Gazetecilerin yargılandığı davadan tahliye kararı çıktı

Haber ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuksuz yargılanan gazeteci Sibel Hürtaş ve Hayri Demir'in de aralarında bulunduğu 11 kişinin ilk duruşması görüldü. Özgürlükçü Demokrasi çalışanı Barış Ceyhan da dahil 9 aydır cezaevinde olan 3 tutuklunun tahliyesine karar veren mahkeme, diğerlerinin imza yükümlülüğünü kaldırdı.

Afrin harekatına ilişkin sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek yargılanan gazeteci Sibel Hürtaş, Hayri Demir, Barış Ceyhan ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen'in de bulunduğu 3'ü tutuklu 11 kişinin ilk duruşması bugün Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu olarak yargılanan 3 kişiden Lezgin Tekay ve Saim Sevim duruşma salonunda bulunurken, Kayseri Cezaevi'nde bulunan Özgürlükçü Demokrasi çalışanı Bartış Ceyhan SEGBİS ile duruşmaya katıldı. HDP'den milletvekili seçilen Kemal Bülbül'ün dosyası ayrıldı.

Duruşmayı gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şube Başkanı Sinan Tartanoğlu, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Temsilcisi Çınar Livane Özer, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, HDP İl Başkanı Halil Yıldız, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan ve il başkanı Fikret Aslan izledi. Küçük bir salonda yapılan duruşma yer sorunuyla başladı. İzleyicilerin çoğu oturacak yer olmadığı için salona alınmazken, gazeteci ve stajyer avukatların girişinde de zorlukı çıkınca avukatlar itiraz etti. Usulü ilişkin söz almak isteyen Avukat Öztürk Türkdoğan'ın söz almasına izin vermeyen hakim, itirazın ardından bu işlemi kayıt altına aldı.

'GÖRDÜĞÜM EN TATLI SUÇ UNSURU'

Artı Tv Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş, iddianamedeki iki tweetin yaptığı haberlerin paylaşımı olduğunu söyledi. Uluslararası standarlarda tarafsız gazetecilik yaptıklarını belirten Hürtaş, farklı taraflara sorduklarını söyledi. Tarafsız bir gazeteci faaliyetinin cımbızlanmış yerlerinin iddianameye konulduğunu ifade eden Hürtaş, “Yargılanmamak için tek sesli bir yayın yapsaydım, propaganda yapmış olacaktım. Yapılan suçlamaları anlamakta güçlük çekiyorum. Bu nedenle suç dosyasına da baktım ve bir yaşındaki oğlumun fotoğrafını gördüm. Hrant Dink ile ilgili bir döviz vardı. Yargı muhabiri olarak bugüne kadar birçok dava izledim ve bugüne kadar gördüğüm en tatlı suç unsuru” diye konuştu.

'OPERASYON BAŞLAMADAN NASIL KARALAYABİLİRİM?'

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Hayri Demir, suçlamaya konu alan paylaşımlarının haber niteliğinde olduğunu söyledi.Bilgi amacıyla attığı tweetlerin “TSK'nın Afrin'e yönelik düzenlediği operasyonu karalayıcı ve küçümseyici” şeklinde suçlandığını belirten Demir,”Operasyon 20 Ocak'ta başlamıştı ama ben 19 Ocak'ta tweet atmıştım. Olmayan bir operasyon nasıl karalanacak? Bir doğa gezintisinde çekildiğim fotoğraf neden dosyada yer alıyor? Hakkımda 10 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor. 5 tweetten yargılanıyorum. 5 tweet 111 kelimeden oluşuyor. 720 harf yapıyor. Harf başına 6 gün ceza isteniyor” dedi.

EMNİYETE KENDİ GİTTİ, ARTVİN'DE YAKALANDIĞI SÖYLENDİ

Özgürlükçü Demokrasi Çalışanı Barış Ceyhan, ilk tutuklandığında Sincan Cezaevi'nde hücrede tutulduğunu, hedef gösterilerek saldırılara maruz kaldığını anlattı. Suç olarak görülen iki tweetten birinin Afrin'de acı çeken bir çocuk olduğunu belirten Ceyhan, o fotoğrafta Afrin değil Filistin yazsa cezaevinde olmayacağını dile getirdi. Ceyhan, nerede olursa olsun çocukların arasında fark görmediğini söyledi. Öte yandan avukatıyla birlikte emniyete gittiğinde gözaltına alındığına dikkat çeken Ceyhan, Artvin'de yakalandığının iddia edilmesine itiraz etti.

TUTUKLULARA TAHLİYE

Avukat beyanlarının ardından mahkeme heyeti ara kararını verdi. Heyet tüm sanıklardan alınan dijital materyallerin sanıklara iadesine, iddianamede belirtilen paylaşımlara yönelik hangi tarihte yapıldığı konusunda emniyette inceleme yapılmasına karar verdi. Tutuklu yargılanan 3 kişinin yurt dışı yasağı konularak tahliye edilirken, tutuksuz yargılananların yurt dışı yasaklarının devamına ve imza yükümlülüklerinin kaldırılmasına karar verildi. Bir dahaki duruşma 22 Kasım saat 10.40'a ertelendi.