Doğu Anadolu Fay Hattı'ndaki Gölbaşı segmentinde yüzey kırıkları haritalandırılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Doğu Anadolu Fay Hattı'ndaki Gölbaşı segmentinin üstünde, yeni yerleşim bölgeleri kurulmaması için yüzey kırıklarının haritası çıkartılıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Doğu Anadolu Fay Hattı'ndaki Gölbaşı segmentinin üstünde, yeni yerleşim bölgeleri kurulmaması için yüzey kırıklarının haritası çıkartılıyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fikret Koçbulut başkanlığında, Dr. Öğretim Üyesi Sinan Koşaroğlu, TOKİ Gedaş Gayrimenkul Değerleme AŞ yetkilisi İsmail Aksu ile Tokat İl Özel İdaresi kepçe operatörü Ali Caymaz'dan oluşan ekip, Doğu Anadolu Fay Hattı'ndaki Gölbaşı segmentinde yer alan yüzey kırıklarını 1/1000 ölçekli haritalara işliyor.
Gölbaşı ilçesine bağlı Balkar beldesinde haritalama emek vermesi icra eden ekipten Doç. Dr. Koçbulut, AA muhabirine, depremden derhal sonrasında ilk olarak yüzey kırığını haritaladıklarını söylemiş oldu.
Yüzey kırığını detaylı bir şekilde 1/1000 ölçekli haritaya geçirdiklerini özetleyen Koçbulut, şu şekilde konuştu:
"Fay hattının üstünde artık imara izin vermemek adına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı için burayı haritalandırıyoruz. Sonuçta artık yeni yerleşim bölgeleri açılacak. Bu yerleşim yerlerinde de iki hususa dikkat ediliyor, fay açısından. Bunlardan bir tanesi gördüğümüz yüzey kırığı üstünde artık yapılaşmaya izin verilmeyecek. İkincisi ise zemin etütleri yapılarak jeolojik, jeoteknik zemin etütleri sonucunda yerin taşıma gücü ortaya çıkacak."
"Fay çekince kuşağına ev yapılmaması gerekiyor"
Koçbulut, jeolojik, jeoteknik zemin etütleri sonucunda temel ya da zemin iyileştirmesinin belirleneceğine işaret ederek, şu şekilde konuştu:
"Buna nazaran inşaat izni verilecek ve imara açılacak. Yapmak istediğimiz işlem bu. Şimdi bu aşamada bu tarz şeyleri yapmak için jeoteknik etütler yapılmakta. Bizim yaptığımız işlem ise tamamen yüzey kırılmasına bağlı olarak meydana gelen yüzey kırığını haritalıyoruz. Bu yüzey kırığı üstünde fayın genişliğini, yüzey kırığının genişliğini belirliyoruz. Daha sonrasında da bu genişliğin her iki tarafına belli miktarlarda yerin özelliğine nazaran sakınım bantları yapıştırıyoruz. En geniş bulduğumuz yer diyelim ki 12 metre. Her iki tarafına da 30'ar metre sakınım bandı koyduğumuzda ortalama 72 metre genişliğindeki bir alanı imara kapatmış olacağız. Yani 12 metre kazı alanı ile 30'ar metre sakınım bandı koyduğumuzda bu alan 72 metre yapıyor fay tehlikesi açısından. Biz buna fay çekince kuşağı diyoruz ki bu kuşağa ev yapılmaması gerekiyor."
Yüzeyin depremle kırıldığını vurgulayan Koçbulut, şunları söylemiş oldu:
"Kırıkları haritaladığımız vakit fayı da haritalamış oluyoruz. Bunların üstüne hendek açıyoruz. Yani ortalama 2,5 metre derinliğinde, 2 metre genişliğinde bir işlem yapıyoruz. 20 ila 30 metre içinde hendek açıyoruz. Yerine nazaran kısalıyor, yerine nazaran uzuyor bu. Çünkü fayı kesmemize bağlı. Bu işlemin adı paleosismoloji işlemi. Ancak burada yaşlandırma yapmadığımız için periyodu belirleyemiyoruz. Yüzey yaralanma tehlikesi açısından fayın kırdığı genişliği belirliyoruz. Daha sonrasında bu genişliğin her iki tarafında sakınım bantlarını oluşturup bu bölgeyi imara kapatıp üstüne ev yapmasını engelliyoruz. Fay hattı kırığının üstündeki evler yerle bir oldu. İşte buralarda, bu faylardan belli bir mesafede kaçsaydık hiçbir evimiz yıkılmayacaktı."
Koçbulut, Gölbaşı'dan geçen fay hattının Doğu Anadolu Fay Hattı ile Arap Levhası Fay Hattı'nı birbirinden ayırdığına işaret ederek, "Buradan bir fay geçiyor fakat bu fay Anadolu levhasıyla Arap levhasını birbirinden ayırıyor. Yani kaba tabirle şunu diyebiliriz. Gölbaşı ilçesindeki yüzey kırığının batı tarafını Anadolu levhası, doğu tarafını ise Arap levhası olarak adlandırabiliriz." ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.