Batıya açılan pencere

Galatasaray Kulübüne eskiler "batıya açılan pencere" derlerdi, nedeni de kulübün kökünün "mekteb-i sultaniye" ye, yani Galatasaray Lisesine dayalı olması idi...O  bakımdan özellikle liseli bazı efendiler burnu havada gezerler, İstanbul'un diğer iki camiasından farklı olduklarını iddia eder, kendilerini yere göğe sığdıramazlar ve tevazudan uzak kaf dağında burjuva hayatlarını sürdürürlerdi... Hatta öyle ki,  bunlardan biri rahmetli Ali Tanrıyar  başkanlık yaptığı dönemdeydi. "GS yi sevmeyen ölsün" boyutuna taşımıştı...

Ancak, Türkiye'de son yarım asırdır değişen koşullar milyonlarca gariban, saf, apolitize, aidiyet duygusunu bir takım tutmakla tatmin eden, mutluluğu ise o takımın galibiyetlerinde arayan sosyal profiller yarattı... Ve  doğal olarak bu milyonlar başta İstanbul'un 3 büyüğü olmak üzere tüm ülke takımlarına taraftar olarak dağıldı, üstelik kulüp başkanlarına ve fanatiklere göre İstanbul un büyüklerinin seyirci sayısının toplamı genel nüfusumuzu aşıyor, nasıl oluyorsa...

Ancak, dün bir kongre yaşandı Galatasaray'da, sabah 10' da başlayan gece yarısı nihayet bulan, yurt dışı hariç  30 milyon taraftarı  olduğu ileri sürülen batıya açılan pencerenin genel kurula katılmaya hak kazanan 9 bin üyesinden sadece 1200'ü geldi, bunlarında yarıya yakını ibra oylaması geç saatlere kaldığı için salondan ayrıldı... kalan 689 üyenin 358'i mevcut Mustafa Cengiz yönetimini "idari" olarak aklamadı ve kulüp bir kaosla baş başa bırakıldı...<>

Burada bir çok yanlış var... Türkiye nin 1/3 ü Galatasaraylı diyeceksiniz, sonunda da sadece 14 kişinin kararıyla ibra aleyhe dönüşecek... bu bir...

İkincisi, yönetim "mali" açıdan oy çokluğuyla ibra edilmiş, yani hesaplar, girdiler, çıktılar düzgün, futbolculara ödenen ve ödenmeyen paralarda sorun yok, kimse suistimal yapmamış, e tamam güzel, demek ki kulüp fena idare edilmemiş, peki niye ibra edilmiyor? Ayrıca Denetleme Kurulu da ibra edilmedi, o zaman bu bir çelişki değil mi, yani yönetimin mali açıdan da aklanmaması gerekirdi böyle bakılırsa....

Sorun tüzükte, eskiden ibra konusu tek maddelilkti, bir çok kulüpte olduğu gibi GS'de de mali ve idari olarak ikiye ayrıldı ve bu garabet ortaya çıktı, bunun acilen tüzük tadilata gitmesi gerekir...

Gelelim Cengiz niye ibra edilmedi  ve bundan sonra ne olacak?

Ana sebep 20-25 senedir Galatasaray ı kavuran , artık lisecilik boyutuna çıkan alaylı mektepli kavgası.Nitekim yönetimi ibra etmeyenlerin çoğunluğu genç lise kökenli üyeler...

Peki süreç nasıl işleyecek GS'de...

Tüzüğe göre yönetim 30 gün içinde olağanüstü seçimli genel kurul kararı alacak, bu durumda Mayıs sonu gibi seçim olur... Yine tüzüğe göre ibra edilmeyen başkan ve yöneticiler bir dönem  aday olamazlar, başka adayların çıkması gerekir... Benim fikrime göre Dursun Özbek "liseli bir ağabey" olarak tekrar aday olur ve seçilir...

Ancaaaaak, Mustafa Cengiz daha önce mali açıdan evet, idari olarak hayır ibrasını alan Adnan Polat'ın yaptığını yapar, yargıya gider, içtahat kararı ortada, yürütmeyi durdurma kararını aldırır ve mahkeme en erken 2020 de biter, zaman kazanılır, demokrasilerde çareler tükenmez, bakarsınız takım bu sezon şampiyon olur, seneye mali genel kurulda ibra edilir, görev süresinin sonuna kadar 25 ay daha devam eder....

Bence de böylede olacak, ama lise kavgası uzun yıllar sürecek, batıya açılan pencereciler kulübü elde tutma megolamanlığına son vermedikçe....

Naçizane fikirlerim bunlar şimdilik...