Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Gazze'ye yönelik tutumu nedeniyle Montreal’de Protesto Edildi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada'nın Montreal şehrine gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, ülkesinin Gazze'deki çatışmalara yönelik tutumu nedeniyle sert protestolarla karşılaştı. Göstericiler, Macron'u "ellerinde kan var" ve "yazıklar olsun" gibi sloganlarla suçlayarak, Fransa'nın İsrail’e verdiği desteği eleştirdiler. Bu protestolar, Macron’un Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile düzenlediği basın toplantısının hemen ardından patlak verdi. Göstericiler arasında, Gazze'de kızını kaybeden bir Filistinli kadın da yer aldı; bu, protestoların duygusal ve kişisel bir boyut kazanmasına yol açtı.

Macron, protestolar sırasında göstericilere İngilizce yanıt vermeye çalışarak, "Açık olalım, biz silah satmıyoruz, ateşkes istiyoruz. Bunun için Güvenlik Konseyi’ne gittik" dedi. Ancak bu açıklamalar, göstericiler arasında tatmin edici bulunmadı ve protestolar devam etti. En ısrarcı göstericilerden biri, Hamas’ı bir terörist grup olarak nitelendirmeyi reddederek, onu bir direniş grubu olarak tanımladı. Macron, bu görüşe katılmadığını belirterek, Hamas'ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı hatırlattı.

Göstericiler, Fransa'nın Gazze’deki çatışmalara yönelik tutumunu değiştirmesi gerektiğini savunarak, "Bu bir soykırımdır", "Bunu durdurabilirsiniz" ve "İsrail’e baskı yapabilirsiniz" gibi sloganlar attılar. Protestocular, Fransa'nın masum insanları öldüren para ve silahlar gönderdiğini öne sürerek, daha aktif bir müdahale talep ettiler. Macron, bu suçlamalara karşı kendini savunmaya çalıştı; ancak göstericilerin öfkesi dinmedi. Sonunda, bir gösterici, Macron’a "Eğer iktidardaysanız ve hiçbir şeyi değiştiremiyorsanız, istifa etmelisiniz" diyerek tepkisini dile getirdi.

Bu olaylar, Fransa’nın Gazze’deki çatışmalara yönelik tutumunun uluslararası arenada nasıl algılandığını ve eleştirildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Macron’un Kanada ziyareti, bu eleştirilerin gölgesinde kalırken, protestoların uluslararası kamuoyunda yankı bulması bekleniyor. Bu durum, Fransa'nın dış politikasını ve uluslararası ilişkilerdeki etkisini sorgulayan bir tartışma başlatmış durumda.