Din Bilgisi öğretmeninden skandal açıklamalar: Biz bugün bunun kavgasını veriyoruz

Din Bilgisi öğretmeninden skandal açıklamala... Tekirdağ'da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yapan Atakan Türker'in, "İçki içmek normal bir şey değil Müslümanlar için, normalleştirmeyin.

Ben hem Müslümanım hem içki içerim dememeli bir insan, diyememeli, normal değil bu" sözlerine tepki yağdı.

Tekirdağ'da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninin YouTube'da söyledikleri tartışmalara neden oldu. Şehit Mehmet Şengül Ortaokulu'nda ücretli öğretmen olarak çalışan Atakan Türker, Youtube'da din içerikli konuşmasında sarf ettiği sözler, tepki topladı.

Türker, "Dinden nasıl çıkılır" başlığıyla yayımladığı videoda, ilk dinden çıkmanın nasıl olduğunu anlatırken, Allah'ın hükümlerini hayatından çıkaranlarla hiçbir şekilde dostluk edilmemesi gerektiğini savundu. Türker’in, “Haram işleyen birini görürsün, engellemezsin, bir de onunla oturur dost olursun. Eğer gerçekten iman ediyor olsaydınız, onlarla dostluk etmezdiniz” ifadeleri dikkat çekti. İçkiyi de "şeytanlaştıran" Atakan Türker, “İçki içmek normal bir şey değil Müslümanlar için, normalleştirmeyin. Ben hem Müslümanım hem içki içerim dememeli bir insan, diyememeli, normal değil bu” diyerek, içki içilmesine tepki gösteriyor. Atakan Türker'in, başka bir videoda da "sol elle değil de neden sağ elle yemek yemeyi" anlatıyor.

Arkasında kim var

Öte yandan, Eğitim-İş Genel Özlük Hukuk ve TİS Sekreteri Maksut Balmuk ise duruma tepki gösterdi. Balmuk, velilerden gelen şikayetlerin olduğunu ancak yine de ücretli öğretmen Atakan Türker'in işine son verilemediğini belirterek, "Bu kişinin arkasında kim var" diye sordu. Balmuk, "Laik ve bilimsel eğitime aykırı her yaklaşım eğitime ve geleceğimize bomba koymakla eşdeğerdir" diye belirtti.

Maksut Balmuk'un konuyla ilgili olarak yaptığı açıklama şu şekilde:

"Velilerden gelen şikayetlere rağmen görevine son verilemeyen bu kişinin arkasında kim/kimler var? Hafta sonu Atatürk büstlerini boyayanlar ile bu kişi arasında bağlantı olmasa da zihniyet aynı zihniyettir. MEB halen cemaatlerden medet umuyor, onların dernek ve vakıflarının okullarda cirit atmalarına müsade ediyorsa suçlu aramaya gerek yoktur. Laik ve bilimsel eğitime aykırı her yaklaşım eğitime ve geleceğimize bomba koymakla eşdeğerdir. Bu yaklaşmış devletin tüm kurumlarına sirayet ettiğinde ise 15 Temmuz’daki gibi tepemizden bombalar yağar, analar ve çocuklar ağlar. Önemli olan 15 Temmuz’daki halk kahramanlığı ile övünmek değil, 15 Temmuz’a giden yolu kapalı tutabilmektir. Üzülerek görüyoruz ki ders çıkarması gerekenler ders çıkarmıyor aksine aynı hataları başka adlar altında, siyasal menfaat uğruna tekrar ediyorlar."

Erbaş: Çocuklarımızı İslam’ın dışındaki ideolojilere kaptırmayalım