CHP''den Kaşıkçı cinayetinde CHP''yi ''suçlayan'' Ömer Çelik''e yanıt

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik’in Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin CHP’yi suçlayan açıklamalarına, “5 gün boyunca Suudiler delilleri kararttı, biz çağrıda bulunduk. Adalet ve Kalkınma Partisi de sustu ve izledi. Cinayeti işleyenler dezenfektanlarla, kimyasallarla delilleri ortadan kaldırdıktan sonra, cinayeti işleyenler Türkiye’yi terk ettikten sonra cinayetin işlenmesine adeta yardım ve yataklık eden konsolos ülkeyi güvenle terk ettikten sonra bizimkiler sorumluluklarını hatırladılar ve bir şeyler yapmaya başladılar. Burada ‘kral çıplak’ diye haykırmak Kemal Kılıçdaroğlu’na kaldı. Kaşıkçı olayında deliller ortadan kaldırılıp, suçlular bir kuş gibi kaçıp gidene kadar Türkiye kılını bile kıpırdatmadı” yanıtını verdi.

'ADALET VE KALKINMA PARTİSİ SUSTU VE İZLEDİ'

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 14. Türkiye Eczacılık Kongresi’nde gazetecilerin Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarına ilişkin sorularını yanıtladı. Özel, Çelik’in Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıklamaları üzerine, “Öyle bir durumla karşı karşıyayız ki, Adalet ve Kalkınma Partisi yaptığı hataları, kötü yönetimi örtmek için kendi etkin propaganda gücünü öyle güveniyor ki. Öyle bir noktadayız bir gün Ömer Çelik, Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı hatalar görülmesin diye, Erdoğan ‘2 kere 2 kere 5 eder’ diye buyursa, ‘Reis kerat cetvelindeki tarihi hatayı düzeltti’ diyecekler. İlk günden itibaren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, bütün dünya televizyonları İstanbul’da ne oluyor diye şüpheli durumu ve duyulan endişeyi haberleştirirken, şeffaf bilgilendirme, etkin bir soruşturma ve herkesin içini rahatlatacak şekilde bu konunun üzerine gidilmesi çağrısını yaparken, 5 gün boyunca Suudiler delilleri kararttı, biz çağrıda bulunduk. Adalet ve Kalkınma Partisi de sustu ve izledi” diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:

'KILIÇDAROĞLU MU OLAYI ÖRTBAS EDİYOR?'

“Cinayeti işleyenler dezenfektanlarla, kimyasallarla delilleri ortadan kaldırdıktan sonra, cinayeti işleyenler Türkiye’yi terk ettikten sonra cinayetin işlenmesine adeta yardım ve yataklık eden konsolos ülkeyi güvenle terk ettikten sonra bizimkiler sorumluluklarını hatırladılar ve bir şeyler yapmaya başladılar. Maalesef bazı köşe yazarlarından da bazı siyasetçilerden de sanki olay olur olmaz Türkiye üstüne düşen her şeyi yapmış gibi açıklamalar geldi. Burada ‘kral çıplak’ diye haykırmak Kemal Kılıçdaroğlu’na kaldı. Kaşıkçı olayında deliller ortadan kaldırılıp, suçlular bir kuş gibi kaçıp gidene kadar Türkiye kılını bile kıpırdatmadı. Daha sonra bir Türk yetkili, ‘dünyanın tepkisini ölçtük’ dedi. Dünya tepkisiz kalsaydı, tam da Erdoğan’ın başdanışmanının söylediği gibi, Suudileri rahatsız etmeyecek kadar olayın kıyısından dolaşıp geçilecekti. Halen başdanışman görevdeyse, halen ceset bulunamadıysa, halen cinayeti işleyenler Suudi Arabistan’daysa, bir yerde suçüstü durumu varsa, ağır cezalık bir durum varsa dokunulmazlık durum olmamasına rağmen bunlara dokunulmadıysa, bu işin üstüne giden Kemal Kılıçdaroğlu mu bu olayı örtbas ediyor? Dünyanın kendi etrafında dönmesi AK Parti’ye zarar veriyorsa bunu bile inkar edecek duruma gelmişler. Dünyanın güneş etrafında dönmesi eğer Cumhuriyet Halk Partisi’ne zarar verecekse bunu da CHP’den bilecekler. Bu kadar gerçeklikten kopmuş, bu kadar akıldan, mantıktan, vicdandan yoksun açıklamaları hayretle ve dehşetle takip ediyoruz. Halen daha soru bize yöneltiliyorsa, halen bu sözcünün akli melekeleri ile ilgili bir rapor istenmiyorsa bizim söyleyecek başka bir sözümüz yok.”

