En Cazip ile elektrik faturalarınızı avantajlı hale getirin

Günümüzde elektrik faturalarında kısmi zamlar yapılmakta ve bu bağlamda vergiler de dahil arttırılarak elektrik fiyatlarına yansıtılmaktadır. Elektrik üretim süreci, çalışanların maaşları, ürün tedarikinde kullanılan aracı formlar ve diğer bileşenler, bu fiyatlandırmaların yönünü ve oranını etkiler. Bu bağlamda fiyatlandırmanın yönünü ve oranını etkileyen kurum Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)'dır. EPDK'nın yasal mevzuata göre ve kar/zarar marjına göre belirlediği bu fiyatlandırmalar, bir sonraki fatura dönemlerinde müşterilere yansıtılmaktadır.

EPDK, düzenli aralıklarla yılda 4 kez, fiyatlandırmalar ile ilgili Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP)'a bu durum hakkında niyet beyanlarını bildirerek, elektrik zammı yapılıp yapılmayacağını, yapılacaksa hangi nedenlerle ve hangi oranlarda fiyatlandırmaya yansıtılacağını resmi olarak sunar. Aslında bu fiyatlandırmalar, konjenktürel iç ve dış gelişmelere bağlı olarak yapılmaktadır. Bu sayede, fiyatlandırmalara konu olan değişkenler, ülkenin enflasyon başta olmak üzere, petrol ve hane halkı tüketim harcamalarındaki değişkenlik, hizmet ve imalat sektörünün boyutu, döviz kurundaki esneklik ve daha birçok konuda önemli referanslar sunmaktadır.

Son 5 yılın (2015-2020) yılları arasında Mesken ve Ticari amaçlı kullanılan elektrik aboneliğine dair gelişmeleri, bu gelişmelerin yönünü ve abonmanlara olan etkisini aşağıdan takip edebilirsiniz. Bu sayede, dilediğiniz tedarikçi seçimi ile neleri değiştirebileceğinize göz atacağız.

2020 Yılında Şimdiye Kadar Zamlar Ne Durumda?

Dilerseniz bu yılın henüz başında olmamıza rağmen, 2020 hakkında bazı gelişmelere göz atalım. Belirtmek gerekir k; EPDK tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, bu yılın ilk üç ayında (Ocak, Şubat, Mart) herhangi bir zam beklenmiyor. Bu da demek oluyor ki; 2019 sonuna kadar kullanılan tarifeler aynen 2020'nin ilk üç ayı için geçerli olacak.

Ticari tüketim için birim fiyatını 0,522826 TL/kWh ve dağtım bedelini de 0,235764 TL/kWh olarak belirleyen EPDK, aynı şekilde mesken tarifelerini ise enerji birim fiyatı olarak 0,3438 TL/kWh ve dağıtım bedelini ise 0,230585 TL/kwh olarak belirlemişti. Bu fiyatlandırmalar, 2020'nin ilk 3 ayı için de aynen korunmuş olacak.

Geçen yıl ise; bu yıldan farklı olarak zamların bir hayli fazla yansıtıldığı yıl olmuştu. Öyle ki; Ocak ayında ilk ayda mesken kullanıcıları elektriğin birim fiyatı için (1 kWh)tüm vergiler de dahil 0,5375 TL öderken, Aralık ayına gelindiğinde 11 aylık süreç için yaklaşık %35'lik bir zam ile birim fiyata 0,7102 TL ödediler. Ticari kullanımlarda da hemen hemen aynı oranda zam yapılmış ve sonuç olarak 0,7148 TL olan Ocak ayı birim fiyat kullanımı, Aralık ayına gelindiğinde 0,9445 TL olarak belirlenmişti. Bu da yaklaşık olarak %32'lik bir zam oranına denk geliyor.

Son 5 Yılda (2016-2020 Arasında) Elektrik Fiyatlarındaki Değişim

Aslında 2015 ila 2018 arasında pek de bir zam yapılmamıştı elektrik faturalarına. Ancak 2018 sonunda ve 2019 başında başlayan zam furyaları, en nihayetinde 2016'nın Ocak ayında birim fiyatını (1 kWh) 0,4117 TL'den 2020'nin başında 0,7123'e kadar arttırmıştı. Bu da söz konusu dönemlerde toplamda %73'e yakın bir zam oranına denk geliyor. Daha önce 2016'nın başında 100 TL'lik fatura, 2020'nin başında 173 TL'lik bir faturaya dönüşmüş oldu. Elbette bunda özellikle maliyetler ve döviz kurundaki negatif etki, büyük rol oynamıştır. Aynı zamanda enflasyondaki yukarı yönlü trende de ayak uydurmuş oldu.

