Balan Wonderworld’ü daha önce duymuş muydunuz?

Balan Wonderworld, Japon oyun geliştiricisi Yuji Naka’nın hazırladığı yeni bir platform oyunu. Naka, orijinal Sonic’i ortaya çıkaran isimlerden bir tanesi. Dolayısıyla yüksek beklentilere girilmesi normal, peki bu beklentiler karşılanabiliyor mu?

Özellikle 90’lı yıllarda çoğumuz için platform oyunları özeldi. Pek çok farklı oyun vardı ve saatlerin, hatta günlerin nasıl geçtiğini fark edemiyorduk. En önemli markalar olarak da Sonic ve Super Mario’yu gösterebiliriz. Sürekli atlıyor, zıplıyor, koşuyor, bir şeyler topluyor, düşmanları alt ediyor ve bölüm sonuna varmaya çalışıyorsunuz. Zaman zaman karşınıza boss’lar, yani bölüm sonu canavarları çıkıyor ve onları öldürmeye gayret gösteriyorsunuz. Temel mantık olarak bakıldığında, Balan Wonderworld da bu tarzın yeni temsilcilerinden.

Sinematik video kalitesiyle büyülendim derken…

Aslına bakarsanız oyunu ilk açtığımda, karşılaştığım sinematiklerin görsel kalitesi beni büyüledi. Şirin çizimler, canlı renkler ve güzel müziklerle adeta Pixar ürünü bir müzikal-animasyon filmi izliyorum hissine kapıldım. Lakin oyun başladığında karşılaştığım görsel kalite, sinematik videoların kalitesinin çok çok altındaydı ve bu da hayal kırıklığı yaratmadı desem yalan olur.

Oyunun başında, size iki karakter sunuluyor; Leo Craig ve Emma Cole. İki sevimli kahramandan birini seçiyor ve sonrasında büyülü bir dünyaya, daha doğrusu dünyalara adım atıyorsunuz. Bir nevi, mutluluğun peşinden gidiyor ve bu serüvende, mutsuz olan diğer karakterlere yardım ediyorsunuz.

Yapım, ondan fazla bölüme sahip ve her bir bölüm, renkli yapılarıyla dikkat çekiyor. Kimi zaman su altında, kimi zaman bir satranç mücadelesinde, kimi zaman merdivenler yardımıyla tırmanışa geçebileceğiniz platformlarda.

Her bölümde hem keşif yapıyor hem de düşmanları alt ediyorsunuz. Detaylı ve kullanışlı bir oyun mekaniği yok aslında. Birkaç tuşla pek çok şey yapılabiliyor. Yine de bu, konfor eksikliğine yol açmış. Her bölümde koleksiyonluk heykeller ve toplamanız gereken puanlar var. Örneğin, Balan heykellerini bularak yeni bölümleri açabiliyorsunuz.

Kostümleriniz, aynı zamanda güçleriniz de

Peki yeteneklerimiz neler? Burada da devreye “kostümler” giriyor diyebiliriz. 80’den fazla farklı kostüm var ve her biri, size farklı yetenekler veriyor. Örneğin, bir kostümle kayaları kırabilir, bir kostümle merdivenler oluşturabilir, bir kostümle buzda kolayca kayabilirsiniz. Yani bölümlerin ihtiyaçlarına göre seçimler yapmalısınız. Lakin… Ufak bir darbeyle kostümü kaybediyorsunuz ve almak için geri dönmeniz gerekiyor. Bunu tekrar tekrar yaptığınızda, yani aynı noktalara tekrar tekrar gidip geldiğinizde bu can sıkıcı oluyor. Ve evet, kostümleri tek tek açmanız gerekiyor.

Ayrıca, isterseniz bölümler arasında biraz mola verip gezebileceğiniz ufak bir adanız da var. Burada gezip tozabilir, sevimli yaratıkları besleyebilir ve daha fazla kristal toplayabilirsiniz. Tıpkı eski oyunlarda olduğu gibi, ne kadar çok toplarsanız o kadar yüksek puan.

Oyunun görsel kalitesi, günümüz teknolojileri göz önüne alındığında pek iyi değil. Bahsettiğimiz gibi, özellikle sinematik videolar ve müzikler gayet başarılı, ancak oyun içi görsel kalite çok daha iyi olabilirdi. Videodan oyun içi görüntüye geçişlerde cidden keskin farklar var.

Platform oyunlarından hoşlanıyorsanız, çocuklarınızla oynayabilirsiniz

Toparlamak gerekirse Balan Wonderworld, platform oyunlarından hoşlananlar için “beklentilerin yüksek tutulmaması kaydıyla” tercih edilebilecek bir oyun. Özellikle masalsı dünya tasarımları dikkatinizi çekecektir. Bir FPS ya da MMORPG oyununu ailenizle oynamanız pek kolay olmaz, değil mi? Oysa Balan Wonderworld gibi platform oyunlarını birlikte oynama şansınız var.

Huawei MateBook X Pro i7 dizüssü PC inceleme