Fehmi Koru yazdı: Gözü olan görür, kulağı olan işitir, vicdanı olan değerlendirir

Fehmi Koru yazdı: Gözü olan görür, kulağı olan işitir, vicdanı olan değerlendirir

Fehmi Koru yazdı: Gözü olan görür, kulağı ol... Sürgünde yaşadığı yıllarda Almanya’ya uğradığımda Cem Karaca’yla gerçekleştirdiğim buram buram vatan hasreti kokan bir röportaj o zaman çalıştığım gazetede çarpıcı bir manşetle yayımlandı.

Cem Karaca 12 Eylül (1980) askeri darbesinin -ve medyanın- mağdurlarındandı. Darbeye konser için gittiği Almanya’da yakalanmış, tam dönmeye hazırlanırken o zamanlar Hürriyet grubunun çıkardığı ‘Hafta Sonu’ gazetesinde kendisiyle ilgili uyduruk bir haber yüzünden orada kalmayı yeğlemişti.

Askeri yönetim herkesin sevgilisi bir sanatçıyı hiç düşünmeden o yalan haber yüzünden vatandaşlıktan çıkardı.

Sürgünde yaşadığı yıllarda Almanya’ya uğradığımda Cem Karaca’yla gerçekleştirdiğim buram buram vatan hasreti kokan bir röportaj o zaman çalıştığım gazetede çarpıcı bir manşetle yayımlandı. Dönemin başbakanı Turgut Özal’ın yakın ilgisiyle kendisinin ülkeye dönüş ve yeniden vatandaşlığa kabul ediliş süreci öylece başladı.

Konuyu bugün aklıma getiren, Cem Karaca’nın o gün bana anlattığı, gazetede yayımlandığında büyük ilgi gören bir anısıydı.

Babası Mehmet Karaca Azeri kökenli, annesi Toto Karaca ise Rum asıllıydı Cem Karaca’nın. Anne-baba yıllarca ülke tiyatroseverlerini güldüren İstanbul Tiyatrosu’nun sürekli kadrosunda bulunan iki sanatçıydı.

Anı şuydu: Baba Mehmet Karaca oğlu Cem’i bir gün camiye götürmüş. İslam dini konularında bilgi sahibi küçük Cem de babasıyla birlikte namaza durmuş. İkisi ayakta sureleri okumuş, rükuya varmış, sıra secde yapmaya geldiğinde, arkasından yaklaşan yaşlıca sakallı biri, bir hafta önce oynarken kırılan bacağı yüzünden secde yapmakta zorlanan Cem’i birdenbire kavrayarak zorla secdeye yatırmış. Tabii o sırada henüz şifa bulmamış bacak bir kez daha kırılmış.   

“O oldu, bir daha camiye yolumu düşürmedim” demişti hiç unutmadığı olayı uzun yıllar sonra bana anlatırken Cem Karaca

Korkusuz gazetesinde yazan Memduh Bayraktaroğlu’nun YouTube üzerinden yayımladığı bir videosunu izledim geçenlerde. 16 yaşına kadar memleketi Kırklareli’nde yaşarken mahallesinin camisinde müezzinlik yapacak kadar dini vecibelerine dikkat eden bir dönemi olduğunu anlatıyordu.

Bayraktaroğlu’nu dinden soğutan ve camilerle arasının açılmasına sebep olan da, birisi devam ettiği ve müezzinliğini yaptığı caminin imamı, diğeri sonradan kendisine ait bir cemaat ile ismini ülkede ve ülke dışında duyurmuş bir başkası olmak üzere iki din adamının söylemleri…   

Münferit olaylar mı sayacağız bunları, yoksa bir yaklaşım ve tavır bozukluğunun dışa vurumu mu?

Sanıyorum kendisini ‘dindar’ bilenlerin bazılarında sorunlar bulunduğu muhakkak.

En son örnek, tıp öğrenimi görürken, üniversitenin bulunduğu ildeki bir cemaat evinde gördüğü baskıya dayanamadığı ve bu arada eğitim aldığı kurumdan da beklediğini bulamadığı için hayatına kendi eliyle son vermiş bir gencin ülkeyi ayağa kaldıran eylemiyle bugünlerde karşımıza çıktı.

‘Cemaat evi’, kendi evlerinden uzakta geçirdikleri eğitim hayatlarında genç konuklarına evlerini özletmeyecek bir sıcak atmosfer, başka ortamlarda bulamayacakları rahatlık, anlayış, hoşgörü ile huzur ve mutluluk vermesi gerekirken, o genç için ruhunu karartan bir çilehaneye dönüşmüş olmalı.

Ne kadar yazık.

Din, bazılarının lügatında, çileli bir yolculuğun adı. Dinin ritüelleri -namaz, oruç gibi- gerekirse zorlayarak yerine getirilmesi gereken birer mükellefiyet onlar için. Sağa bakmak yasak, solla ilgilenmek büyük günah. ‘Günah’ insanlar üzerinde kullanılan bir zorlama silahı.

Gerçek ise bunun tam tersi.

Yetişirken en fazla işittiğim tavsiyelerden biri “Seni öldürmeye gelen sende dirilsin” sözüydü. Keskin bir ifade ama özü doğru. Yunus Emre’nin “Dövene elsiz gerek / Sövene dilsiz gerek” diye tanımladığı dervişlik halinin bir başka anlatımı.

Hoşgörü merkezli bir inanç dünyası, inancın inanandan beklediği bu.

İnancın yanlış kavranışının nasıl sonuçlar doğurduğunu, yalnız bizler değil, bütün dünya, din adına gerçekleştirilen ‘terör’ eylemleriyle gördü.