Ülkemizin de içerisinde bulunduğu elektrik dağıtımının hem kamu hem de özel sektör eli ile dağıtıldığı ülkelerde, elektrik piyasasının yönü, genelde kamu şirketleri tarafından belirleniyor. Bunun en güçlü nedeni sepet bazında (birden fazla değişken)görülen enflasyondur. Bununla birlikte işletme ve üretim girdi/çıktıları da bu değişkeni dolaylı olarak etkileyebilmektedir.

Meskende kullanılan elektrik tüketimi, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'yi doğrudan etkiler. Mesken fiyatlarındaki sübvansiyonlar da bu yüzden doğrudan devreye sokulabilmektedir. Ticari kullanımla da buna dahildir. Ancak ticari kullanımlarda TÜFE, dolaylı olarak sübvanse edilir.

Sonuç olarak bu zamlara sebep olan en önemli bileşenlerden biri de hiç kuşkusuz tedarikçilerdir. Ve aynı zamanda tedarikçilerin sağlamış olduğu kötü sözleşme madde ve şartlarıdır.

Peki Bu Zamlara Katlanmak Zorunda mıyım?

Zam oranlarındaki bu problemleri ve faturalara yansımalarını göz önüne aldığımızda, tedarikçilerinizi değiştirerek faturalarda gözle görülür bir değişime tanıklık edebilirsiniz. Serbest Elektrik Piyasası tarafından 2018 yılında yapılan bazı değişiklikler, artık tedarikçi değişiminin yolunu açmış ve bunu daha kolay hale getirmiştir. Bu sayede daha önce yaşadığınız kötü deneyimlere bir son verebileceksiniz.

Bu kapsamda bildiğiniz gibi daha önce elektrik tedarikçileri şirket değişiminin aylık ortalama değeri 120 TL iken, bugün bu ödeme 82 TL'ye çekilmiş durumda ve faturası 82 TL ve üzeri gelen fatura sahipleri, diledikleri zaman tedarikçilerini değiştirme hakkına sahipler. Bu da tedarikçi değişimini daha cazip hale getirmektedir. Tedarikçi değişim güvencesi uygulaması, gelişmiş ülkelerde on yıllardır yapılagelen bir uygulama iken, ülkemizde henüz son yıllarda bu uygulamaya geçilmiştir. İşte bu hakların yasal olarak tanınması üzerine müşterilerin tedarikçilerden kaynaklı zararlarını en aza indirgemek için, birçok ara formül gündeme gelmiştir.

Neden Serbest Piyasa ve Neden Farklı Elektrik Sağlayıcıları

Yukarıda, zamların dağılımı, nedenleri ve yıllık bazda meydana gelen değişiklikleri sizlere sunduk. Bu açıdan bakıldığında aslında faturalarınıza yansıyan miktarın sadece zamlardan kaynaklı olmadığını da belirtmek istedik. Bu bağlamda tedarikçi değişimi sizin için ara formül olacaktır. 42 milyon kullanıcının bulunduğu ülkemizde henüz bu hakkı bilen çok az sayıda kişi bulunmaktadır. Zira, her yıl milyonlarca TL, sadece haklarınızın bilinmemesinden dolayı ceplerinizden çıkmaktadır. Artık buna bir son vermek gerekir. İşte bu bağlamda serbest piyasa hakkının da sağlandığı yasal haklarımızı kullanmamız gerekiyor. Daha önce onlarca sebep verilerek sizin değişiminizin önüne geçiliyordu. Ancak artık bu durumda size direkt olarak yardımcı oluyor ve zorlu süreçler artık ortadan kalktı.

