Fehmi Koru: Geçmiş ve bugün, benzerlikler çok; tek eksik, seçimin gecikmesi

Fehmi Koru: Geçmiş ve bugün, benzerlikler çok; tek eksik, seçimin gecikmesi

Fehmi Koru: Geçmiş ve bugün, benzerlikler ço... ''Türkiye 1990’ların ilk yarısında ve 2000’li yılların başında pek çok yönden şimdi yaşananları andıran süreçlerden geçmişti''

Şöyle geriye yaslanıp şu günlerde yaşadıklarımızın benzerleriyle geçmişte ne zaman karşı karşıya kaldığımızı düşündüğümde beynimde alarm zilleri çalmaya başlıyor.

Gençler için çok özel gibi görünen günümüz şartları bizler için dünün siyaset koridorlarında bir çok kez yaşanmış şartların tekrarı gibi…

Daha öncelerden de örnek verebilirdim, ancak 1990’lardan başlamak ne demek istediğimi anlatabilmem için yeterli.

Türkiye 1990’ların ilk yarısında ve 2000’li yılların başında pek çok yönden şimdi yaşananları andıran süreçlerden geçmişti.

Ekonomik sıkıntılar o zamanlar da herkesi perişan etmiş, paramız pula dönmüştü.

Siyaset alanında baş gösteren sarsıntılar iktidar partilerinin içerisine kadar sirayet etmiş, iç çalkantılar dışarıya vurmuştu.

Ülke ekonomisi ve siyaseti bunalım üretir hale gelince dış politikada öne çıkan fırsatların farkına bile varılmadığı olmuştu.

[İkinci Dünya Savaşı sonrasının ‘yeni dünya düzeni’ Türkiye’yi Yunanistan’la ikiz hale getirmişti, ikisinden birinin dahil edildiği her kurum ve örgüte diğer ülke de eş zamanlı alınmaktaydı. Şimdikine benzeyen bir dönemde, Yunanistan Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusunda bulunurken Türkiye siyaseti felç haldeydi. AB üyelik fırsatı o sırada kaçtı.]

Reklam

Sorunlar yaşanıyordu yaşanmasına lakin onların üstesinden gelmeye kararlı insanlar olarak sandık başına gitmiş ve gecikmeli de olsa her dönemde ortamı değiştirmeyi başarmıştık.

Seçim sonuçlarının sağladığı kısa süreli rahatlıklar olmadı değil. Oldu. Sonuncusu iş başına 20 yıllık uzun bir siyasi iktidar bile getirdi. Ancak işte onda da geçmişte yaşananları anımsatan yönler son kertede sırıtmaya başladı.

Tarihin en sık tekerrür ettiği ülkeler sıralamasında başlarda geliyoruz.

Ülkemiz yeniden bir değişimin eşiğinde. Bunun işaretleri her yönden alınıyor.

Geçmişin örnek dönemlerinde de iktidar sahipleri yolun sonuna gelindiğini anlamakta zorlanıyorlardı, bugün de aynı durum var.

İktidarla elde edilen güç zaman içerisinde azalıyor, ancak azalsa da iktidar onu kullanmaya alışmış olanlar açısından hiç kaybedilmeyecekmiş hissini vermeye devam ediyor.

Siyasiler bu sebeple sandık sonuçlarına hep şaşırma tepkisi veriyorlar.

Bürokrasi öyle değil, özellikle iktidar sayesinde makam ve mevki işgal etmiş kadrolar arasından sona yaklaşıldığını anlayanlar çıkıyor ve tavır değişikliği ilk onlarda fark ediliyor.

Emir ve talimatlarıyla en olmayacak icraatları yaptırmayı başaranlar birdenbire yeni bir duruma uyanıyorlar. Kimi zaman itirazla karşılaşılıyor, kimi zaman itiraz eden çıkmasa da kendilerinden bekleneni yerine getirmede o kadar da aceleci olmadıkları izlenimi alınanlar oluyor, sorun dışarıya “Bürokrasi hantal” görüntüsü olarak yansıyor.

Yanlış yanlış üstüne biniyor o günlerde.

Attıkları her adımda ‘aferin’ almaya alışmış muktedirler, en yakın bildikleri kalem erbabından eski ilgiyi görmediklerini fark etmeye başlıyorlar. Düne kadar en yoğun eleştirileri yönelttikleri, küçümsedikleri, zaman zaman hakaretlerine muhatap ettikleri muhalif çevrelerde görünme çabasına girdikleri de oluyor iktidardan iltifata alışmış kalem erbabının…

Yeni ittifaklar böyle dönemlerde kendiliğinden kuruluyor.

Bürokrasi muhalif gazeteciler ile siyasilere bilgi taşımaya başlıyor.

Koalisyonlar çatırdıyor, gizli-açık ortaklardan geçmişte yanlışlıklara bulaşmış olan bazılarının ifşaatçı oldukları bile görülebiliyor.

İş dünyasından insanların varlıklarını görmezden geldikleri muhalif medya organlarında arz-ı endam etmek için gayretleri dikkat çekiyor. Gazete ve TV kanallarına iş dünyasının verdiği paralı reklamlara öyle dönemlerde hafiften denge gelmeye başlıyor.

