Eren Erdem'den, Davutoğlu'na çok sert IŞİD önergesi

Başbakan Davutoğlu’na yazılı soru önergesi veren Erdem, konuya ilişkin sert açıklamalarda bulundu. 10 Ekim saldırısının ardından düzenlediği basın toplantısında güvenlik zafiyetlerini belgelediğini ifade eden Erdem, “10 Ekim’de gerçekleşen terör saldırısının faillerinin takip edildiğini belgeleriyle tek tek anlatmıştık. Yunus Emre Alagöz’ün telefon kayıtlarında ailesine nasıl veda ettiğini, Suriye’de terör kamplarına kolaylıkla nasıl gidip geldiğini, hükûmetin tüm bu bilgilere haiz olduğunu Alagöz’ü ve diğer militanları adım adım takip ettiğini anlattım. Ortaya çıkan bu belgeler, AKP’nin bu halka duyduğu nefretin belgeleridir, demiştik. Bugün maalesef haklılığımız bir kez daha tescillendi. Devlet içerisinden, emniyet amiri bir kişiye ait 10 Ekim saldırısına yönelik ifade tutanakları, tarihi bir itiraf niteliği taşımaktadır. Bizim açıkladığımız belgeleri, iddianameyi, bilgileri görmezden gelen dönemin bakanı, başbakanı, bu itiraflar nezdinde artık resmen sorumludur. Bu sorumluluğun gereğini onlar yerine getirmezse, biz suç duyurusunda bulunarak kaybettiğimiz 102 insanımızın vebalini taşıyanlardan hesabını sorarız.'' dedi.

Önergesinde Kars Emniyet Müdürlüğü’nün “gizli'' ibareli bir yazısında, terör örgütü IŞİD’in Türkiye’de 70 ilde “uyuyan hücreleri'' olduğuna dair açıklamasına ve Nisan başında İzmir merkezli gerçekleştirilen operasyonda yakalanan 15 IŞİD militanından 4'ünün resmi kayıtlı AKP üyesi olduğuna değinen Erdem, “Ülke olarak teröre alışmaktan daha kötü bir şey varsa, o da bir hükûmetin yönetim basiretsizliğine alışmaktır. Son 1 ayda yaşananlara bakın: İstanbul’da IŞİD militanlarının tümü tahliye ediliyor. Nisan ayında İzmir’de silah ve bombalarla yakalanan IŞİD militanlarının AKP üyesi olduğu ortaya çıkıyor. ABD, Türkiye’yle IŞİD’e karşı etkin bir mücadele sürdürülemeyeceğini açıklıyor. Rusya, BM’ye Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiğini belirttiği kanıtları sunuyor. MİT tırları haberini yapan gazeteciler cezaeviyle tehdit ediliyor. Her gün en az 5 şehit haberi geliyor. Ülkenin dört bir yerinde bombalar patlıyor, yayın yasakları geliyor… Tam bir yönetim kriziyle karşı karşıyayız. Türkiye’de artık devlet toplumu değil, toplum devleti idare etmektedir.'' dedi.

CHP’li Erdem, önergesinde Başbakan Davutoğlu’na şu soruları yöneltti:

1.            Ortaya çıkan bilgi ve belgeler, vicdanınızda en ufak bir sorumluluk veya suçluluk hissine neden olmakta mıdır?
2.            IŞİD’in uyuyan hücrelerine yönelik herhangi bir çalışma veya tespit yapılmış mıdır? Yapılmadıysa hangi gerekçelerle yapılmamış, yapıldıysa hangi gerekçelerle harekete geçilmemektedir?
3.            Resmi kayıtlı parti üyesi çıkan IŞİD militanları partiden ihraç edilmiş midir? Son 5 yılda IŞİD üyesi olduğu tespit edilen kaç AKP üyesi kişi sayısı kaçtır?
4.            İzmir’deki IŞİD operasyonunda, AKP üyesi militanların evlerinde yapılan aramalarda 4 adet av tüfeği, IŞİD'e ait doküman ve malzemelerin ele geçirilmesinden rahatsızlık duyuyor musunuz?
5.            Saldırılardan sonraki ''oy artışı’, partinizin IŞİD militanı üyeleriyle mi sağlanmıştır?
6.            24 Mart 2016 tarihinde tahliye edilen IŞİD sanıklarının partinizle bir ilişkisi bulunmakta mıdır? Halis Bayancuk’u partinize davet etmeyi düşünüyor musunuz?
7.            Partinizin bünyesindeki IŞİD militanlarını ayıklamak için herhangi bir çalışma yapılacak mıdır? ''Terörle aranıza mesafe koyun’ uyarılarını haklı buluyor musunuz?
8.            10 Ekim soruşturmasında yer alan emniyet amiri A.A’nın, “bir sorumlu aranacaksa MİT, ordu, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlıklarına odaklanılması'' gerektiğine dair ifadesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
9.            10 Ekim terör saldırısında ''hükûmetinizin’ sorumluluğu olduğunu ifade eden emniyet amiri A.A. hakkında hükûmetinizi ''eleştirmek’ suçundan bir soruşturma başlatılmış mıdır?
10.          Bugüne kadar ortaya çıkan ihmal belgeleri, IŞİD militanlarının açıklamaları, dış basında yer alan haber ve belgeler, bürokratlarınızın itirafları, IŞİD militanı olan AKP üyeleri gibi bilgiler dikkate alındığında, IŞİD’in gerçekleştirdiği saldırılarda veya gerçekleştireceği olası bir saldırıda hükûmetinizin sorumluluğu olduğunu kabul etmemenin mantıklı bir gerekçesi var mıdır?
11.          Terör konusundaki politik tutarsızlığınız ve ihmalkârlıklarla ülkemiz “patlama, katliam ve yayın yasağı'' kısır döngüsünden nasıl çıkacaktır?