Fehmi Koru: Kendimizi yeniden keşfetmeyi göze almazsak her alanda yenilen olmaya mahkumuz
Fehmi Koru: Kendimizi yeniden keşfetmeyi göz... ''Hep favoriler kazansaydı futbol denilen oyun seyredilmeye değer olur muydu?''
Dün ligin iddialı iki takımı –Beşiktaş ve Trabzonspor– rakiplerine yenildi.
Olur a, futbol bu, yenen kadar yenilen de olacak elbette. Bu sabah, yenilen takımların yöneticilerinin tepkileri ile uzman gazetecilerin değerlendirmelerini okuduğumda hiç şaşırmadığımı fark ettim. Yöneticiler hakemleri suçladı, uzman gazeteciler ise bu haftaya kadar yere göğe sığdıramadıkları hocalar ile bazı oyuncuların yetersizliğini dile getirdi.
Sonucu rakip takımın arkasında iktidarın bulunduğu iddiasıyla değerlendiren bile çıktı.
Hocaların konuya yaklaşımları da sürpriz olmadı benim için; esas onlar şaşkınları oynamaktalar.
Fehmi Koru yazdı: Son padişah Vahdettin tam bir asırdır tartışma gündeminden düşmüyor
Kraliçe’nin ölümünden sonra yas yüzünden tatile sokulan İngiliz liginde de son hafta favori takımlardan yenilenler oldu. En önemlisi, geçen yıl şampiyonluğu tek puanla kaybeden, başka birkaç şampiyonada kupa kaldıran Liverpool’un İtalyan takımı Napoli’den dört gollü mağlubiyet tatmasıydı.
Orada verilen tepkiler, değerlendirmeler ve hocaların yaklaşımları bizden çok farklı.
Chelsea takımının yeni sahipleri gözünün yaşına ve geçmiş başarılarına bakmadan teknik direktörü azletti.
Liverpool’un hocası Jürgen Klopp ise kusuru başkalarında aramak yerine “Kendimizi yeniden keşfetmemiz gerekiyor” cümlesi ile başlayıp sonraki haftalarda karşılarında oynayacak takımların artık kendilerini yenilmez görmeyeceklerini söylemeye kadar varıp özeleştiri yapmayı yeğledi.
Futbol kendine has özellikleri bulunan bir oyun. Her takım her maça yenmek veya yenilmemek amacıyla çıkar. Favori takım elbette yenmeye daha yakındır, ancak her maçı favori takımın kazanacağı diye bir kural da yoktur.
Hep favoriler kazansaydı futbol denilen oyun seyredilmeye değer olur muydu?
Yenmek kadar yenilmek de bu oyunun tabiatında var.
Öyleyse?
Maçlarda istedikleri sonucu alamayan takımların yöneticileri ve hocalarının, başkalarını suçlamak yerine, önceliği “Nerede hata yapıyoruz?” sorusuna cevap aramaya vermeleri daha doğru olur.
Bazen zaten herkesin görebildiği belirgin hakem hataları yaşanmış olsa bile…
Hata yapan hakemleri de kendilerine gelmeye zorlamanın başka bir yolu yok.
[Önlerinde hala uzun yıllar bulunanlar ile uluslararası önemli müsabakalarda FİFA’nın sürekli görev verdiklerinin de aralarında yer aldığı 13 hakem kararlarıyla kulüpleri kızdırdıkları için bir çırpıda devre dışı bırakıldı ve bu yıl pek çok yeni yüzle tanışıldı da ne oldu? Eskilere yönelik suçlamalar şimdi yeni hakemler için yapılıyor.]
Fehmi Koru: 9 Eylül’lerde farklı bir heyecan yaşanırdı İzmir’de, yakın tanığıyım
Futboldan ve dünkü maçlardan söz ediyorum lakin aklım hepimizin değişik alanlara da yansıyan ortak özelliklerimizde…
Siyasette, iş dünyasında, hatta medya alanında.
Tarihe, geçmişimize bakışımızda bile tuhaflıklarımız var.
Her şeyde dışımızdakileri suçlayacak bir şeyler bulma adetimiz tuhaf.
Kendimizi her zaman ve her konuda haklı görme alışkanlığımız da öyle.
