Barış Yarkadaş: Ekrem İmamoğlu’nun yerine getirecekleri AKP’li bile hazır…

Yarkadaş, köşe yazısını sosyal medya hesabından duyururken aynı zamanda Akşener'i eleştirdi:

İYİ PARTİ Genel Başkanı Meral Akşener’in Murat Yetkin’e bahsettiği “rol çalma” eleştirisini ben dile getirmiştim. Eleştirimin arkasındayım….
Okuyun, hak vereceksiniz…
Meral Hanım sakin kafayla düşündüğünde eleştirimin haklılığını görecek.

Yarkadaş'ın 'Ekrem İmamoğlu’nun yerine getirecekleri AKP’li bile hazır' yazısı ise şöyle:

‘Altılı Masa’nın aktörleri ‘’Adayın ismini konuşmak için henüz çok erken’’ deyip top çevirmeye devam ederken, AKP ve MHP iktidarı ise seçim öncesi son hazırlıklarını yapıyor.

Bu hazırlık aşamalarından biri de CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen haksız – hukuksuz ve akıl dışı mahkûmiyet kararıydı.

Cumhur İttifakı, bu cezanın açıklanma sürecini aynı zamanda bir 'test' olarak kullandı. Altılı Masa’nın böylesi bir gelişmede nasıl bir tutum takınacağını görmek ve adımlarını buna göre atmak istediler.

İktidar hiç durur mu?

Altılı Masa, meselenin önemini kavrayıp ‘’safları sıklaştırmak” yerine “dağınık ve ne yapacağını bilemez” bir görüntü çizdi.

AKP ve MHP ise bu zafiyeti gördüğü için vitesi biraz daha yükseltti. İmamoğlu’na jet hızıyla ikinci soruşturma açıldı.

Akşener’in payı büyük…

Böylesi kritik bir süreçte İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘’selden kütük kapma’’ ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ‘’rol çalma hevesi’’ hem masanın hem de Ekrem İmamoğlu’nun elini zayıflattı.
Akşener, bu süreçte en çok zararı Altılı Masa ve İmamoğlu’na verdi.

İmamoğlu, Saraçhane’deki o görüntü yüzünden CHP tabanından istediği oranda destek alamadı. Çünkü; parti geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olan CHP kitlesinin kafası karıştı.

Peş peşe ziyaretler

Bu durumu İmamoğlu da görmüş olmalı ki; önce epey bir süredir ilgi göstermediği Cumhuriyet Gazetesi’ne gitti. Ardından ise sahibinin annesinin evine zabıta ile baskın yaptırdığı SÖZCÜ Gazetesi’ni ziyaret ederek zeytin dalı uzattı.  

Bu iki ziyaretin amacı uzun bir süredir dokunmadığı ve çok da önemsemediği CHP kitlesine seslenerek onların desteğini almaktı.   

İmamoğlu hemen ardından ise ‘’CHP’li kimliği’’ne vurgu yapan sözler sarf etti.

Zira; “CHP’li’’ Ekrem İmamoğlu geç de olsa şunun farkına vardı:  

AKP ve MHP’nin yargıyı sopa haline getirdiği ve siyaseti dizayn ettiği bir ortamda başta CHP’liler olmak üzere ancak geniş halk kitlelerinin desteğini arkasına alabilirse başkanlığa devam edebilir.

Belli ki Altılı Masa’nın kendisini koruyabileceği bir oyun planı yok…

İmamoğlu bu yüzden, şimdi yüzünü halka dönmeye ve onlara dokunmaya çalışıyor.

Dost acı söyler…

İmamoğlu, ‘kar tatili’ ile başlayan süreçte önce Habertürk ardından ise tv100’de dile getirdiğim dostane uyarıyı dikkate alsa, sonraki süreçte ise kendisini destekleyenlere ‘’parmak sallamasa’’ ve “Akıllı olun” demese işler bu noktaya gelmeyecekti.

AKP ve MHP ne yapmak istiyor?

Önce sudan sebeplerle verilen bir mahkûmiyet kararı ardından ise İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘’terörle iltisaklı kişilerin işe alınması” dosyası, AKP ve MHP’nin İBB’yi CHP’nin elinden almakta kararlı olduğunu gösteriyor.

Hatta bu kararlılık öyle bir aşamaya geldi ki; siyaset kulislerinde artık İmamoğlu’nun ‘’görevden uzaklaştırılması’’ halinde yerine gelecek isim bile telaffuz ediliyor.

liste hazırlığı

AKP iktidarı, İmamoğlu’nun ‘’terör soruşturması’’ bahane edilerek görevden uzaklaştırılması halinde ne yapılacağına dair oyun planını da raftan indirmiş.

Önceki gün konuştuğum İmamoğlu’na yakın bir isim, “Belediyenin genel bütçesi ve iştirak şirketlerinin hacmi, AKP’nin gözlerini kamaştırıyor. AKP, Başkan İmamoğlu görevden uzaklaştırılırsa hangi şirketi kimin yöneteceği ve şirketlerin yönetim kurullarına kimlerin atanacağı üzerine çalışıyor” diyordu.

Hangi İsim?

AKP kulislerinde dile getirilenlere göre, İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılması halinde bu koltuk için üç isim geçiyor. 

Bunlardan biri Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, diğeri Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, diğeri ise Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen... 

Ancak son dönemde ibrenin Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'i gösterdiği belirtiliyor. 

Hilmi Türkmen’in son dönemlerde İstanbul sermayesinin gözdesi haline gelen Üsküdar’ı yönettiğine vurgu yapan bazı AKP’liler, “Hilmi Bey İstanbul’u da rahatlıkla yönetebilir’’ diyor.

Meşruiyet kimsenin umurunda değil

AKP her iki seçimde de belediyenin imkanlarından sonuna dek faydalanabilmek için hukuk dışı yöntemlerden medet umuyor.

Lafa gelince ‘’milli irade’’den dem vuran AKP iki kez kaybettiği bir belediyeyi ''terör soruşturması var'' diyerek ocak ayının sonuna doğru ‘Ali Cengiz oyunları’ ile alıp yönetmeye hazırlanıyor.

Ve ne yazık ki; AKP bu hukuk dışı yöntemde herhangi bir sakınca görmüyor. 

Bu durum hiçbir AKP’lide rahatsızlık yaratmıyor.

Umarım Altılı Masa artık bu vahim durumu görür ve AKP'yi durduracak bir oyun planını devreye sokar...