Ekrem İmamoğlu: İktidar en değerli iki mülke el koymak istiyor
Ekrem İmamoğlu: İktidar en değerli iki mülke... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Boğazı'nda kameraların karşısına geçerek İBB’nin en değerli gayrimenkulleri Hatice ve Fehime Sultan Yalıları’na iktidarın el koymak istediğini açıkladı.
"Valilik, devir tasfiye paylaştırma komisyonu kurmuş" diyen İmamoğlu, "Bu kurul marifetiyle İBB'nin mülkünü hazineye devretme girişimi. İBB'den tek üye. Karar verici yani valiliğin hükmü altına 6 üye. Zaten karar 6'ya 1 yazılmış. Binayı gasp ederek almayı hesaplıyorlar!" diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Boğazı'nda kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu “Bir engelleme girişimi daha" diyerek konuşmasına başlayan İmamoğlu, "İBB’nin en değerli gayrimenkulleri Hatice ve Fehime Sultan Yalıları’na el konulmak isteniyor” diyerek sitemde bulundu.
İmamoğlu, "Yine İstanbul halkının malını gasp etmeye dönük, İstanbul yönetiminin İstanbul halkı adına mücadelesinin önüne ne yazık ki devletimizin başka kurum ve kuruluşlarını kullanarak, ucunda hangi kişinin, hangi kurumların ya da şirketlerin çıkarının olacağının olacağını henüz bilemediğimiz; yarın öbür gün daha önce yaşadığımız trajik bir takım uygulamaların bir benzerinin yaşanma ihtimalini ön gördüğümüz bir sürecin açıklamasını yapmak için buradayım" diyerek sözlerine başladı.
"Birinci boğaz köprüsünün hemen alt bölümünde arkamızda Ortaköy'le başlayan ve Kuruçeşme'ye doğru devam eden bu süreçte hemen arka tarafta iki önemli yapıyı görüyorsunuz. Biri daha görünür bir tanesi ise bir şantiye görünümlü iki yapı. Bu iki yapı Osmanlı döneminin iki önemli kadın sultanına ait. Biri Fehime Sultan diğer de Hatice Sultan Yalıları. İl özel idaresi ile Türk Hava Yolları DOCO iş birliğinin ortaklı arasında yapılan 25 yıllık sözleşme süreci ve ardından bu yalıların İBB'ye devriyle yaşanan bir takım hususların tarihçesi. Onun için kısa bir açıklama olmayacak" diyen İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Malumunuz büyük şehir belediye süreçleri olgunlaştığında ve il özel idarelerinin kapatılmasıyla onlara ait bazı yapıların belli kurum ve kuruluşlara dağıtılması söz konusu olmuştu .Bunun biraz öncesinde burası valiliği il özel idareye ait olduğu dönemde 7 Ocak 2009 yılında burası THY ve DOCO arasında bir sözleşme yapılarak 25 yıllığına restore edilerek işletilmesi hususunda bir sözleşme imzalandı. 2011 tarihinde yer altına ilave otopark yapılmasıyla ilgili bir talep doğrultusunda bu talep uygun görünüyor bu otoparkın yapılması karşılığında sözleşme süresi ek protokol ile 31 yıla çıkarılıyor. İl özel idarelerinin kapatılması sonrasında o dönemin yetkilileriyle beraber valiliğin devir paylaştırma komisyonu kararı ile bu mülkiyet 8 Ağustos 2014'te İBB'ye devrediliyor. Bu tarihten sonra bu yapılar İBB'nin mülkü olmuştur. Sözleşmeye esas bütün ödemeler de İBB tarafından sürdürülmüştür.
İSTANBUL HALKININ ELİNDEN ALINMASI...
Devirden önce turizm alanı olan otel fonksiyonuna dönüştürülen ve yapının projenin o şekilde tariflendiği bir süreç sonrasında bu yapılar yine otel iken İBB'ye il özel iradesi tarafından devrediliyor. Pazartesi günü buranın İstanbul halkının elinden alınması sürecine dair oluşturulan mesnetin nasıl uydurma olduğuna dair buranın fonksiyon sürecine dönük bir açıklamam olacak. Onun için altına çiziyorum. Burası turizm alanı, bir otel binası ve bu şekilde işletilmek üzere kiraya verilmişken yine 2014 yılında kanunun yetkiyle kurulan komisyon tarafından İBB'ye yapının mülkiyeti geçiyor .
Burada o süreçten sonra takip başlıyor. Bir kere altını çizelim burası 1012 yılında bitiril-mesi istenen bir proje. Sözleşmenin 2 ve 9. maddeleri de açık olarak 3 yıl içerisinde bitirilip başlaması gereken restorasyon süreci tamamlanmış olması gerekirken 13 yıldır burası bırakın bitişi, durdurulmuş yanlış imalatların olduğu sıkıntılı bir sürecin içerisine dahil olmuştur. Biz İstanbul halkına ait her yapıya sahip çıktığımız gibi terk edilmiş ve hiçbir şekilde ilgilenilmemiş buy yapılara sahip çıkan bir yönetim olduk. İnşaatın sürdürülmediğini gördük. Tüm uyarılarımıza rağmen de faaliyetler devam ettirilmemiştir.