Muhalifi muvafıkı ile herkes, her kesim, sandığın bir an önce ortaya konulmasını beklediğini belli ediyor.

Öyle dönemlerde iktidarlar muktedir olduklarını daha fazla gösterme derdine düşebiliyorlar.

Bu da süreci daha da hızlandırma etkisi yapıyor.

Yaşı müsait olanlar güne dün açısından baktıklarında “Biz bu filmi daha önce izlemiştik” hissine kapılıyorlar.

Şimdilerde benim de kapıldığım gibi.

Ülkeler için en zor dönemler de değişime en yakın hale gelinen zaman dilimleridir.

Eski dönemler ile şimdi arasında elbette farklar da var. En belirgin fark, iktidarın zayıfladığının anlaşılmasıyla değişimin yaşanması arasındaki zaman aralığının müddeti.

Geçmişte o müddet kısaydı, değişimi getiren seçim için birkaç ay beklenirdi.

Sözgelimi, 2000’lerin başında, yaşanan ekonomik krize ek olarak bir de siyasi kriz çıkmış, karşı karşıya kalınan sorunların üstesinden gelinmekte zorlanılınca, iktidarı içinden çözen bir gelişmeyle aniden seçim kararı alınmıştı.

[Bir diğer önemli fark da, değişimin kendini belli etmeye başladığı önceki dönemlerde, eskinin yerini alabilecek alternatif hazırdı; bugün yavaştan o noktaya geliniyor.]

Eskiden yaşananları hatırlayıp günümüzle onlar arasında benzerlikler bulabilecek durumda olanlar biraz da bu sebeple şimdilerde erken seçim beklentisi içerisindeler.

Seçim tarihini erkene alma kararı çıksa benzerlikler tablosu tamamlanmış olacak.

Olacak mı?

Bunları düşünüp benzerliklerden hareketle beynimde çalan zillerin sesi yükseldikçe, bana o da olacakmış gibi geliyor.

"Fehmi Koru: Geçmiş ve bugün, benzerlikler çok; tek eksik, seçimin gecikmesi" haberi, 16 Mayıs 2022 tarihinde yazılmıştır. 16 Mayıs 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Fehmi Koru: Geçmiş ve bugün, benzerlikler çok; tek eksik, seçimin gecikmesi haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Fehmi Koru: Geçmiş ve bugün, benzerlikler çok; tek eksik, seçimin gecikmesi 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 23 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 10:29 Lodos nedeniyle İstanbul'daki uçaklar havada yakıt krizi yaşadı! İzmir'e acil iniş
  2. 10:23 Yeni Delhi'nin havası zehirli sisle kaplı!
  3. 10:19 Yenidoğan çetesi davasında kritik gün: Fırat Sarı savunma yapacak, 582 yıla kadar ceza isteniyor
  4. 10:13 Acil durum ilan edildi: İngiltere halkına yiyecek ve su stoklama çağrısı!
  5. 10:09 Airbus, A350 uçaklarının iç malzemelerinden ürettiği spor ayakkabıları tükendi
  6. 10:07 Teknik Direktörü öldüren saldırganlar Edirne’de yakalandı! 13 kişi gözaltına alındı
  7. 10:03 Zonguldak'ta trajik kaza: MESEM öğrencisi 14 yaşındaki Efe Baran Kazancı hayatını kaybetti
  8. 09:58 Denizli'de uyuşturucu operasyonu! Kurye ve alıcılar jandarmadan kaçamadı
  9. 09:54 Antalya’nın Gizemli Tarihi: Perge Antik Kentinde Kestros Çeşmesi Yeniden Akıyor!
  10. 09:50 Tunceli Belediye Binası Beton Bariyerlerle Çevrildi!
  11. 09:30 İzmir’de Polis Ekibine Silahlı Saldırıda Yeni Gelişme: Saldırganın İfadesi Şaşırttı
  12. 09:24 Kredi Kartı Borçlarında Endişe Verici Artış! Sadece 1 Haftada 1,5 Milyar TL Takibe Düştü
  13. 09:19 Yunanistan, İsrail ile 'Demir Kubbe' için masada! Dev bütçe dikkat çekiyor
  14. 09:15 Beyrut’un Kalbinde Dehşet! İsrail’in Hava Saldırısında 8 Katlı Bina Yıkıldı
  15. 09:12 Sosyal Güvenlikte Devrim Niteliğinde Adımlar: AKP'den Milyonları Etkileyecek Düzenlemeler!
  16. 09:09 Suudi Arabistan'ın Kredi Notu Yükseldi
  17. 09:02 Türkiye'nin Üzerinde Karadeniz'den Akdeniz'e Uzanan Yağış ve Fırtına Tehdidi
  18. 08:59 23 Kasım'da Motorine Gelen Zamla Akaryakıt Fiyatları Yeniden Yükseldi
  19. 08:55 Socar, Türkiye’deki Doğalgaz Dağıtım Şirketlerini Satmak İçin Görüşmelere Başladı
  20. 08:52 Gazze’deki Savaşın Psikolojik Bedeli: İsrail Askerlerinden Art Arda İntiharlar
Politika Haberleri