55 Iğdır'da AKP il binasına satırlı saldırı!
    Politika Haberleri