Ekrem İmamoğlu'ndan Bakan Nebati'ye: 9 aydır kendisinden imza atmasını bekliyoruz
ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİĞİ ORTAYA KONULDU
Bu kadar değerli bir mülkün ki yaptığımız bağımsız değerleme firmaların çalışmalarında buraların minimum 7 milyon lira civarında bir değere sahip olduğu da ortadadır. Dolayısıyla biz bunu bir şirketin insafına terk edemezdik. O bakımdan arkadaşlarıma talimat verdimi sözleşmeden doğan haklarımızı da kullanarak bu mülke sahip çıkmamız gerektiğini söyledim. Arkadaşlarım bir bilirkişi süreci başlattılar. Bu rapor doğrultusunda da sözleşmeyi fesih ettiler. Çünkü binamız gerçekten çürümeye terk edilmişti. Burada özellikle yaptığımız tespitlerde 4 Şubat 2022'de koruma kurulu tarihli yazıyla da ispat ediliyor ki yapının çürümeye terk edildiği ortaya konuldu. Dolayısıyla koruma kurulu tarafından da bize acilen bu yapıya müdahale etmemiz konusunda talimat verildi. Artık binanın üzerinde bitkiler ağaçlar büyümekte. Yapı gerçekten sahipsiz.
"BELEDİYEMİZ KENDİSİNE AİT BU BİNAYI KORUMA ALTINA ALMAK İSTEDİ, NE YAZIK Kİ İÇERİ DAHİ SOKULMADIK"
Bina kamuya ait. Bu binayı biz korurken karşımıza talimatlandırılmış kolluk kuvvetleri çıkıyor. Trajikomik, acı bir durum yapıyoruz. İstanbul'daki yönetim bunu bize birkaç yerde daha yaşattı. Arkasında kim v ar ise bu tür davranışları dün kınadığım gibi bugün de kınıyorum. Elbette bazen yapabileceğimiz şeylerin sınırını biliyoruz. Ama bu tarz kötü kamu gücünün kötü kullanım şekillerin asal unutulmayacağını, yeri geldiğinde hukukun da bu talimatları verenlerden hesap soracağını adım gibi biliyorum. Belediyemiz kendisine ait bu binayı koruma altına almak istedi. Ama ne yazık ki içeri dahi sokulmadık.
Sözleşmesi mahkeme kararı ile fesih edildi. Ama bu fesihe rağmen binayı işgal eden insanların önüne yine kolluk güçleri geçti ve biz binaya giremedik. Kamu çalışanlarına işini yaptırmayan yine ne yazık ki kolluk gücü oldu. Onların desteği ile kamunun mülkünün korunacağı yerde içerideki kişi ya da bu işin arkasında kim var bilemiyorum ama onlar korundu.
GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE İŞGALE UĞRAMIŞ ZARARA UĞRATILAN BİNAMIZA İBB MÜLK SAHİBİ OLARAK ALINMIYOR
Her defasında kolluk kuvvetleri belediye çalışanlarımızın binaya girişini engelledi. Hatta güç kullanırcasına engelledi. Bu süreçlerin tamamı tutanaklarda var. Mayıs ayından bu yana kaymakamlığın hukuksuz yazısı ile bu alana engellenen girişimiz, ne yazık ki kamu gücü kullanılarak yerine getirilmesi engellenmiştir. Bu bir suçtur. Aralıktan bu yana resmen gözümüzün önünde işgale uğramış zarara uğratılan binamıza İBB mülk sahibi olarak alınmıyor. Ne içeri girebiliyoruz ne binayı teslim alabiliyoruz. Ardı ardına açtığımız davalar da ne yazık ki bekletiliyor yargıda hüküm verilmiyor.
Kamunun kamuyu şikâyet etmesi kamu ahlakı alan bu ülkenin malını savunmayı kendine şiar edilmiş ben ve arkadaşlarım bu konuyu dile getirmenin ne kadar ağır olduğunun farkındalar. Bu konunun sulh içerisinde çözülmesi için defalarca girişimlerde bulunduk. Kolay değil yani, devletin bir kurumu devletin bir başka kurumunun bu kadar ayıp davranışının şahsı koruma davranışının açıklanması kolay bir iş değil .Ben şuanda zor bir iş yapıyorum.
TAM BİR KOMEDYA, MİLLETİN AKLIYLA DALGA GEÇME
Trajikomik durum bitmiyor. Her zaman olduğu gibi yaratıcı hükümet mensuplarının girişimleri bitmiyor. Tarihin binaların baktılar ki İBB bir avuç insanın değil halkın çıkarını koruyacak o zaman biz bu mülkü İBB'nin elinden alalım istediğimiz gibi işi kıvıralım başaklarına paketlemeye devam edelim. bakın bu kadar net bir anlayış . Son olan şu valilik tarafından İBB'ye yazı yazılıyor. Bu komik tiyatro Çevre Şehircilik Bakanlığı'ndan başlıyor. Yazarken de yazının gerekçesi o kadar komik ki, efendim geçmişte burası İBB'ye devredilmiş ama aslında burası bir okulmuş. Diyor ki taşınmazların vasfı ve üzerinde kamu hizmetleri dikkate alınarak ilgisine göre ilgili idarelere devrinin amaçlandığı okul, cami , karakol binası gibi binaların vasfı nazara alınarak belediyeler tarafından tescilinin mümkün olmadığına, yani biz bunu belediyeden alacağız komunun ilgili birimine devredeceğiz! Tam bir komedya. Milletin aklıyla dalga geçme.
