Beşiktaş kupadan sonra bir çelme daha yedi ama...

Ali Kaya Soysal
Bir derbi maçından sonra uzun yıllardır yaşamadığımız bir atmosfer yaşandı 5-6 gündür. Medyada konuşuldu, basında yazıldı, iki tarafın yöneticilerinden, futbolcularından, sorumlu sorumsuz herkesten, hatta magazinden görüşler geldi. Buraya kadar her şey normal olabilir, sonuçda futbol sektörünün yan kuruluşları buradan besleniyor..
 
Bu durum dünyanın heryerinde az buçuk böyledir  ama profesyonellerin görevleri bu tip kaosları çözmek, büyük paralar aldıkları takımları yeni maçlara hazırlamaktır. Lafı şuraya getireceğim, Şenol Güneş ve ekibi bu konuda mutlaka birşeyler yapmıştır, ama yetersiz olduğunu gördüm. Tabi burada Karabük'ün teknik adamı Tudor'un bir haftalık çalışmasını gözardı etmemek gerek. O da planlarını morali bozuk bir Beşiktaş üstüne yapmıştır. Mesela, "bir gol bulursam rakip psikolojik açıdan çöker" gibi...
 
Ancak, Şenol Hoca'ya dönecek olursam; ilk onbiri kurarken bir tek santrafor konusunda çelişkiye düşmüştür. Cenk mi, Aboubakar mı diye. Anlaşılabilir ama Afrika Kupasında şampiyon olmuş Kamerun'un, üstelik galibiyet golünü atmış Aboubakar'ın morali mi iyidir, yoksa 6 gün önce bir çöküntüden çıkmış Cenk'in mi? Diyelim ki, Cenk'in hakkını yememek adına Kamerun'lu yedek kaldı, ama 1-0 gerideyken, üstelik Cenk rakip stoppelerin arasında 45 dakika yok olmuşken ikinci yarıya Aboubakar ile başlamamak. 72'de rakip korner atarken -ki Karabük ün 2. golü geldi- oyuna almak mı doğrudur?

Aslında , oynanan oyun açısından maçın berabere bitmesi gerekirdi ama maç sonuçlarının 100 küsur yıldır ortaya konulan futboldan bağımsız olması bu spor branşının tüm dünyada ne kadar çekici olmasının göstergesidir, onbinlerce örneği de vardır.

Sonuç olarak, ligin bitmesine uzun haftalar kala Beşiktaş şampiyonluk yarışında yara aldı. Doğaldır, ama Şenol Hoca şapkasını önüne koyup düşünmelidir; "elime bu kadar geniş olanaklar geçmişken ben nerede hata yapıyorum" diye...
 
***

Son olarak BJK-F.Bahçe maçıyla ilgili günlerdir spor kamuoyunu meşgul eden olaylara bir nokta koymak istiyorum kendi açımdan: Federasyon Disiplin Kurulunun iki tarafada verdiği cezaları toplayıp, ikiye bölüp, yarısını maçın hakemi Palabıyık'ın , diğer yarısını da Van Persie'nin boynuna yaftalıyorum..Nokta....