Serbest Tüketici Oranında Hızla Artış Yaşanıyor

Ülkemizde henüz tam olarak benimsenmese de, serbest tüketici sayısında bir hayli fazla artış yaşanmıştır. Özellikle 1 Ocak 2019 ila 1 Ocak 2020 dönemleri arasında, neredeyse 3 kata yakın bir artış meydana gelmiştir. Bu artışın hızla yükseliş trendine geçeceğini de uzmanlar belirtmektedir. Serbest tüketici sayaçlarının sayısı 1 Ocak 2019'da 131 bin 998 adet iken, bu miktar 1 Ocak 2020 itibari ile 373 bin 320 olmuştur. Bu da yaklaşık 2.82 katlık bir artışın meydana geldiğini gösteriyor.

Serbest piyasa dinamiklerinin tekrar harekete geçtiğini ve değişkenlerin daha güçlü bir şekilde devreye girdiğini gösteren bu rakamlar, aslında birkaç yılda 25 milyona yakın bir tüketici portföyüne ulaşılacağını gösteriyor. Bunda da en önemli etken, hiç kuşkusuz aylık 82 TL ve üzeri fatura ödeyenlerin, artık diledikleri zaman serbest piyasaya geçiş yapabilmeleridir.

Zamların daha fazla etkili olmasını istemeyen ve bunlara karşı daha koruyucu alternatiflerin devreye girmesini isteyen herkes, artık serbest tüketici olmak istiyor. Siz de serbest tüketici modeli ile hem zamları daha etkisiz hale getirebilir, hem de hane içi elektrik harcamalarını daha az fatura ile karşılayabileceksiniz.

2023'te Hedef En Az %15 Tasarruf

Bildiğiniz gibi her yılın Ocak ayının ikinci haftası Enerji Tasarrufu Haftası olarak hem ülkemizde hem de gelişmiş diğer ülkelerde kutlanıyor. Bu hafta, tüketim alışkanlıkları, yerini tasarrufa bırakıyor. Bu da aynı zamanda enerji verimliliği hakkında daha bilinçli bir toplum inşa etmede önemli bir etken. Zira, Norveç'in başkenti Oslo'da yenilenebilir enerji kullanımı %80'leri bulmuş durumda. Akıllı aydınlatma ile sokak lambaları ve diğer işlek yerlerdeki lambalar devreye konuldu. Yine bir başka ülke olan Kanada'da da tasarrufa bir hayli önem verilmekte. Vancouver, tüm şehrin elekrik enerjisinin hemen hemen %90'ını hidroelektrik santrallerinden karşılıyor. Hem yenilenebilir hem de sağlıklı bir enerji olan hidroelektrik enerjisi sayesinde, artık Kanada ve Vancouver daha mükemmel durumda.

Ülkemiz de aslında bu tasarrufu bilinçli olarak yapmaya başlayan ülkeler arasına girmeye başladı. Her ne kadar 25 ülke arasından 16. sırada olsak da, ilerisi için büyük bir umut taşımaktayız. Zira, ülkemizde 2013 ile 2020 yılları arasında, yenilenebilir enerjiye olan yatırım, 3 kattan daha fazla artış gösterdi. 2023'e kadar bu oranın 4 kattan fazla olması bekleniyor.

Tasarruf İçin Neler Yapılabilir?

Aslında her ne kadar faturalar ve zamlar göze çarpsa da, bu noktada tüketicilere iş düşmektedir. Birçok göze küçük gelen noktalara dikkat çekerek, faturalarda gözle görülür iyileştirmeler sağlanabilir. Dış cephe yalıtımı, bu konuda ilk sırada yer alıyor. Çünkü, özellikle elektrikle ısınan evlerde, ısı ne kadar çok arttırılırsa arttırılsın, dış cephe kaplaması yoksa, içerisi çok çabuk soğur ve bu da doğal olarak ısıtıcıların fişlerinin hiç çekilmemesine neden oldur. Doğal olarak da faturalar kabarık olarak gelir.

Sıcak su ihtiyacının kombi veya şofben gibi ısıtıcıların yerine güneş enerjisinden karşılanması gerekir. Elektrikli cihazların, şarj edildikten sonra şarjın çekilmesi, herhangi bir elektrik tüketici ekipmanın, işi bittikten sonra kapatılması, ampullerin iş bitimi sonrası kapatılması, televizyonların ve diğer elektronik eşyaların, iş sonunda kökten kapatılması gibi onlarca dikkat edilecek nokta, daha düşük fatura ödemelerinin gelmesini sağlayacaktır.