'NİZAMİYE ÖNÜNDE SELFİESİNİ GÖREYDİK'

Özel, Çelik’in Tunceli’de donarak şehit olan iki askere ilişkin açıklamalarına da yanıt verdi. Özel, “İki askerimizin hepimizi üzecek şekilde can vermesi yüreğimizi yaktı. Bu konuda sorumluluğu hatırlatmak boynumuzun borcu. Kendisi meseleyi dedesine götürüp, dedesinin Sarıkamış’taki şehadetinden bahsediyor. Buna söyleyecek sözümüz yok. Herhalde çocuklardan örnek veremediği için dededen örnek veriyor. Genel Başkanımız haklı olarak şunu söyledi: ‘Evladım aslan gibi askerliğini yaptı, seninkiler yapmadı’ Doğru değil deniyor. Beyefendi yurtdışında okurken dekontla askerliğini yapmış, diğeri çürük raporu almış. Her yerde selfie yapmayı bilen Erdoğan ailesinin, bir kere de nizamiye önünde oğullarını kışlaya teslim ederken selfiesini göreydik ya. Erdoğan’ın üzerine cumhurbaşkanlığı forslu kamuflajları giydiriyorsunuz. İlla Erdoğan’a yakışacaksa bir kere de Burak Erdoğan’a, Bilal Erdoğan’a yakışsaydı ya. Bütün şehit aileleri camsız evlerde oturuyor hiç mi yüreğiniz sızlamıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bütün yöneticilerinin bir tane çocuğunun normal yolla askerlik yapmış bir kışlaya teslim fotoğrafı yok mu? Vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söyleyenler bir kez daha ifşa olmuşlardır. Eğer bunu askerlikten sayıyorsa söyleyecek bir söz yok. İkisi de yaptı denilince nerede yaptı sorusunu sormak lazım. Bir tanesi Ziraat Bankası’nın veznesinde yapmış, bir tanesi de çürük raporu almış. Kamer Genç sormuş yıllar önce, bu çürük raporu nereden alındı demiş. Cevap, ‘Kişisel veridir, paylaşamayız’” ifadesini kullandı.

'“BEN O İŞİ HALLETTİM” DEDİ'

Özel, gazetecilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tazminat ödemek için evini sattığının açığa çıkması üzerine, “Bunu 3 hafta önce yapılan MYK’da bütün üyeler duygulu anlar yaşıyarak öğrendi. Tazminat hukukun en temel ilkesi, alan açısından zenginleştirmeyecek kadar, veren açısından da fakirleştirmeyecek kadar bir tutara hükmedilmesi gerekiyor. Mahkeme şunu tescil etmiş: Erdoğan 1 trilyon alsa da zenginleşmez. Kemal Bey açısından bu paranın kolay ödenir olmadığını biliyorduk. Bir arkadaşımız söz aldı MYK içinde imece teklif etti. Genel başkan da ‘Gerek yok, ben o işi hallettim. Bir ev sattım’ dedi. Hepimiz duygulandık. Bir miktar da borç alarak bu parayı ödemiş oldu. Birileri o kadar büyük tazminat verelim ki ödenmesin, ödendiğinde de nereden buldun diye soralım dedi. Man Adası’na cevap veremeyenler, Kılıçdaroğlu zorluk yaşayacak sandılar. Alınmış mütevazı bir ev satıldı. O bedel ödedi, hepimizin yardım teklifini reddetti. Ama biz bunu reklam malzemesi yapmayı sevmeyiz Ak Parti gibi” yanıtını verdi.