Fehmi Koru yazdı: Sığınmacıları Suriye’ye gönüllü mü gönderelim, yoksa zorlayalım mı?

Fehmi Koru yazdı: Sığınmacıları Suriye’ye gönüllü mü gönderelim, yoksa zorlayalım mı?

Fehmi Koru yazdı: Sığınmacıları Suriye’ye gö... ''Bekleyenler siz-biz olsak neyse, hesap yanlışını, devlette karar alma mekanizması içerisinde yer alanlar yaptılar''

Sorun haline gelmiş konuları, tartışmamız gerektiği ve tartıştığımızda yararlı sonuçlar alınabileceği sırada değil de, her şey olup bittikten ve sorunun çözümünün önündeki engeller aşılması hayli güç -hatta imkansız- hale geldikten sonra tartışıyoruz.

Zamana da, çenemize de yazık.

Son tartışma konumuz olan sığınmacılar öyle konulardan…

‘Arap baharı’ diye adlandırılan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki ülkelerin çoğunda demokrasi arzusunun dışa vurmasıyla kendini belli eden süreç, en son güney komşumuz Suriye’ye uğradı (2011). Başka bazı ülkelerde saltanatları ve rejimleri sarsan sürecin Suriye’de de benzer bir sonuca doğru evrilmesi beklendi.

Bekleyenler siz-biz olsak neyse, hesap yanlışını, devlette karar alma mekanizması içerisinde yer alanlar yaptılar.

Hesapları şuydu: Suriye rejimi saltanatları sarsan sürecin en zayıf halkasıydı. Yönetimde bulunan Baas Partisi halkın çok azıyla ortak paydası olan bir tabana dayanıyordu. Beşşar Esad ve Baas’ın ileri gelenleri Suriye’de bir azınlık mezhebine mensuptular. Halkın büyük çoğunluğu “Yeter” dediğinde rejimin devrilmesi kaçınılmazdı.

Bu hesapla, yetkili ağızlardan “Gelecek cuma namazını Şam’da Emevi Camii’nde kılacağız” türü sözler bile çıktı.

Rejim değişmedi, iç savaş çıktı ve böyle ortamlarda hep olduğu gibi ülkeden göçler başladı. Suriye’den göçüp başka ülkelere sığınanlardan ülkemizin payına da milyonlar düştü.

Ülkemize sığınan Suriyelilerin sayısının 3 ila 5 milyon arasında olduğu sanılıyor.

Suriye’nin nüfusu 20 milyon; 20 milyon nüfuslu bir ülke için hayli yüksek bir rakam bu.

Ürdün ve Lübnan’a sığınan Suriyelileri de toplama katarsak, Suriye’nin yarıya yakın nüfusunun komşu ülkelerde sığınmacı statüsünde yaşamak zorunda kaldıkları anlaşılır.

Geride kalanların ana gövdesini Baas Partisi’ni kuran kadro gibi azınlık mezhebine mensup olanlar ile 50 yılı aşan Baas iktidarında yönetimdekilerin kendileriyle ortak noktalarda buluştuğu veya çıkar ilişkisinde bulunduğu çoğunluk mezhebinden insanlar teşkil ediyor.

Türkiye dahil komşu ülkelere sığınanların çoğunluğu ise mezhep farklılığını sorun edinen insanlar…

Muhalif onlar…

Esad ülkesinin bazı bölümlerinde yabancı askerler bulunsa bile, Şam’da ve büyük kentlerde iktidar hayatının en rahat günlerini yaşıyor.

Kendisini devirmeyle sonuçlanacağı sanılan süreç muhaliflerini ülke dışına sürüklediği için…

İçeride kalanların büyük çoğunluğunun kendisiyle bir sorunu bulunmadığı için…

‘Arap baharı’nın ve onun Suriye’yi de etkisi altına almasının üzerinden tam 10 yıl geçti; Türkiye -ve Suriye’ye komşu diğer ülkeler- milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yapmaktalar. Bu sığınmacılar keyiflerinden başka ülkelerde değiller; evleri ve işyerleri yerle bir olduğu için veya ülkelerinde kendilerini güvende hissetmediklerinden, başka ülkelere sığınmış durumdalar.

“Gidin artık” denildiğinde gidebilecekleri bir yuvaları veya işyerleri yok çoğunun; böyle bir sorunu bulunmayanların da rejim tarafından ‘muhalif’ bilinmek gibi bir engelleri var. Zaten pek çok sığınmacı, bulundukları ülkelere -bu arada Türkiye’ye de- çoktan alıştı; bir bölümü kalıcı iskan durumuna geçti, iş-güç sahibi oldu. Hiç de azımsanmayacak sayıda Suriyeli de çeşitli işlerde çalışıyor.

Birileri kendilerine “Git” dediğinde gidecek değiller; hatta zorlanırlarsa kalmak için her yola başvuracak kadar kesin kararlı oldukları bile söylenebilir.

Madalyonun bir de öteki tarafı var.

Esad da başka ülkelerde sığınmacı olarak bulunan hemen hepsi kendisine ve rejimine muhalif vatandaşlarının dönmesini istemez.

