Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin: Masumiyet karinesini gözetmek hukuk devleti olmanın gereğidir

Gazeteciler Cemiyeti başkanı basın ve ifade özgürlüğü açısından Kasım ayında yargI süreçleri ve medya kuruluşlarında işten çıkarmaların Türkiye gündeminde ağırlıklı olarak yerini koruduğunu söyleyen Bilgin, şöyle devam etti:

“Mesleğimiz ve meslektaşlarımız aleyhine yargılamaların sürdüğünü, ceza kararları alındığını görüyoruz. Ekonomik gelişmelerden dolayı da işsiz gazeteci sayısındaki artıştan üzüntü duyuyoruz” 

Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için Basın (ÖiB) programı kapsamında Kasım 2018 dönemi İfade ve Basın Özgürlüğü İhlalleri Raporunun yayınlanmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ekonomideki gelişmelerden dolayı ulusal ve yerel medyada kapanma veya küçülme kararları alınmasıyla işsiz gazeteci sayısındaki artışa dikkat çekti. Kapısına kilit vurma kararı alan kuruluşlar zincirine son olarak Anka Haber Ajansı’nın eklendiğini anımsatan Bilgin, Turkuvaz Medya Grubu’nun ise küçülme kararı almasıyla yazı işleri ekibi, editör, muhabir, köşe yazarı, foto muhabiri gibi farklı kademelerdeki gazetecileri işsiz
bıraktığını kaydetti. 

Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti olarak Türkiye’nin ulusal ölçekli gazetelerinden Sabah başta olmak üzere Takvim, Yeni Asır, Fotomaç, Esquire, Cosmopolitan ve AHaber’de işten çıkarma uygulamasına yeni yılda devam edileceğine ilişkin yorumlardan dolayı duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
 
Bilgin, ÖiB Kasım ayı raporu incelediğinde, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) ilan ücretlerini gözden geçirmesi ve ithal kağıt temininde yaşanan sıkıntıya çözüm üretilmesi taleplerinin sürdüğünü de ifade etti. 
Bu sorunlar nedeniyle Türkiye’de özellikle yerel basında ciddi kan-kaybı yaşandığını vurgulayan Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti olarak geçmiş aylarda olduğu üzere medya sektörüne ekonomik destek olabilecek çözüm önerilerine kulak verilmesini istediklerini vurguladı. Bilgin, “muhalif medya kuruluşlarına yönelik ilan vermeme politikası” iddiası da anımsatarak, Türkiye’nin demokratik gelişmesi bakımından basın özgürlüğü ilkesine uygun politikalar üretilmesi ve uygulanmasını beklediklerini belirtti.

Bilgin, ÖiB Kasım raporunda Ece Sevim Öztürk, Eren Erdem’in de aralarında bulunduğu pek çok gazeteci aleyhine tutuklu yargılama kararları alınmaya devam edildiğini kaydederek, Türkiye’nin anayasal hukuk devleti olma ilkesine zarar verilmemesi açısından “masumiyet karinesi” ilkesiyle yargılamalar yapılmasını dilediklerini söyledi. 
Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti’nin açık kaynaklardan derlediği veriler itibariyle Kasım ayında tutuklu ve hükümlü gazeteci sayısının ise 159 olarak belirlendiğini de açıkladı.

İfade özgürlüğü boyutuyla ÖiB Kasım ayı raporunda, gazetecilere ve vatandaşlara yönelik “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla cezalandırma kararlarına yer verildiğini aktaran Bilgin, gazeteci-yazar Hüsnü Mahalli’nin bir televizyon programındaki konuşması nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na ve kamu görevlilerine hakaret” suçlarından dört yıl bir ay hapis cezası aldığını anımsattı. Bilgin, ayrıca sivil toplum ve meslek örgütlerini hedef alan adli süreçlerin yanı sıra 2013 yılı yaz dönemindeki Gezi eylemleriyle ilgili de insan hakları aktivistleri, akademisyenler, gazeteciler, sanatçılar gibi farklı kesimler aleyhine soruşturma başlatıldığını vurguladı.

Bilgin, raporda Meclis’te iktidar ile muhalefet arasında yaşanan tartışmalara da ilk kez “sansür” girişiminde bulunulduğuna dikkat çekildiğini de bildirdi. Bilgin, Gazete Duvar’ın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda AKP ve CHP milletvekilleri arasında yazılı Meclis tutanaklarına geçmiş diyaloğuna yer verdiği haberine erişim engeli getirildiğini kaydetti.

Bunun TBMM’nin kamuoyu erişimine açık tutanaklarına ilişkin şaşırtıcı bir yasak kararı olduğunu vurgulayan Bilgin, Meclis tutanakları ve faaliyetlerine ilişkin haberlere yasaklamalar getirilmesiyle parlamento muhabirliğine engelleme yapılmış olacağı gibi temel olarak halkın haber alma hakkına zarar verileceğini de ifade etti.