Cüneyt Arkın, zor zamanlar geçirdiği gençlik fotoğrafını paylaştı

Cüneyt Arkın, zor zamanlar geçirdiği gençlik... Gençlik dönemine ait bir fotoğrafını paylaşmasının ardından 60'lı yıllarda yaşadığı zorlukları anlatan Cüneyt Arkın, öğrencilik yıllarında inşaat işçiliği yaptığını söyledi.

Usta oyuncu Cüneyt Arkın, 1960'lı yıllara ait bir fotoğrafını sosyal medyada yayınladı.

Yeşilcam’ın efsane oyuncusu Cüneyt Arkın'ın paylaşımının ardından çok fazla geri dönüş olunca Arkın, fotoğrafın çekildiği dönemlerde yaşadıklarını anlattı.

Kendisine, 'Çok iyi yaşamışsınız...' denilmesinin ardından 'Öyle tabii...' diyerek konuya giren Arkın, inşaat işçiliği yaptığı zor günlerine değindi.

ZOR GÜNLERİNİ ANLATTI

Cüneyt Arkın, zor zamanlarını şu sözlerle aktardı:

“Bu paylaşımın altına çok iyi yaşadınız demişsiniz öyle tabii.

Anlatayım fotoğrafın çekildiği dönemi, fakülte yıllarımdı hep çalıştım. İstanbul’da Tıp Fakültesi’nde okurken ilk iki yılımı Sirkeci’de bir otel odasını iki inşaat işçisiyle paylaşarak geçirdim.

İNŞAATLARDA ÇALIŞTI

Ders zamanı okula gider, kalan zamanda da onlarla inşaatlarda çalışırdım. Bir yanda anatomi dersi, öte yanda inşaat işçiliği.

HASTA BAKICILIĞI YAPTI

Bu paylaşımın altına çok iyi yaşadınız demişsiniz öyle tabii.
Anlatayım fotoğrafın çekildiği dönemi fakülte yıllarımdı hep çalıştım. İstanbul’da Tıp Fakültesi’nde okurken ilk iki yılımı Sirkeci’de bir otel odasını iki inşaat işçisiyle paylaşarak geçirdim. https://t.co/lYM9Ldp1cU
— Cüneyt Arkın (@cuneytarkin) April 29, 2021

Stajımı yaptıktan sonra az çok hasta tedavi edebilir duruma geldiğimde hocam Cihan Abaoğlu beni evlere hasta bakıcı olarak göndermeye başladı.

Hastanın başında 24 saat bekleyip, acil durumda müdahale etmekti görevim. Fakat tabii yeri geldiğinde adamı tıraş da ediyordum, altını da temizliyordum.

"EV SAHİPLERİNİN ARTIK YEMEKLERİNİ ÖNÜME KOYMASI AĞIRIMA GİDERDİ"

Ayda burs parası olarak 60 lira alırdım. Hasta bakıcı olarak bir eve gittiğim zaman ise günde 15 lira kazanıyordum. Ama ev sahiplerinin artık yemeklerini önüme koymaları çok ağırıma giderdi.

İlk paramı aldığımda fırına koşup paranın hepsiyle ekmek aldım. Çiğnemeden yuttum, patlayana kadar yedim. Sonunda da kustum.

"EKMEĞE BAKARAK UYUYABİLİYORDUM"

Ekmekleri görünce açlık korkumu yeniyor, huzur buluyordum. Yıllar sonra bile kaldığım otel odalarında baş ucumdaki komodinin üzerine bir somun ekmek koyar ancak ona bakarak uyuyabiliyordum...”

Buse Terim'den 20 bin TL'lik tazminat davası