Neden istesin?

Onların yokluğunda iktidarını çok daha rahat sürdürüyor.

Ara sıra seçim yaptırıyor ve yüksek oranda oy alarak iktidarını uzatabiliyor.

Bir veya birkaç hafta içerisinde rejimin değişeceği beklentisiyle kapıların ardına kadar açıldığı bir kolaylıkla on yıldır ülkemizde konuk edilmekte olan Suriyeli sığınmacıların artık ülkelerine dönme zamanı gelip gelmediğini bizler şimdi tartışıyoruz. 

Muhalefet sığınmacılar konusunu iktidarın aleyhine bir koz olarak kullanıyor.

İktidar cephesi sığınmacıların gönderilmesini isteyenlere yakın zamanlara kadar sert çıkardı, şimdi onlar da sığınmacıların geri dönme zamanının geldiğine kendilerini ısındırmış gibiler; Milliyetçi Hareket Partisi lideri dün bu yolda mesajlar verdi, AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, ilk kez, Suriyelilerin ‘onurlu bir biçimde’ ülkelerine yollanacağını söyledi.

Ümit Özdağ’ın lideri olduğu Zafer Partisi daha da ileri giderek sığınmacılar konusunu görüşmek üzere Şam’a bir heyet gönderiyor.

Sürecin en başında, Şam’da rejimin çok kısa sürede değişeceği yanlış hesabıyla bugünleri öngöremeyenler, şimdi de, sürecin doğal sonucu olarak ülkeye sığınmış milyonları, gönüllü olarak veya zorla geri gönderebileceklerini sanıyorlar.

Bu da yanlış bir hesap.

Gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesine benzer bir durum bu.

Şam’daki rejim değişmeden, yani Beşşar Esad yerini koruduğu sürece, sığınmacıların bütünüyle Suriye’ye dönmeleri pek mümkün değil.

Beşşar Esad ise, ülkesini Türkiye’yi de yanlarına çeken Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da (MENA) yeni oluşan blokun parçası haline dönüştürmenin peşinde.

Kendileriyle Türkiye arasındaki küskünlüğün ortadan kalkmasını Ankara’yı ziyaret ederek başlatmış olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi, geçen ay, Beşşar Esad’ı sarayında kabul etti.

Özetle: Tartışıyoruz lakin galiba boşa tartışıyoruz.

"Fehmi Koru yazdı: Sığınmacıları Suriye’ye gönüllü mü gönderelim, yoksa zorlayalım mı?" haberi, 20 Nisan 2022 tarihinde yazılmıştır. 20 Nisan 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Fehmi Koru yazdı: Sığınmacıları Suriye’ye gönüllü mü gönderelim, yoksa zorlayalım mı? haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Fehmi Koru yazdı: Sığınmacıları Suriye’ye gönüllü mü gönderelim, yoksa zorlayalım mı? 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 19 Aralık 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 01:24 Dursun Özbek, Ali Koç'u canlı yayına davet etti; tek şartını açıkladı
  2. 01:24 MasterChef'te ilk altıya giren üçüncü yarışmacı belli oldu!
  3. 01:24 Aselsan ve Tusaş arasında yeni bir anlaşma imzalandı
  4. 01:24 Dervişoğlu'ndan Erdoğan'ın 'silkeleyin' sözlerine tepki: 'Son derece zalimce bir uygulama'
  5. 01:24 Alman devinin iflası yakın; binlerce kişi işsiz kalabilir!
  6. 00:42 Nikah ücretlerine rekor zam! 2025'te yeni artış geliyor!
  7. 00:32 Fed Kararı Piyasaları Sarstı! Dolar Yükseldi, Altın ve Bitcoin Çakıldı
  8. 00:20 İşçilere Müjde! En Düşük Maaş 30 Bin TL’ye Yükseldi!
  9. 00:00 İflas etmişti... Ünlü hamburger zincirinin yeni sahibi açıklandı!
  10. 23:49 AK Parti İl Binasına Molotoflu Saldırı: 2 Tutuklama, Şok Detay Ortaya Çıktı!
  11. 22:42 Kakao yeni rekor kırdı: 12.000 doları aştı
  12. 22:40 Real Madrid zorlanmadan kazandı, Arda Güler bir kupa daha kazandı
  13. 22:40 Uluslararası hakemler Şampiyonlar Ligi'nde, Halil Umut Meler Körfez'de!
  14. 22:40 Fed'in uzun zamandır beklenen faiz kararı açıklandı
  15. 22:19 İflasın eşiğine gelen ünlü hamburger firması satıldı
  16. 22:16 Devlet Bahçeli, Suriye heyetini kabul etti
  17. 22:15 Hızın Kralı Turkcell: Yeni Reklam Kampanyası Ses Getirdi!
  18. 22:13 ABD Merkez bankası, faiz kararını açıkladı: Gözler piyasalara çevrildi
  19. 22:09 Rusya’daki Tren Kazasında Can Pazarı: Yaralı Sayısı Artıyor!
  20. 21:56 Yusuf Güney'den yeni açıklama!: İşte 2025'in kehanetleri
Politika Haberleri