BİNAYI GASP EDEREK ALMAYI HESAPLIYORLAR
Kaldı ki bu tür kamu yapılarının devirlerinde bile başka şehirlerde örnekleri var kamu yararına kamu yapıların devrinde bile yine devredilen kurum haklı görünmüş. Bu şekilde İBB'den burayı alıp biz burayı tekrar hazineye devredeceğiz valilikte bir komisyon kurduk, neymiş adı devir tasfiye paylaştırma komisyonu. Devredelim tasfiye edelim sonra da paylaştıralım. Nasıl paylaştırılacaksa! Pazartesine bir çağrı yapılıyor bu kurul marifetiyle İBB'nin mülkünü hazineye devretme girişimi. İBB'den tek üye. Karar verici yani valiliğin hükmü altına 6 üye. Zaten karar 6'ya 1 yazılmış. Binayı gasp ederek almayı hesaplıyorlar! "
EL KONULMAK İSTENEN YALILAR THY'Yİ 150 MİLYON DOLAR ZARARA UĞRATMIŞ
Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarının THY'ye tarafından restore edilip otele çevrilecekti. 2015 yılının sonunda açılması planlanan otel bugüne kadar faaliyete geçmedi. Sözleşme şartları gereği tamamlama süresi geçirildiği için İBB 2022 Şubat ayın içinde sözleşmeyi iptal etti. İlgisizlik nedeniyle, daha önce onarılan bölümler de çürümeye terkedilmişti. Bu projede THY’nin, İlker Aycı tarafından 150 milyon Dolar zarara uğratıldığı tahmin ediliyor.
ÜÇ YILIN ENGELLEME TABLOSU:
İBB’nin el değiştirilmesinden sonra Büyükşehir’in onlarca yetkisi elinden alındı. Mülklerine el konularak ilçe belediyelerine devredildi. Üç yıllık sürede yaşanan yetki tırpanlamaları şöyle:
5 Kasım 2021 tarihinde, Marmara Denizi ve Adalar bölgesinde imar planı yapma ve onaylama yetkisi İBB’nin elinden alınarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na geçti.
4 Ocak 2022’de, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başlattığı İBB soruşturmasının hemen ardından il tanıtım günleri düzenleme yetkisi belediyelerden alınarak valiliklere verildi.
Diğer yandan, İBB’ye ait birçok taşınmaz da İBB’den alınarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verildi. Bu taşınmazlar arasında;
Galata Kulesi, Gezi Parkı, Talat Paşa Konağı, Yerebatan Sarnıcı Giriş Yapısı, Cankurtaran Magnaura Sarayı, Eski Fransız Hapishanesi, İBB Sağlık Daire Başkanlığı binası, İBB Çemberlitaş Hizmet Binası (Eski Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı), Eminönü Marmara Belediyeler Birliği Binası ve Piyer Loti’deki ahşap yapılar yer alıyor. İBB mülkiyetindeki mülkler ilçe belediyelere devredildi.
Pandemi yardımları engellendi, bağış hesapları bloke edildi. Yapısı değiştirilen UKOME’de belediye ağırlığı kaldırıldı. Yine UKOME’de İstanbul’a 5 bin yeni taksi teklifi 14 kez reddedildi.
Metro projeleri onaylanmadı. Bakanlık alternatif şirket kurdu. Halk Ekmek büfeleri engellendi. Vapur iskeleleri geri istendi. Geçmiş döneme ait 40’tan fazla yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturma dosyasına İçişleri Bakanlığı el koydu ancak hiçbir işlem yapmadı.
Pandemi döneminde başvuru sayısı 1 milyon 200 bini bulan ihtiyaç sahiplerine sosyal inceleme olmadan, hızlıca sosyal yardım yapılması teklifi İBB Meclisi’nde engellendi.
Metro yapımı için alınmış kredi VakıfBank tarafından hukuksuz bir biçimde İBB’den alındı. Hafriyat alanlarının işletilmesinden elde edilecek gelirden ilçe belediyelerine kaynak aktarılması İBB Meclisi çoğunluğu ile kararlaştırıldı, İBB’nin geliri azaltıldı.
"Ekrem İmamoğlu: İktidar en değerli iki mülke el koymak istiyor" haberi, 03 Eylül 2022 tarihinde yazılmıştır. 03 Eylül 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Yerel Gündem kategorisi altında bulunan Ekrem İmamoğlu: İktidar en değerli iki mülke el koymak istiyor haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Ekrem İmamoğlu: İktidar en değerli iki mülke el koymak istiyor 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Yerel Gündem konusunda 22 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.