Erdoğan: Biz yeni anayasa diyoruz, birileri 'İlk 4 maddeyi değiştiririz' diyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor. Erdoğan'ın hedefinde yine muhalefet var.

Konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

Meclisimizin 27. Dönem 5. Yasama Yılı çok daha verimli geçecektir. Şimdiden her birinize çalışmalara yapacağınız katkılar için şükranlarımı sunuyorum. Bu Meclis, Cumhuriyetimizi kurmuştur, ülkemizi çok partili siyasi hayata geçirmiştir, darbelerin ardından milli iradeyi yeniden ayağa kaldırmıştır. Yeni yönetim sistemimizi inşa etmiştir.

Ülkemizin ilk sivil anayasasını hazırlama teklifimizde ciddiyiz. Meclis'teki diğer partilerden de hazırlıklarını en kısa sürede kamuoyu ile paylaşmalarını bekliyoruz. Şayet teklifler ile hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek yasam yılı bitmeden bu işi Meclis'te neticeye ulaştırabiliriz. Uzlaşma sağlanamaması durumunda ise siyasi partiler olarak zaten yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız. Milletimizin sandıktaki kararı da başımızın üstünedir. 

Türkiye'nin bugüne kadarki en zorlu mücadeleleri, en parlak başarıları hep ekonomi ile birlikte şekillenmiştir. En somut örnek IMF borcumuzdan kurtulmuş olmamızdır. Eski Türkiye'yi hatırlayanlar bu başarının anlamını çok daha iyi bilecekler.

"Biz yeni anayasa diyoruz, birileri 'İlk 4 maddeyi değiştiririz' diyor"

Biz yeni anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor 'Gerekirse ilk 4 maddeyi de değiştiririz.' diyerek hemen PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya çalışıyor. Anayasa'nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi Kılıçdaroğlu'nun şahsi fikri mi? CHP'nin 28 Şubat'tan 6-8 Ekim olaylarına, Suriye meselesinden Akdeniz'deki gelişmelere kadar her kritik meselede nasıl ülkenin karşısında saf tuttuğunu unutamayız. Tüm sınır ötesi harekatları engellemeye çalışan bu partinin yerli ve milli olmayan politikalarını milletimize tekrar tekrar anlatacağız.

AK Partili eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman: Dindar bir anaysa olmalı, ilk dört madde değişebilir

HDP'nin Milleti İttifakı'nın ortağı olduğu gerek yönetici beyanları ile gerekse CHP belediyelerinin uygulamaları ile bir gerçektir. İYİ Parti'nin bu gerçeğe kör sağır kalarak kendi konumunu koruma çabası artık sürdürülebilir değildir. Bu partinin başındaki hanımefendinin başbakanlığa talip olması da trajikomiktir. HDP gizli ortaklık hakkı ile bu hanımefendiyi veto etmiştir. Çıkıp buna da itiraz edeceklerdir ama manzara ortada. Bir yanda HDP'nin sufleleri ile siyaset yapan bir muhalefet genel başkanı, diğer yanda aynı partinin vetosu ile hayalinden vazgeçen lafta iyi ama hayli kötü duruma düşmüş bir partinin genel başkanı. Bu hanımefendinin 28 Şubat kararlarına ben imza attım, gönülden inanıyorum sözünü de unutmadık. 

Türk siyaseti, Türk Milleti böyle bir fotoğrafı hak etmiyor. Birbirlerinden hiçbir farkı yok. Akşam yalan, sabah yalan. Dün söylediğini bugün inkar eden bir yapı. Gavurun kılıcını çalan bir anlayışla yapılan işin adı muhalefet değil, taammüden bu ülkeye düşmanlıktır. Türkiye'yi yönetmek için aday olduklarını ilan etmekten korkanlara bu ülke emanet edilemez. Kafalarında gezdirdikleri 40 tilkinin kuyruğunu birbirine dolaştırdıkları için her gün bir başka tarafa savrulanların yarın hangi tarafa yuvarlanacakları bilinemez. Yumuşak karın olarak gördükleri yerlere yumruk sallayanlara bu millet izin vermeyecektir.