Celalettin Can'a skandal soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Afrin operasyonunun başlamasının ardından Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yaptığı operasyon kapsamında gözaltına alınan 30 kişi bugün savcılık sorgusu için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. 14 gündür gözaltında tutulan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’a merkez yönetim kurulu üyesi olduğu HDP’nin faaliyetlerinden gazetecilik dayanışması eylemlerine kadar çok sayıda soru yöneltildi. Sorulan soruların hemen hemen hepsine 2016 yılında yapılan telefon dinlemeleri kaynak oluşturdu.

GAZETECİLİK DAYANIŞMASI SUÇ
Cumhuriyet gazetesinin yayın politikası hedef alınarak 31 Ekim 2016’da operasyon başlatılmış ardından gazetenin Şişli'deki binasının önünde nöbet başlatılmıştı. Celalettin Can'ın nöbetle ilgili konuşması da hakkında şüpheli eylem olarak görülerek dosyaya eklendi. Yine, Özgür Gündem gazetesinin mahkeme kararıyla kapatılmasının ardından yapılan basın açıklamasına katılması da Can’a yöneltilen sorulardan biri oldu.

TEMEL İHTİYAÇ KARŞILAMAK BİLE SUÇ
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, Can’a savcılık sorgusu sırasında çatışmalı süreçte evlerini terketmek zorunda bırakılan Cizre ve Sur sakinleri için düzenlenen temel ihtiyaç kampanyasına ilişkin bir telefon konuşması soru olarak yöneltildi.

BİNLERCE KİŞİNİN KATILDIĞI MİTİNG DE SORULDU
 20 Kasım 2016’da AKP iktidarının politikalarına karşı “Teslim Olmayacağız'' mitingi düzenlenmişti. Mitinge binlerce kişi katılmıştı. Can’ın mitinge katılması da savcının şüpheli eylem görerek yönelttiği sorulardan biri oldu.

TAKIMLARDAN DA ŞÜPHELENDİLER
Savcı Can’a telefon konuşmasında geçen Amed ve Dersim sözcüklerinin ne olduğunu sordu. Can da, “Konuşmamda geçen Amed Spor Kulübü’dür, Dersim ise Dersimspor’dur. Amedspor’da oynamak isteyen bir çocuk vardı. Onun için bir görüşme yapacaktım ama yapamadım. Bu görüşme içeriği bundan ibarettir'' şeklinde yanıt verdi.

YARGI ELEŞTİRMEK DE SUÇ
Öte yandan Can’a emniyet sorgusu sırasında HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın 4 Kasım 2016’da tutuklanmasının ardından Şişli’de düzenlenen protesto eylemine katılması da soru olarak yöneltildi. Kolluk, kayda aldığı protesto gösterisi ile ilgili şu yorumu yaptı:

 “…Devletin mahkemelerini tanımadıklarını, ülkemizde bağımsız yargı olmadığı iddia edilerek, ülkemizin hakim ve savcılarının saraydan veya AKP’den talimat aldıklarının iddia edildiği ve ''Kirli yargı’ denilerek devletimizin yargı organlarının hadsizce aşağılandığı, PKK/KCK terör örgütünün güdümünde siyaset yapmanın bölücü terör örgütüne sırtını dayamanın demokratik siyaset ve düşünce özgürlüğü olarak adlandırıldığı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile DEAŞ terör örgütünün bağdaştırılarak destek verdiğinin ima edildiği…''

Gözaltındaki kişilerin savcılık sorgularının alınmasına devam ediliyor.