Bakan kabul etti, İletişim Başkanlığı 'kelime oyunlarıyla' reddetti

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun pandemi döneminde 85 milyon yurttaşın kimlik bilgilerinin çalındığı yönündeki haberleri yalanladı. DMM'den yapılan açıklamada, Bakan Uraloğlu’nun basın mensuplarıyla yaptığı görüşmenin çarpıtıldığını, veri sızıntısı iddialarının bağlamından koparılarak kamuoyuna sunulduğunu belirtti. Özellikle "halihazırda sızdırılmış bir veri olmadığı" vurgulanan açıklamada, haberlerin "asılsız" olduğu ifade edildi.

DMM, bu tür iddiaların doğru olmadığını belirtirken, pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı sisteminde bir sızıntı yaşandığına ilişkin Bakan Uraloğlu’nun sözlerinin yanlış yorumlandığını savundu. Bakan Uraloğlu’nun söz konusu sızıntının pandeminin ilk zamanlarında meydana geldiğini kabul etmesine rağmen, güncel verilere dair bir sızıntı olmadığını söylediği hatırlatıldı. 

Açıklamada, "Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu'nun konuya ilişkin bir soruya verdiği cevap bağlamından koparılarak, '85 milyonun kimlik bilgileri çalındı' şeklinde servis edilmektedir. Halihazırda sızdırılmış bir veri olmadığı gibi, Google'dan yardım istenmesi gibi bir durum da söz konusu değildir" denildi. Ayrıca, bazı vatandaşların şifrelerinin çalınması sonucu adres bilgilerinin elde edilmesine dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerekli hukuki işlemlerin başlatıldığı ifade edildi.

Bakan Abdulkadir Uraloğlu, kabine toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı sisteminde bazı bilgilerin sızdırıldığını doğrulamış, ancak şu an için böyle bir durumun söz konusu olmadığını söylemişti. Uraloğlu, "Pandemi döneminde bazı bilgilerin maalesef sızdırıldığını kabul ediyoruz. O dönemde bu önlenemedi, ancak şu anda insanların güncel verilerinin çalındığına dair bir bulgu yok" ifadelerini kullanmıştı.

Haberlerde yer alan iddialarda, bilgisayar korsanlarının 85 milyon vatandaşın T.C. kimlik numaraları, adresleri, cep telefonu numaraları gibi kişisel verilerini ele geçirdiği ve bu bilgileri "Yenilenmiş TC", "Adres", "GSM", "101m" ve "GSM" adında beş ayrı Google Drive dosyasında topladıkları öne sürülmüştü. DMM ise bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve toplumda infial yaratmayı amaçlayan yanlış bilgilendirmeler olduğunu savundu.