Gezi Davası tutukluları Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Hakan Altınay'a 'açık görüş' engeli

Gezi Davası kapsamında 18 yıl hapis cezası verilmesinin ardından tutuklanan Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Hakan Altınay, birinci dereceden akrabaları hariç 3 kişiyle daha kapalı ve açık görüş hakkı bulunmasına rağmen 75 gündür arkadaşlarıyla görüştürülmüyor. Aynı davadan tutuklanan Mücella Yapıcı da Gezi eylemleri sırasında gözaltında çıplak aramaya maruz bırakılmasıyla ilgili üç polisin yargılandığı davaya getirilmedi.

Birgün’den Dilan Esen’in haberine göre, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Hakan Altınay’ın Gezi davası kapsamında 18 yıl hapis cezası verilmesinin ardından 75 gündür tutuklu bulundukları Silivri Kapalı Cezaevi'nde arkadaşlarıyla görüşmesi engelleniyor.

Her tutuklunun birinci dereceden akrabaları hariç 3 kişiyle daha kapalı ve açık görüş hakkı bulunuyor. Ancak Kahraman, Atalay ve Altınay bu haktan faydalandırılmıyor, gerekçe “Emniyet soruşturması devam ediyor” olurken tutukluların yazdıkları dilekçelere ise cevap yok. 

Can Atalay'ın cezaevindeki iki ayı: ''Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı yeğlerim''

Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman,

“75 gündür hukuksuzca tutsak edilen arkadaşlarımız haklarını bildikleri için tutuklandıklarının ertesi günü, görüşe gelmesini istedikleri arkadaşlarının isimlerini bildirdiler. Ama asla bu arkadaş görüş izinleri onaylanmıyor. Görüş izinlerinin onaylanması ile ilgili zamansal bir üst sınır da yok. ‘Emniyet soruşturması şu kadar sürede tamamlanmalıdır’ diye yasal bir ibare olmadığı için herhangi bir açıklama yapmaksızın onaylamıyorlar bu görüşleri”

dedi.

Tutukluların psikolojik olarak yıpratılmak ve arkadaşlarından uzaklaştırılmak istendiğine dikkat çeken Kahraman, şunları dile getirdi:

“Tayfun, Can ve Hakan’ın üçünün de arkadaş listesinde yer alan dostlarımız oda, dernek yöneticisi, akademisyen ve devlet memurlarından oluşuyor. Sürdürdükleri görevlere gelmek için zaten birçok güvenlik taraması aşamasından geçen insanlar. Silivri’deki arkadaşlarımızı kasıtlı olarak arkadaş görüşlerini engelleyerek psikolojik olarak zorlamaya çalıştıkları aşikâr. Bu konuda her üçü de defalardır dilekçeler yazıyorlar, birkaçına bir cümle ile ‘Emniyet soruşturması devam ediyor’ diye cevap verildi, şimdi artık cevap bile vermiyorlar; ne yazılı ne sözlü. Hatta süreçte bir kişinin soruşturması tamamlandı diğerinin devam ediyor gibi bir uygulama da yok. Kasten işletilmeyen ve mahrum bırakılan, engellenen bir haktan bahsetmek mümkün.”

 Mücella Yapıcı çıplak arama davasına getirilmedi

Ali Babacan, Gezi Davası için dilekçe verdi: Mağdur değilim, ismimi çıkarın

 Aralarında Gezi davasında 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan Mücella Yapıcı’nın da bulunduğu çok sayıda kişinin Gezi Direnişi sırasında gözaltına alınıp çıplak aramaya maruz kalmasıyla ilgili 3 polis hakkında ‘işkence’ suçundan açılan dava görüldü. İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya mağdur Mücella Yapıcı getirilmedi. İki polis ve nezarethane amirinin ‘işkence’ suçundan 12 yıla kadar hapisle yargılandığı davaya, Yapıcı’nın katılma talebi reddedildi. Yapıcı, talebin reddedilmesi üzerine davaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılmak istedi. Mahkeme bunu da kabul etmedi. Duruşmada ifade veren tanık polis Bilal Karaca, iftira atıldığını iddia etti. Av. Nagihan Bulduk, tanığın sanıklarla aynı şubede komiser yardımcısı olarak çalıştığını belirtti. Cansu Yapıcı da annesiyle birlikte bir hücrede tutulurken hiçbir gerekçe gösterilmeden hava almayan bir hücreye konulduğunu aktardı. Cansu Yapıcı annesine ilacının verilmediğine de tanık olduğunu söyledi.

Dava 1 Aralık’a ertelendi.