'Deprem bölgesinde peşin ödenen kiralar geri alınabilir'

'Deprem bölgesinde peşin ödenen kiralar geri alınabilir'

KAHRAMANMARAŞ merkezli zelzele bölgesinde kira bedellerinin indirimli olması sebebiyle oldukça sayıda kişinin peşin ödeme yapmış olduğu konutların büyük çoğunluğu, kullanılamaz hale geldi.

KAHRAMANMARAŞ merkezli zelzele bölgesinde kira bedellerinin indirimli olması sebebiyle oldukça sayıda kişinin peşin ödeme yapmış olduğu konutların büyük çoğunluğu, kullanılamaz hale geldi. İzmir Tüketici Hakem Heyeti üyesi Avukat Salih Emrah Ertan peşin meydana getirilen ödemelere ilişkin, "Borçlar Kanunu'nun 301'inci maddesi gereği kiraya veren mal sahibi, kira sözleşmesi süresince kiracıya konutu, iş yerini kullanılabilir, sağlam, hazır halde bulundurmak zorunda. Bu sözleşmeyle değiştirilemez emredici bir düzenlemedir. Sözleşmeye kiraya veren 'Peşin ödenen geri alınamaz' şeklinde bir madde koysa dahi, bu madde geçersizdir" dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı afet bölgesinde bilhassa kiralık yazlıkların da bulunmuş olduğu noktalarda oldukça sayıda şahıs, kira ödemelerini 1 yada 2 senelik sözleşmeli olarak peşin ödedi. Konutların büyük çoğunluğu depremde oturulamaz hale geldi. Peşin meydana getirilen ödemelere ilişkin açıklamalarda bulunan İzmir Tüketici Hakem Heyeti üyesi Avukat Salih Emrah Ertan, "Borçlar Kanunu'nun 301'inci maddesi gereği kiraya veren mal sahibi, kira sözleşmesi süresince kiracıya konutu, iş yerini kullanılabilir, sağlam, hazır halde bulundurmak zorunda. Bu sözleşmeyle değiştirilemez emredici bir düzenlemedir. Herhangi bir sebeple hazır bulunduramadığı takdirde kiracı sözleşmeyi feshedebilir ve kullanmadığı dönemki kiralardan görevli olmaz. Kiraya veren sözleşmeye 'Peşin ödenen geri alınamaz' şeklinde bir madde koysa dahi, bu madde geçersizdir. Konut kullanılamaz hale ulaştığında kiracı eğer peşin ödeme yaptıysa peşin ödediği kısımdan kullandığı kısım düşülür, geri kalan kısmı için iade isteyebilir. Eğer kiracıya bu ödeme yapılmıyorsa kiracı ödediği fazla bedelini barış hukuk mahkemesinden talep edebilir" ifadelerini kullandı.

'EV SAHİBİ KUSURLUYSA TAZMİNAT ALACAK'Yakın zamanda arabulucuya başvurunun mecburi hale geleceğini söyleyen Ertan, "Arabuluculuk devreye girdiğinde arabuluculukta anlaşılamazsa barış mahkemesinde dava yoluna gidilecek. Bugün için peşin ödeme icra eden kiracılar arabuluculuk zorunluluğu yürürlüğe girene kadar direkt barış mahkemesine dava açabilir. Konut depremden zarar gördüğünde kiraya verenin kolon kesme benzer biçimde bir kusuru var ise, o vakit kiracı yalnız kira bedelini değil eşyalarında meydana gelen hasarı, can kaybı, sakatlık, hastalık benzer biçimde zararların da tazminatını talep edebilir. Kiraya veren kusurluysa bunun tazmininde mükelleftir. Eğer müteahhittin burada bir kusuru var ise kiraya veren de bunu müteahhitten talep edebilir" açıklamalarında bulunmuş oldu.'YENİ KİRACIYA BELİRLENECEK BEDELE DAİR SINIRLAMA YOK'Öte yandan kira artışlarına ilişkin de yeni bir düzenleme yapılabileceğini söyleyen Avukat Salih Emrah Ertan, "Şu anda mevcut kiracıların sözleşmelerine yapılacak artışlarda yasal bir sınır var. İş yerlerinde tüfe, evlerde bir yıllık geçici olarak yüzde 25 sınırı var. Kiraya verenler, herhangi bir sebeple kiracıyı tahliye edip, yeni kiracıya çok daha yüksek bedelli kiraya verme yollarına gidebiliyor. Yeni kiracıya belirlenecek bedele dair bir sınırlama yok. Burada sözleşme serbestliği var. Bu normaldir ancak deprem gibi olağanüstü durumlarda mal sahibinin hakkına girmeden, sınırsız bir özgürlük de tanımadan iki tarafı koruyucu bir düzenleme yapılmalı. Çok hassas bir konu iki tarafın da dengesini gözetmek gerekiyor" diye konuştu.'TAAHHÜTLERDE CEZAİ ŞART YOK'Deprem bölgesindekilerin aboneliklerini de iptal ettirmeleri gerektiğini hatırlatan Ertan, "E-devlet üzerinden GSM, internet, telefon gibi abonelik ve taahhütlerin sonlandırılması gerekiyor. Taahhütler erken bozulduğunda normalde cezai şart ödenmesi gerekiyor. Ancak bu zorunlu sebep olduğu için yani tüketici kusuru olmadığı için herhangi bir ceza olmadan e-devlet üzerinden iptal edilebilir. Kişiler ileride tekrar aynı bölgeye yerleşmek niyetindeyse, bir şerh düşmelerinde fayda var. 'Benim numaram başka kimseye verilmesin, askıda bana saklansın, kullanım hakkı bende olsun' diye bir talepte bulunulduğunda bu numaranın da o kişiye tahsis edilerek saklanması gerekir" dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.