Gerede Belediyesi, devletten piknik alanı olarak kiraladığı alanı parselleyerek sattı

Cumhuriyet gazetesinden Tuncay Molleveisoğlu’nun haberine göre, Bolu Gerede sakinlerinin piknik yapması için Orman Bakanlığı’ndan kiralanan alanda villaların temelleri yedi yıl önce atıldı. İhbar üzerine Orman Genel Müdürlüğü müfettişleri olayı inceleyip rapor yazdı. Raporda, kamu yararı için ücretsiz olarak kiralanan orman alanının amacı dışında kullanıldığı, orman bütünlüğünün bozulduğu belirtilerek belediyeye verilen iznin derhal iptal edilmesi istendi.

Gerede Belediyesi ve villa sakinleri, Orman Genel Müdürlüğü’nden, kiralanan alanın artık orman değil yerleşim yeri haline geldiğini ve bu alanı orman dışına çıkarmasını istedi.

Bolu Orman Bölge Müdürlüğü, orman alanını 2B olarak tarif edilen, “orman vasfını kaybetmiş arazi” sıfatına getirmek için çalışma yapıldı. Orman talanına zemin hazırlayan 15 Nisan 2022 tarih ve 31810 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan tartışmalı 7394 sayılı kanunda değişiklik yapıldı.

Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, "Orman varlığımız tehdit altında, bu yasal düzenleme ülke ormanlarını işgal edenleri ödüllendirmek anlamına geliyor” dedi.

Jahrein, AK Partili vekilin sahur organizasyonuna katılanların kim olduklarını açıkladı

Durmuş şu ifadeleri kullandı:

“Karadeniz’de tapulu fındık bahçelerine ‘Ormana dönüştü’ diye, Orman Genel Müdürlüğü tapu iptal davaları açarak el koydu. Karadeniz doğası gereği bir yıl bahçeye bakım yapmazsanız ormana döner. Yeteri kadar tarım alanı olmayan Karadeniz halkı genelde gurbetçidir. Birkaç yıl memlekete uğramazsa arazisi kısa sürede ormana dönüşür... Gurbette olan yurttaşlar köylerine döndüklerinde tapulu arazilerinin orman vasfına geçtiği için ellerinden alındığını öğrendiler. Adalet ve Kalkınma Partisi şimdi anayasanın 169. maddesine aykırı olarak ormanı katledenlere tapu veriyor! Namuslu insanlar cezalandırılırken namussuzlar ödüllendiriliyor. Bu yasa sadece Gerede için değil, benzer yüzlerce yerde işgalin olduğunu biliyoruz... Bu tam bir yok ediş sürecidir. Bu yıkıma karşı geleceğinden kaygı duyan tüm insanlarla birlikte mücadele edeceğiz...”