Barış için yürüyen Tuna Bekleviç'e Diyarbakır'da konuşma engeli

Bağımsız cumhurbaşkanı adayı olarak Ankara'dan Diyarbakır'a yürümek amacıyla yola çıkan Tuna Bekleviç, 27 gündür yollarda.

Ancak Sur’da Tahir Elçi’nin öldürüldüğü 4 Ayaklı Minare’ye ulaştığında kendisine destek verenlerin yürüyüşüne izin verilmedi. Ayrıca Bekleviç’in açıklama yapma isteği de polis engeline takıldı.

Bekleviç, anayasa değişikliği referandumunda 'Hayır Partisi' kurmuş ve adaylığını 26 Eylül 2017'de açıklamıştı.

Yollara düşme gerekçesini, kutuplaşma ve gerilimin son bulması için barışa ve eşitlik temelli kardeşliğe dikkat çekmek amacıyla açıklayan Bekleviç, 16 Nisan’da Ankara’dan yola çıkarken 12 Mayıs’ta yürüyüşünü Diyarbakır’da sonlandırdı. 

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, öğle saatlerinde Diyarbakır-Urfa yolu üzerinde bulunan Ninovapark AVM önüne gelen Bekleviç, burada kısa bir açıklama yaptı. Daha önce halk ile beraber buradan yürümeyi planladıklarını; ancak kolluk kuvvetlerinin buna izin vermediğini aktardı.

Emniyet mensuplarının “Kitle ile beraber yapılacak herhangi bir yürüyüş ve basın açıklamasına izin vermeyeceğiz. Tek başınıza yürüyebilirsiniz'' dediklerini aktaran Bekeviç, “27 gündür barış gönüllüsü olarak yollardayım. Ben de herhangi bir provokasyona yol açmamak için buradan Sur'a tek başıma yürüyeceğim. Barış için yollardayım" ifadesini kullandı. 
 
Yürüyüşü takip eden Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre Bekleviç, daha sonra sağanak yağmur altında Sur'a doğru yürümeye başladı. Yol güzergahı boyunca önüne çıkan yurttaşlar ile sohbet eden Bekleviç, yurttaşlara "Edirneliyim. Barış için Ankara'dan Diyarbakır'a yürüyorum" dedi. Yürüyüş sırasında kitle ile yürümesine izin verilmemesine tepki gösteren Bekleviç, "Türk’sen yürüyebilirsin ama Kürt isen yürüyemezsin" diyerek, polisin tutumunu eleştirdi. 
 
Bekleviç, yaklaşık bir saatlik yürüyüşün ardından Dört Ayaklı Minare'ye ulaştığında, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen tarafından karanfille karşılanırken, polisten yürüyüşe izin çıkmayınca bölgeden ayrılmak zorunda kaldı.