Düşen jetin pilotu FETÖ mağduru çıktı

Cumhuriyet'in aktardığına göre, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Türkiye’ye gelirken İran’da düşen, iş insanı Hüseyin Başaran’ın kızı Mina Başaran ve arkadaşlarının bulunduğu özel jetin ikinci pilotu Melike Kuvvet’in FETÖ kumpasıyla ordudan atıldığı ortaya çıktı. Kuvvet, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) ilk kadın pilotlardan biriydi. 2013’te ordudan uzaklaştırıldıktan sonra özel sektörde pilotluk yapmanın yanı sıra Gelişim Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak pilot adaylarına da eğitim veriyordu, Başaran Holding’te ise beş aydır çalışıyordu. Kuvvet’in çalışma arkadaşı emekli hava astsubay Murat Saluk, “Melike kumpasla ordudan atılmasaydı, şu an yaşıyor olurdu. Atatürkçü, vatansever bir kızdı. Bir kağıt ne kadar beyazsa Melike Kuvvet o kağıttan bin kat daha beyazdır'' dedi. 

ŞARKI SÖYLEDİĞİ VİDEO İLE KUMPAS

Melike Kuvvet ile 2003 ile 2005 arası Diyarbakır’da 2005 ile 2012 arasında ise Adana’da beraber çalıştıklarını söyleyen Saluk, “Melike’nin sesi çok güzedi. Merzifon’da görev yaparken, bir doğum gününde Melike’den şarkı söylenmesi isteniyor. 10 dakika 50 saniyelik bir video var. Bu video kesiliyor. Dokuz saniyelik bir bölüm var. Melike’yi tanımayan biri o videoda bir gece kulubünde şarkı söylediğine inanabilir. Mekanın gözüktüğü kısım ise videodan kesilmişti. Melike, dokuz saniyelik bir videoyla ''Pavyonda şarkı söylemişsin, gece kulüplerinde çıkıyormuşsun’ denilerek ordudan atıldı'' diye konuştu.

'İNTİHARA KALKIŞTI'

Kuvvet’in ordudan atıldıktan sonra ise maddi manevi sıkıntılar yaşadığını, İstanbul’a gelerek Avcılar’a yerleştiğini aktaran Saluk, “Melike defalarca kez intihara kalkıştı. Evinin kirasını ödeyemiyordu. Hava Kuvvetleri’nden pilotaj eğitimi aldığı için 200.000 TL’lik bir tazminat borcu vardı. Maaşına icra konuldu. Annesine aldığı eve haciz konuldu. İş bulamadı, arkadaşları da yalnız bıraktı'' dedi.

'ORDUYA GERİ DÖNEBİLİRDİ'

Kuvvet’in Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne açtığı göreve iade davasının hemen reddedildiğine dikkat çeken Saluk, şöyle devam etti: 

“Bu süreçte son çare olarak jet pilot sertifikası almak için Çorlu’da okula başladı. Jet pilot sertifikası aldı. O arada 15 Temmuz darbe girişimi oldu. O okul kapatıldı. Darbe girişiminin ardından daha önce ordudan atılan askerler orduya geri çağrıldı. İstihbarat şube Melike’nin, ''Çorlu’da FETÖ’den eğitim almışsın’ diyerek göreve dönmesine izin vermedi. Melike’nin ordudan atılmasıyla ilgili dört yıl sonra Anayasa Mahkemesi güzel bir karar verdi. ''Özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini’ belirterek yürütmeyi durdurma kararı verdi. Dava Mayıs ayında yeniden görülecekti. Melike belki de orduya geri dönecekti.''

'FETÖ'CÜLERİN İSTEDİKLERİNİ YAPMADIĞI İÇİN AYAĞI KAYDIRILDI'

AA'ya konuşan Kuvvet'in ablası İlknur Kuvvet Çelik de şunları söyledi:

"FETÖ'cü komutanların istediklerini yapmadığı için Melike'nin ayağı kaydırıldı. Benim kardeşim çok zor bir süreçten geçti. Melike benim tek kardeşimdi. İşin içinde işler var ama ben bunları bırakmayacağım."

'BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM'

Yıpratıldığı konularda verdiği hukuk mücadelesini kazanmışken kardeşinin vefat ettiğini anlatan Çelik, duygularını şu sözlerle aktardı: 

"Mayısta asker olarak dönecekti. Her şeyi kazanmış vaziyetteydik. 4 yıl aradan sonra dönecekti. Bundan sonra da bizi uzun bir hukuki süreç bekliyor. Melike bir hafta önce Konya'ya geldiğinde bana 'Abla bu uçak daha önce 3 kez havada arıza yaptı. Birincisi Paris'e giderken, iki kez de Trabzon'a giderken' dedi. Ben bu işin peşini bırakmayacağım. Yüzde yüz ihmal var. Uçakların bakımı yapılmıyordu ve hiç kimse ilgilenmiyordu. Kimse kusura bakmasın. Kendi çocukları da vefat etti. Onunla beraber 10 kişi daha vefat etti. Melike en son geldiğinde bana ne dedi biliyor musunuz, 'Abla ben bu uçakta uçmak istemiyorum'. Dedim ki 'Melike uçma, hatta sen burayı bırak' çünkü duyduğum şeyler çok hoş şeyler değildi ama ona rağmen uçma aşkıyla, görev aşkıyla devam etti."