Cem Küçük, ekonomistleri hedef aldı: Eski Türkiye’nin hiçbir dedikleri çıkmayan ekonomistleri

Gazeteci Cem Küçük, iktidarın mevcut ekonomi politikasını ve Türkiye'nin ekonomik durumunu eleştiren ekonomistleri hedef aldığı yazısında, "İhracat rekorlar kırıyor. Resesyon yok. Sadece hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon var. Üretim gayet iyi. Ama pahalılık var..." dedi.   

Cem Küçük, bugünkü yazısında Mahfi Eğilmez, Uğur Gürses, Atilla Yeşilada'nın arasında olduğu, alanında uzman ekonomistleri hedef aldı. 

Ekonomist Atilla Yeşilada'dan korkutan dolar tahmini

  Küçük, yazısında şu ifadeleri kullandı:    "Mahfi Eğilmez gibi Hazine Müsteşarlığı yapıp üç beş ay sonra görevi bırakıp kaçanlar vardı. Şimdi ahkam kesiyorlar. Bunların zamanında Türkiye gecelik yüzde 7.500 faiz veriyordu. Hâlâ utanmadan çıkıp konuşuyorlar!..    Bir de Uğur Gürses var. 15 Eylül 2018’de ne demiş bu beyefendi bakalım: '2020’de tekrar erken seçime gidilecek. Yerel seçimlerden sonra tablo daha da netleşecek. Çünkü Türkiye’deki hane halkının refah kaybını çok fazla tolere edeceğini düşünmüyorum.'   Erken seçim oldu mu? Olmadı. Peki Gürses utanır mı? Bir de büyük işsizlik olacak, büyük resesyon olacak demiş. İhracat rekorlar kırıyor. Resesyon yok. Sadece hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon var. Üretim gayet iyi. Ama pahalılık var...    Selçuk Geçer diye biri var. Dolar 50 TL olacak dedi. İnsan bunu derken utanır lakin bu arkadaş utanmaz. Fazla 'tık' almak ve Erdoğan düşmanlığından gözü dönmüş bu arkadaş her gün karamsar tabloya devam ediyor. Ama avucunu yalıyor.   Gelelim Atilla Yeşilada’ya. En fantastiği saçları ağarmış bu abi. Gerçi bilgisi diğerlerinden daha iyi. Özellikle Körfez’le ilgili. Ama kafası eski. Bakın 12 Aralık 2021’de Sözcü’de ne demiş?:   'Bizi çok ağır bir ekonomik bunalım bekliyor. Tüm yeni ekonomi modelinin ilham kaynağı ekonomik büyümeyi hızlandırmaksa şubat ortalarına geldiğimizde büyük ihtimalle uçak gibi yere çakılmış olduğunu göreceğiz.'   Aa batmadık Atilla Bey! Şubatta çakılmadık. Ne olacak şimdi? Hani batıyorduk?!..  Bir de bunların hepsinin özelliği IMF’ci olmaları. Türkiye kaçınılmaz olarak IMF’nin kapısını çalacak, çaresi yok diyenler bu arkadaşlardı. Hiçbir dedikleri çıkmadı.    Üzgün üzgün oturuyorlar. Daha geçmişte neler demişler? Tek umutları var: 2023 seçimlerini AK Parti ve Erdoğan kaybetsin. Zaten bütün planları bu. Başka da amaçları yok.    Ben değil hükûmeti destekleyenleri sevmeyenlere bir önerim var: Şu muhalif iktisatçı ve siyasilere sorar mısınız? Bugün yani pazartesi iktidar olsalar ilk yapacakları iş ne? Söyleyeyim size. Önce faizi artıracaklar, sonra IMF’yi çağıracaklar. Çünkü içlerindeki Erdoğan kini geçmiyor..."