Aytunç Erkin yazdı: 15 Temmuz öncesi uyaran albay bir kez daha uyardı

Aşil, tanrıça Thetis ile ölümlü Phatya Kralı Peleus’un evliliğinden dünyaya gelmişti. Tanrıça Thetis’in oğlunu ölümsüz kılması için onu ölümsüzlük nehri Styx’de yıkaması gerekti.

Ancak...

Thetis’in elini nehre sokması yasaktı.

Bu nedenle Thetis, oğlunu, topuğundan tutarak yıkadı.

Haliyle Aşil’in topuğuna ölümsüzlük suyu değmedi. Aşil topuğundan vurulmadığı sürece ölümsüzdü.

Büyüyen Aşil, dünyanın en büyük savaşçısı olmuş, Truvalı kahraman savaşçı Hektor’u öldürmüştü. Ama daha sonra Truva Prensi Paris’in attığı okla topuğundan vuruldu. Aldığı yara sonucu o da öldü.

Dün...

Balyoz kumpasından 1300 gün hapis yatan Mustafa Önsel’in son kitabı "Erken Kırılan Yumurta/Aşil’in Topuğu"nu okudum ve 15 Temmuz öncesi devleti uyaran subayın yine uyarılarda bulunduğunu gördüm.

(Mustafa Önsel)

Önsel diyor ki:

"15 Temmuz’a kadar giden süreçte özellikle Odatv’de bir yıla yakın süredir FETÖ’nün TSK’deki yapılanmasının çok ciddi boyutlarda olduğunu, bu yapıya karşı ivedilikle operasyon yapılması gerektiğini ifade etmeye çalıştım. Hatta bunların bir darbe hazırlığı içerisinde olduklarını belirten yazılar kaleme aldım. (...) Diğer kurumlarda ne kadar tasfiye edilirlerse edilsinler TSK’deki yapılarını korudukları sürece kendilerini emniyette görüyorlardı. TSK’deki yapıları Fetullahçı örgüt için ‘Aşil’in topuğu’ydu. Oranın vurulmaması gerekiyordu..."

Peki bugün örgütle mücadele ne durumda? Okuyalım:

"Şimdi, bu tür operasyonları yürütenlere sorayım: Bugüne kadar kaç FETÖ imamı yakaladınız? Kaç ‘abiden’ ne kadarı ele geçti? Kertenkelenin gövdesi bunlar. Örgütün en mahir olduğu alan eğitim sektörü. Örneğin akademisyenler cephesinde sayısal olarak çok güçlüydüler. Ama buraya yönelik kapsamlı bir operasyon duymadık. Kertenkele kuyruğunu kaybetse de gövde hâlâ ayakta! Ve arkasında onu koruyan daha büyük kertenkelelerin varlığı da çabası. Bilesiniz ki talih her zaman bu kadar yanınızda, yanımızda olmaz! Görünen, bunca akıtılan kana, verilen cana, kaybedilen değerlere rağmen ibret alınmamış! Başka ne diyebilirim ki? Son söz olarak; ne diyordu Ergenekon, Balyoz süreçlerinde kurunun yanında yaş da yanıyor eleştirisine karşı Fetullah Gülen: ‘Cerrahlar bazen kanserli hücreyi temizlerken, neşteri biraz geniş ve derinden vurur. Arada sağlıklı hücreler de gider. Ama urlar temizlenir.’ Şu anki cerrah, kanserli hücrelerin zayıf olanlarını temizliyor, güçlü kanser hücrelerine neşteri dokundurmuyor; ötesi, kanserli hücreleri bahane edip çok sayıda sağlam hücreyi temizliyor dersek, gerçek dışı bir söz mü etmiş, yoksa bir gerçeği mi haykırmış oluruz? Takdir kamuoyunun!"

Aytunç Erkin yazdı: Erdoğan’ın korkusu teşkilatların çözülmesi

BIDEN ZIYARETINDE GÜNDEME GELECEK MI?

Evet... 31 Mart yerel seçimlerinin sonuçları hâlâ tartışılıyor ve bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Mayıs’ta ABD ziyareti var. Nasıl ki terör örgütü PKK/YPG’yi destekleyen "stratejik ortak" Fetullah Gülen ve örgütünü de Amerika’da koruyor, destek veriyor.

Soru şu: Erdoğan, Biden’la yapacağı görüşmede Gülen’i gündeme getirecek mi? Çünkü... 15 Temmuz 2016’dan bu yana AKP’nin üst düzey yöneticileri, bakanlar darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğunu söyledi. Hatta, iktidara yakın medyada da bu durum açık açık yazıldı. Darbe girişiminin üzerinden sekiz yıl geçti ve o gün ve sonrasında yaşananlar unutuldu!

İşte Mustafa Önsel’in son kitabı "unutma" diyor ve ekliyor:

"Bugün dünyada etkili tüm terör örgütlerinin mutlaka dış desteği bulunmakta. Bu tür örgütler, mutlaka olan ya da oluşturulan bir hassasiyet zemininden -etnik, dini, mezhepsel, ideolojik vb... yararlanır. Burada var olan ya da oluşturulan hassasiyetin örtülü ya da açık biçimde istismarını yapan küresel gücün, o coğrafyada ne yapmak istediği çok önemlidir. Artık şu çok net, terör örgütleri, uluslararası siyasetin önemli bir aparatı durumunda. Sonuç itibarıyla; dünya, terör örgütlerinin bağımsız hareket edemeyeceği kadar küçüldü. Buradan hareketle soralım: 15 Temmuz kalkışmasının arkasında kim var? FETÖ, bu kalkışma kararını tamamen özgün, tamamen kendi iradesiyle mi aldı?"

Sonra aklıma 12 Temmuz 2022’de Türk siyasetinin duayen isimlerinden ve aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek’in şu sözleri geldi:

"15 Temmuz iyi aydınlatılmalı. İşin içerisinde gırtlağına kadar müttefikimiz olan devlet var. Ciddi bir Amerikan planlamasıdır bu. Onun için de iade etmiyorlar foyaları meydana çıkmasın diye. Önemli dış güçlerin sayısı 7-8’i ya da bir elin parmaklarını geçmez. Bu 7-8 dış gücün birinci sınıf istihbaratçılarının görev yaptığı yer Türkiye. Bu istihbaratçılar Ankara toptancı halinde salatalık satmıyor. Bunlar yasal ya da yasal olmayan değişik grupların, organizasyonların içerisinde görev yapıyor. 15 Temmuz’da (bugün barıştık denildi) ABD, Batı ve Müslüman dediğimiz ülkeler var."