Büyük bankalardan dikkat çeken altın tahminleri!

İngiliz finans gazetesi Financial Times tarafından yapılan bir ankette, Wall Street bankalarının 2025 yılı için altın fiyatlarına dair tahminleri ortaya çıktı. Piyasalarda 2024 yılı itibariyle 2.632 dolar seviyesinden işlem gören ons altının, yıl sonuna kadar yüzde 6,1 artışla 2.795 dolara ulaşması bekleniyor.

Anket sonuçlarına göre, bankalar genel olarak altın fiyatlarının artış göstereceğini öngörüyor ancak bu artışın 2024'teki yüksek kazançlarla kıyaslandığında daha sınırlı olacağı belirtiliyor. Barclays ve Macquarie gibi bazı bankalar ise altın fiyatlarında bir düşüş bekleyenler arasında yer alıyor.

2024 yılındaki büyük artışların ardından altın fiyatlarının 2025'te daha temkinli bir şekilde yükseleceği tahmin ediliyor. Uluslararası piyasalarda 2.638 dolardan işlem gören altının, 2025 yılı sonunda yüzde 6 artarak 2.795 dolara ulaşması öngörülüyor. Küresel merkez bankalarının altın alımlarını sürdürmesi, FED'in faiz indirimleri ve Ortadoğu ile Ukrayna'daki siyasi gerilimler de altın fiyatlarını yukarı yönlü desteklemesi beklenen faktörler arasında.

Heraeus Precious Metals’in Küresel Ticaret Başkanı Henrik Marx, altının bu yıl troy ons başına 2.950 dolara kadar çıkabileceğini öngörüyor. Marx, merkez bankası faizlerinin altın alımları için güçlü bir zemin oluşturduğunu ve Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminin de altın fiyatları üzerinde olumlu bir etki yaratacağını belirtti. Trump'ın borç seviyelerinin artacağı açıklamalarının, daha zayıf bir dolar ve artan enflasyona yol açarak altın fiyatlarını destekleyeceği ifade ediliyor.

Ankete katılanlar arasında en yüksek altın fiyatı tahmini Goldman Sachs'tan geldi. Banka, 2025 senesinde altının 3.000 dolara kadar çıkabileceğini öngörüyor ve bunun arkasında merkez bankalarının altın talebi ve FED'in faiz indirimlerinin etkili olacağı belirtiliyor.

Barclays ve Macquarie gibi bazı bankalar ise daha temkinli bir yaklaşım benimseyerek, altının yıl sonuna kadar 2.500 dolara kadar düşebileceğini tahmin ediyor. Bu tahmin, piyasalardaki belirsizlikler ve olası ekonomik dalgalanmalar göz önüne alındığında dikkatle izlenmesi gereken bir durum olarak öne çıkıyor.