Dövenler değil dövülen yargılandı

Afyon Valiliği ile Afyon Emniyet Müdürlüğü’nde dövülen 48 yaşındaki 3 çocuk babası fizik öğretmeni Hamza Dede, yargılandığı davada beraat etti. Dede’yi döven koruma polisleri, kamu görevlileri ve "kameralarımız bozuktu" diyerek delil karartanlar ise hâlâ yargılanmıyor. 

Afyon’da görev yaptığı lisede, sürekli deneme sınavı yapıldığı ve bu yüzden öğrencilerine ders anlatamadığı gerekçesiyle bu duruma karşı çıkan Dede’ye önce kınama cezası verildi sonra da 2017 yılının Aralık ayında Afyon, Bolvadin'den Sandıklı’ya sürüldü.

Ancak bununla da yetinilmedi, Dede 2020’nin Mart ayında da Afyon’dan Kütahya’nın Simav ilçesine sürüldü. Afyon’dan Simav’a gidip gelebilmek için günde 6 saatini yolda geçiren Dede, yaşadıklarını anlatıp sesini duyurabilmek için 18 Ocak 2022 tarihinde o dönem Afyon Valisi olarak görev yapan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’in düzenlediği halk günü buluşmasına gitti. 

‘8-9 KİŞİ ÜZERİME ÇULLANDI’ 

Vali Çiçek, mağdur olduğunu, mobbinge uğradığını anlatan Dede’yi dinlemedi. Bu duruma tepki gösteren Dede, koruma polisleri tarafından dövüldü. Dede, ifadesinde Vali’nin ve birçok kamu görevlisinin önünde yaşadıklarını şöyle anlattı: "Koruma ve valilik personeli olan 8-9 kişi üzerime çullandı. Beni dışarıya doğru sürüklediler. Valiliğin kapısında nefes alamadığım için ‘yardım edin’ diye bağırdım. Emniyet Müdürü Ali T. suratıma yumruk attı. Polisler tekme ve yumruklarla bana vurmaya devam etti. Bana kelepçe taktıkları esnada valilik önündeki bir kadının ‘ne yapıyorsunuz?’ dediğini duydum. Polis merkezine götürüldüğümde kadının da getirildiğini ve polislerin ona bağırdığını gördüm. Polisler bu yüzden bana bağırıp çağırdı, kamerasız bir odaya götürdüler. Asayiş Şube Müdürü Tayyar A. karnıma yumruk attı ve odada polisler yine üzerime çullandılar. Kollarımı arkaya kıvırıp yine kelepçe taktılar." 

Cezaevinde bir yatağa iki tutuklu

KAMERALAR ARIZALIYMIŞ! 

Muayeneye götürüldüğünde darbedildiğine dair rapor da hazırlanan Dede, 19 Ocak 2022’de mahkemeye çıkarıldı. Afyonkarahisar 1. Sulh Ceza Hakimliği, Dede’yi adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Ardından Dede hakkında "Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan dava açıldı. Dede, mahkemede de haksız bir şekilde dövüldüğünü anlattı. 

Ardından mahkeme, 19 Ocak 2022 tarihinde Afyon Valiliği’nden kamera kayıtlarını istedi. Valilik ise "Kameraların bozuk olduğunu ve görüntü olmadığını" bildirdi. 10 Mayıs 2022’de de Dede’nin gözaltındayken dövüldüğünü belirttiği Milli Birlik Polis Merkezi’nden kamera kayıtları istendi. Ancak emniyet de "Kameralarımız arızalıydı" diye yanıt verdi. Yani olay günü hem Afyon Valiliği hem de polis merkezi, kameraların çalışmadığını öne sürdü. 

BERAAT KARARI VERİLDİ 

Dede’nin kendisini darbettiğini söylediği polisler de "Kademeli olarak zor kullandıkları" yönünde ifadeler verdi. Hatta polisler, Dede’nin kendileri darbettiğini iddia etti. İki yıldır "Görevi yaptırmamak için direnme" suçunu işlediği iddiasıyla yargılanan Dede, 11 Ocak’ta beraat etti. 

Afyonkarahisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Afyon Valiliği’nin koruma polisi Miraç U. ile Afyon Valiliği’nin İdari ve Denetim Müdürü Tuncay E.’nin müşteki sıfatıyla yer aldığı davada, öğretmen Hamza Dede’nin görevi yaptırmamak için direnme" suçunu işlediğine dair yeterli delil olmadığını belirtti. 

Ancak Valilik binasının ortasında denilen Hamza Dede beraat etse de kendisi döven korumalar, polisler ve kamu görevlileri hâlâ yargılanmıyor. Kamera kayıtlarının bozuk olduğunu iddia eden Valilik ve emniyet personeli hakkında da iki yıldır bir işlem yapılmıyor. 

"BİR POŞET DOLUSU EVRAKLA GİTMİŞTİM"

Hamza Dede BirGün'e yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:

"Ben zaten suçsuzdum. Üzerime atılan iftiraları temizlemeye çalıştım. 2 yıl üzerimde büyük bir hukuksuzluk baskısı yaratıldı. Olay günü 'Vali salondan çıkmıştı' diyen vali koruması ve diğer valilik çalışanları duruşmada Vali'nin içeride olduğunu itiraf etti. 

Valiliğe şahsıma ve öğretmenlere yapılan mobbingi ve binlerce lise öğrencisine yapılan haksızlığı, eşitsizliği Vali'ye anlatmak ve tedbir almasını istemek için bir poşet dolusu belge ile gitmiştim..."