Fatih'te eski eşini öldüren sanığa 15 yıl hapis cezası

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Tuncay Tezcan getirildi. Öldürülen Ayşe Özlem Bağdemir'in annesi Semra Bağdemir ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık ve maktülenin önceki tarihlerde evli oldukları ve boşandıklarını, aralarındaki görüşmeler sonrasında yeniden birlikte yaşamaya başladıklarını belirtti. Tanık beyanlarına göre taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, olay tarihinde çıkan tartışmada sanığın kadını öldürdüğü, sanığın da bunu kabul ettiği anlatılan mütalaada, sanığın tahrik hükümlerinden faydalanmak için bir takım iddialarda bulunmuşsa da bunların soyut iddia olarak kaldığı kaydedildi. Tanık ifadelerine göre sanığın kadının ailesinin evine dönmesi halinde zarar vereceğini söylediği de belirtilerek sanık Tezcan'ın "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

ŞİKAYETÇİ ANNE: EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSIN

Maktülenin annesi şikayetçi Semra Bağdemir, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini belirtti.

AİLE BAKANLIĞI AVUKATI: CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRMÜŞTÜR İNDİRİM UYGULANMASIN

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz, sanığın Bağdemir'i canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüğünü, kadının panik atak hastalığını bildiği halde boyun bölgesinden ağız bölgesine kadar kumaşla sararak, kumaş üzerini ve ağız çevresini koli bandıyla çevrelediğini, ölümün ağız burun tıkanması ve boyuna basıdan gerçekleştiğini belirtti. Avukat Boz, sanığın eşini tasarlayarak öldürdüğünü belirterek en üst hadden cezalandırılmasını ve herhangi bir takdiri indirim uygulanmamasını talep etti.

SANIK AVUKATI: İLAÇLARIN BİLİNCİ NASIL ETKİLEDİĞİ BELİRLENSİN

Sanık Tuncay Tezcan'ın avukatı Zeynep Koylan, müvekkilinin olay tarihinde kullandığı ilaçların bilincini nasıl etkilediği hususunda bilirkişi raporu alınmasını talep etti. Sanık Tezcan, son sözünde "Takdir yüce mahkemenindir" dedi.

15 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Mahkeme heyeti, sanığı "Kasten öldürmek" suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın tahrik altında suçu işlediğine kanaat getiren heyet, sabıkasız oluşunu da dikkate alarak cezayı 15 yıl hapis cezasına indirdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İddianameye göre, olay 24 Mayıs 2019'da saat 06.50 sıralarında meydana gelmişti. Maktülün oğlu sabah saatlerinde eve gelip yatak odasında annesini ağzı bantlı bir şekilde hareketsiz yatarken gördüğü, bu esnada babasının evden çıktığını ve annesini öldürmüş olabileceği yönünde polise ihbarda bulunduğu belirtiliyordu. Maktülenin boyun bölgesinden ağız bölgesine kadar sarılı olan kumaş ve üzerine yapışık vaziyette olan koli bantlarının ve yatağının başucunda da "Bunu siz istediniz" şeklinde el yazısıyla yazılmış not bulunduğu belirlenmişti. Sanık Tuncay Tezcan'ın ifadesinde, eşiyle 1993 yılında evlendiklerini, 2011'de boşandıklarını, 2015'te tekrar bir araya geldiklerini, karısının kendisini aldatması nedeniyle ayrıldığını, 2017'de çocuklarının ısrarıyla tekrar bir araya geldiklerini, çevresinin eşiyle yaşaması nedeniyle sürekli huzursuzluk verdiklerini, olay günü çok sayıda ilaç içtiğini, notu bu nedenle yazdığını, ilacın da etkisiyle maktülenin bağırmasını önlemek amacıyla hobi malzemesi olarak kullandığı bantla ağzını bantladığını, niyetinin eşini öldürmek olmadığını, niyetinin intihar etmek olduğunu söylediği yer almıştı. Polis tarafından mezarlıkta yakalanan sanık Tuncay Tezcan, çıkarıldığı mahkemece 27 Mayıs 2019'da tutuklanmıştı. Hakkında "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek eşi kasten öldürme" ve "Kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis istemiyle dava açılan sanık Tezcan duruşmadaki savunmasında da eşinin kendisini aldattığını iddia ederek, "Eşimi herkesten çok seviyordum. Benim zaafımı kullandı. Gittiği zaman gelmiyordu. Yaptığı işlerle beni tahrik etti. Öldürmek istemedim. İlaçlar yüzünden sarhoş gibi olmuştum. Olanları hiçbir şekilde hatırlamıyorum" demişti.