Hıristiyan fanatikler ile Musevi aşırıların eylemleri de eksik olmuyor.

Şunu biliyoruz, bilmeyenler de öğrensin: İslam dininin temelinde insanın özgür iradesi ile sorumlu tutulduğu anlayışı yer alır. “Aklı olmayanın dini yoktur” genel ilkesinin anlamı da budur. İnsanlar inanca akıllarıyla ulaşacak ve hiçbir baskı altında kalmadan -bu arada başkalarını da baskıya maruz bırakmadan- hayatlarını özgürce yaşayacaklardır.

“Dinde zorlama yoktur” ve İslam’ın ‘Tevhid’ ilkesinin en belirgin ifadesi olan “Sizin dininiz size, benim dinim bana” gibi nasslar bunu anlatır.

Özgürlük olmazsa sorumluluk da olmaz. 

Buraya kadar yazdıklarımın örneklerine İslam Peygamberi’nin hayatında rastlanabilir.

İnancın en keskin karşıtı inançsızlık değil cehalettir. Onun içindir ki, inançlı insanlar, daha ilk günden, okumaya, bilgilerini artırmaya, bilgi sahibi olmadıkları konuların peşine takılmamaya teşvik edilmişlerdir. 

Günümüzde karşı karşıya kalınan sorunların tam merkezinde derin bir cehalet yatıyor. Cahil insan hoşgörüsüz olur, bu da onu kaba softa ham yobaz sınıfına sokar. Öyle tiplerin musallat olduğu kişiler, onların şahıslarında temsil edildiğini gördükleri ne varsa, ondan uzak durma yoluna giderler. Gitmeliler de…

Öylelerinin peşine ancak başka cahiller takılır.

Cemaatler bugüne kadar kendilerine ‘dışarıdan’ yöneltilen eleştirilere pek kulak asmadılar. Onları kasıtlı, peşin fikirli, dine karşı kişilerin yaveleri olarak görüp önemsemediler.

Ancak kendi içlerinden birinin onlara emanet edilmiş evladına, inançlarının onlara tembih ettiği türden hoşça ev sahipliği yapamadıkları bir yana, o genç adamın kendi eliyle hayatına son verme yoluna başvurmasına sebep olmaları, görmezden, işitmezden gelemeyecekleri türden bir eleştiridir.

Hayatla ödenmiş bir eleştiri…

Ya o genç adamın hayatıyla ödediği mesaja da kulak verilmezse?

Vicdanların o kadar karardığına inanmak istemiyorum.

"Fehmi Koru yazdı: Gözü olan görür, kulağı olan işitir, vicdanı olan değerlendirir" haberi, 13 Ocak 2022 tarihinde yazılmıştır. 13 Ocak 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Fehmi Koru yazdı: Gözü olan görür, kulağı olan işitir, vicdanı olan değerlendirir haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Fehmi Koru yazdı: Gözü olan görür, kulağı olan işitir, vicdanı olan değerlendirir 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 22 Aralık 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 19:26 TFF 2. Lig’de maç sonu gerginlik yaşandı
  2. 19:17 Borsacıları şaşırtan beklenmedik gelişme!
  3. 19:17 2025 MTV artışı duyuruldu: Motorlu taşıtlar vergisinde büyük yükseliş!
  4. 19:17 Özel'den sert tepki: "IŞİD'çileri salıverdiler bu mu milli duruş?"
  5. 19:15 3 Milyon liralık konut kredisi geri ödemesi açıklandı: Oranlar güncellendi
  6. 19:11 Fernando Muslera'dan ayrılık sorusuna cevap: "Sezon sonu konuşuruz"
  7. 19:11 Buruk'tan maç sonrası açıklama: "Rekor düşünmüyoruz, ana amacımız şampiyon olabilmek"
  8. 19:03 Okan Buruk'tan rekor üstüne rekor! Hem Terim'i hem de Daum'u geride bıraktı
  9. 19:03 Göztepe'den 3 gollü galibiyet
  10. 19:02 Kayserispor Başkanı Ali Çamlı canlı yayında istifasını duyurdu: "O istifa diye bağıranlar gelsin!"
  11. 19:02 Okan Buruk'tan tarihi başarı: Daum'un rekorunu geçti!
  12. 19:02 Almanya'daki Noel pazarı saldırganı gözaltına alındı
  13. 18:29 Şaşkınlık Yaratan Karar! Tanıtımda Yer Alan Yarışmacı Survivor Kadrosundan Çıkarıldı!
  14. 18:29 Tokat Sahnesi Olay Oldu! Kızılcık Şerbeti Dizisinin Görkem'inden Pembe'ye Şok Yanıt!
  15. 18:27 Meteoroloji'den Uyarı: Ege Denizi'nde Şiddetli Fırtına Başlıyor!
  16. 18:27 Yazılımcılar ve Apple Kullanıcıları İçin Büyük Haber: Yeni Özellik Artık Kullanımda!
  17. 17:45 Galatasaray-Kayserispor maçında taraftar sahaya indi
  18. 17:26 Bakan Bak’tan Erdoğan’a Övgü: "Dünyada Gençliğe Yatırım Yapan Lider
  19. 17:17 Efsane Mizah Dergisi GIRGIR, SÖZCÜ ile Tekrar Okurlarıyla Buluşuyor!
  20. 16:37 Bu Yolda Gitmek Cesaret İster! 'Tehlikeli Ama Efsane Bir Deneyim!'
Gündem Haberleri