Başbakan Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun Sözcü sorusuna bu yanıtı vermiş

Sözcü gazetesine operasyonun yapıldığı 19 Mayıs günü, Sözcü'nün İstanbul'daki ana merkezini ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün de Ankara bürosundaydı.

Kılıçdaroğlu ziyaretinde, 6-7 ay önce Sözcü’ye operasyon yapılabileceğini Başbakan Binali Yıldırım’a sorduğunu, Yıldırım’ın ise kendisine "Hayır nereden çıkardınız" dediğini aktardı. Kılıçdaroğlu ziyaret sırasında, MHP'den ihraç edilen Meral Akşener ile de ülke gündemine ilişkin bir görüşme yapacağını açıkladı.

Kılıçdaroğlu’nun ziyaret sırasında yaptığı açıklamalar şöyle:

"Gönlüm, Sözcü'deki arkadaşlarımı, böyle sıkıntılı bir günde ziyaret etmek istemezdi. Ama maalesef Türkiye'nin gidişatı Osmanlı'nın son dönemine benziyor. Bir kişinin hırsına, öfkesine, tutkularına bir ülke, Türkiye bağlanmış durumda. Freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Nereye gideceği belli değil. Çok zor bir sürecin maalesef içindeyiz.

Bunların amacı FETÖ ile mücadele değil, FETÖ ile mücadele edenlerle mücadele. Hepsi kendi yol arkadaşlarıydı. Niye mücadele etsinler ki? Siyasal iktidarlarını güçlendirmek, otoriter bir rejim oluşturmak için bunu fırsat bilip ne kadar muhalif unsur varsa, onların dünya görüşünü paylaşmayan varsa tamamını tasfiyeye yönelik bir operasyon. Ama hepimizi saf dışı bırakamazlar, güçleri yetmez. Mücadelemiz sürecek.

HALK GAZETESİNE SAHİP ÇIKTI
Sözcü'ye bundan 6-7 ay önce bir operasyon yapılabileceği konuşuluyordu. O zamanlar Başbakan Yıldırım ile görüşmemde bunu sordum. ''Hayır nereden çıkardınız' dedi. Şimdi ise zamanlamayı belirlediler. Kontrol edebilecekleri, sözlerini uygulayacak bir savcı buldular ve düğmeye bastılar. 19 Mayıs'ta yapılması başlı başlına bir felaket. Herkes alanlarda, bayram kutlamasında… Ama toplum yutmadı. O gün Beylikdüzü Belediyesi'nde park açılışındaydım ve gelenlerin en az yarısının elinde Sözcü vardı.

DIŞARISI BİZİ KAYGI İLE İZLİYOR
Yani halkın bir duyarlılığı var. Bu toplumun en az yarısı yapılanları doğru bulmuyor. Sözcü halkın sözü ve sözcüsü. Halk bütün şikayetlerini manşetten görüyor, gazetesine sahip çıkıyor. Sayfaları boş ve beyaz olan gazetenin 400 bin tiraj alıp satması müthiş bir şey. Oğlum da aldı evde saklıyoruz. Bu bizim demokrasi tarihimizde çok ender bir durum. Bu duyarlılık dışarıdan da destek alıyor. Türkiye'de olanları da kaygıyla izliyorlar."