“Acaba” diye yüksek sesle düşünüyorum, “Her konuda elinde sarı ve kırmızı kartlar bulunan birer hakem olsaydı, yaptığımız hatalara hangi sıklıkla kart çıkartılır ve hakem tarafından verilen cezalara tepkilerimiz ne olurdu?”
Futbolda yaşananlar ve müşahede edilenlerden farklı bir şeyler yaşanacağını sanmıyorum.
Şu sıralarda kritik sonuçlar doğurabilecek bir seçime doğru hızla gidildiği için kötü alışkanlıklarımız daha fazla belirgin hale geliyor.
Topyeküncülük herkese hakim; genellikle daha sakin olanlara bile şu günlerde topyeküncülük sirayet edebiliyor.
Ya hep, ya hiç yaklaşımı hemen herkesi etkisi altına alıyor.
Son padişah Vahdettin’i vatan hainliği ile kahramanlık uzak noktaları içerisinde değerlendirmenin başka ne adı olabilir ki?
Görüşlerini beğenmediğimiz, konulara bizden farklı yaklaşan insanlara bile biraz sıkışınca uygun bulduğumuz sıfat günümüzde de ‘vatan haini’ olmuyor mu?
İzmir belediye başkanı, biri/leri için, vaktiyle o dönemin kendine özel şartlarında kullanılmış ‘gaflet ve dalalet içinde olma’ suçlaması yapabiliyor; ona karşı çıkma ihtiyacı duyanlar da kendisini ‘düşman’ bellenen komşu ülkenin başkentinin belediye başkanlığına layık gördüklerini söyleyebiliyorlar.
İki taraf da birbirine anlamaya hazır değil.
Seçimde ne olacaksa olacak. Her ülkede seçim yapılıyor, hepsinde mevcut iktidarlar devam edebildiği gibi halkın oyuyla değişebiliyor da. İşte geçen hafta sonu yapılan seçimde İsveç halkı iktidarı değiştirdi, hükümet kurma görevini sol partiye verdi; buna karşılık, İngiltere’de son seçimden önde çıkmış iktidar partisi genel başkanı ile ülke başbakanını kavgasız gürültüsüz değiştirdi.
Bizde seçim eski Roma’daki sonunda illa birilerinin ölmesi gereken gladyatörler savaşı gibi. İktidar partisi yapılacak seçimden yine başarıyla çıkarsa halkın yarısı karalar bağlayacak, tersi olur ve muhalefet iktidara gelirse sanki deprem olmuş gibi sarsılacağız.
Halbuki bu ülkede şimdiye kadar nice iktidarlar yerini başka iktidarlara bıraktı; dünün ülkeyi yönetmiş partilerinin çoğunun şimdilerde esamileri okunmuyor.
Sandıktan çıkacak sonucu yenilenin kabul edeceğinden bile emin olmak mümkün değil ülkemizde.
En çok konuşulan konunun ‘sandık güvenliği’ olması ve sandığa müdahale edilebileceğinin düşünülmesi de bize özgü garabetlerden.
Fehmi Koru: Tarihimizden iki fotoğrafın bana düşündürdükleri
Maç oynanırken futbolda kurallar değişmiyor lakin damgasız oy pusulaları önceden alınmış kararın hilafına seçim günü bizde geçerli sayılabildi.
İstanbul’da yapılan seçimlerde dört ayrı oy kullanıldı, o oylardan yalnızca biri geçersiz sayılarak yeniden sandığa gidilebildi.
Bereket, şaşırtıcı sonuçlara bakıp yenilen takımlardan maçların tekrarlanmasını isteyen çıkmıyor; sahi neden çıkmıyor?
Klopp’un takımı için söylediği bizim için de geçerli: Bizim de kendimizi yeniden keşfetmemiz gerekiyor…
"Fehmi Koru: Kendimizi yeniden keşfetmeyi göze almazsak her alanda yenilen olmaya mahkumuz" haberi, 13 Eylül 2022 tarihinde yazılmıştır. 13 Eylül 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Fehmi Koru: Kendimizi yeniden keşfetmeyi göze almazsak her alanda yenilen olmaya mahkumuz haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Fehmi Koru: Kendimizi yeniden keşfetmeyi göze almazsak her alanda yenilen olmaya mahkumuz 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 06 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.