CHP’li Tanal’dan TRT’ye başvuru: Dört dönemdir vekilim TRT yüzü görmedim

Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması tartışılmaya devam edilirken, CHP’li vekil Mahmut Tanal, TRT Genel Müdürlüğü’ne dilekçe vererek “Beni de programa çıkarın” dedi. Tanal dilekçesinde, TRT’nin çifte standardını eleştirdi.

TRT Kurdi kanalının terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kırmızı bültenle aranan kardeşi Osman Öcalan’la röportaj yapmasına ilişkin tartışmalar sürerken CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, TRT Genel Müdürlüğü’ne dilekçeyle başvurarak programa çıkma talebini iletti.

DÖRT DÖNEMDİR VEKİLİM, TRT YÜZÜ GÖRMEDİM

Kayda alınan dilekçesinde, TRT’nin muhalefet temsilcilerine yönelik çifte standardını eleştiren Tanal, “Tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamayı ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamayı” içeren 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Kanunu’nun 5. maddesini hatırlatarak, “Dört dönemdir Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesiyim. Yani kurumunuz çalışanlarının maaşlarını vergileriyle ödeyen halkın seçtiği bir milletvekiliyim. Ancak bugüne kadar TRT’ye ne telefon bağlantısıyla ne de programa davet edilme yoluyla katılmam mümkün olmadı, hiçbir suretle görüşlerime başvurulmadı. Oysa TRT her görüşe eşit mesafede durması gereken bir kurumdur. Bu durum etik ilkelerin bir gereği olduğu kadar hukuk ilkelerinin de bir gereğidir” dedi.

KARARINIZI BANA BİLDİRİN

CHP’li Mahmut Tanal, talebini şöyle dile getirdi: “Sizin uygun göreceğiniz, belirleyeceğiniz tarih ve saatte, herhangi bir TRT kanalının herhangi bir programına katılarak toplumsal sorunlara, güncel konulara ilişkin görüş ve düşüncelerimi paylaşmak, program sunucularınızın sorularını yanıtlamak isterim. Söz konusu talebimin ivedilikle değerlendirilmesini ve kararın tarafıma bildirilmesini arz ederim.”

ERDOĞAN 'TRT’YE MÜRACAAT ETTİ' DEMİŞTİ

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın TRT’ye verdiği röportajı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine şunları söylemişti:

"Doğrusu ben Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum ancak TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kurdi’de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler. Ben o kurumdaki arkadaşlarımın da bu hassasiyet içerisinde adım attıklarına inanıyorum. Çünkü bu konularda da kendilerine güveniyorum."

CHP’Lİ BAŞARIR: “GÖRÜŞME İZNİNİ KİM VERMİŞTİR”

CHP Mersin Milletvekili Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Ali Mahir Başarır, Doç. Dr. Ali Kemal Özcan’ın İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştüğü konusunu meclis gündemine taşıdı.

CHP’li Başarır, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemi ile verdiği yazılı soru önergesinde, Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliği hatırlatarak “Görüşme iznini kim vermiştir” sorusunu yöneltti.

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır yazılı soru önergesinde;

“Tunceli Üniversitesi'nde sosyoloji bölüm başkanı ve rektör danışmanı olarak görev yapan Doç Dr Ali Kemal Özcan, 20.06.2019 tarihinde Habertürk isimli televizyon kanalında yayınlanan ‘’Nedir Ne Değildir’’ isimli programa bağlanarak; Abdullah Öcalan ile İmralı’da yaklaşık 3 saat süren bir görüşme yaptığını belirtmiş; kendisinden aldığı mektuptaki mesajları medya mensupları ile kameralar önünde paylaşmıştır.

Bilindiği gibi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da ve bu kanunun 83 ve 116’ncı maddelerine dayanılarak hazırlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’te; hükümlü ve tutukluların kimler tarafından, ne süre ile ve hangi şartlar altında ziyaret edilebileceği; Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’te ise, hükümlünün mektup, faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkına ilişkin kurallar düzenlemiştir” açıklamalarına yer vererek şu soruların yanıtlanmasını istedi:

1- Yukarıda bahsi geçen kanun ve yönetmelik gereği, şahsın çarptırıldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası da göz önüne alındığında; Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik md 9/1-2. fıkrada belirtilen sınırlı sayıda kişilerle görüşebilme imkânı varken ki bir süre önceye kadar bu kişilerle de görüşmesi yasakken; Abdullah Öcalan’ın ne sebeple ve amaçla kanun ve yönetmelik nezdinde yasal zemin olmaksızın Ali Kemal Özcan ile görüşmesine müsaade edilmiştir? Görüşme iznini kim vermiştir? Devletin üst düzey makamları bundan haberdar mıdır? Bundan sonra da kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak, Öcalan’ın bir kısım kişilerle görüşmesine izin verilecek midir?

2- Ali Kemal Özcan’ın İmralı’ya gidişine sebep olan nedir? Davet kimden gelmiştir?

3- Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’in ilgili maddelerinde; hükümlüler ile yapılan görüşmelerin yarım saatten az, bir saatten fazla olacak şekilde belirlenemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Kanun ve yönetmelik bu şekildeyken, kanun ve yönetmeliğe rağmen Ali Kemal Özcan’ın Abdullah Öcalan ile 3 saate varan bir görüşme yapması iznini kim vermiştir? Özel bir izin varsa sebebi nedir? Özel bir izin verilmemişse, bu şahıs Abdullah Öcalan ile 3 saatlik bir görüşme yapması nasıl mümkün olmuştur?

4- Ali Kemal Özcan, Abdullah Öcalan ile İmralı’da yaptığı 3 saatlik görüşme sonrasında, Abdullah Öcalan tarafından kendisine verilen mektubu gazeteciler ile paylaşmıştır. Ali Kemal Özcan tarafından medya mensupları ile paylaşılan mektup, şahsa kim tarafından teslim edilmiştir? Gerekli usuller uygulanarak, mektup şahsa teslim edilmeden önce mektup okuma komisyonun tarafından okunmuş mudur? Görüldü kaşesi basılmış mıdır?