Gezi üçüncü kez yargılanıyor

Gezi Eylemlerine yönelik dava, Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesinin sanıklar hakkında verilen beraat kararını bozmasının ardından bugün yeniden başladı. Duruşma Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde görülüyor. Dava kapsamında 51 kişi Gezi Eylemleri sırasında hükûmeti yıkmaya teşebbüs ettikleri suçlamasıyla yargılanıyorlar.

Sanıklar arasında tutuksuz yargılanan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay salonda yerini aldı. Mahkeme salonunda çok sayıda uluslararası gözlemci, milletvekili ve avukat da yer alıyor. Tutuklu sanık Osman Kavala ise duruşmaya cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla katılıyor.

Mahkeme başkanı, duruşmanın başlamasının hemen ardından salonun boşaltılmasını istedi. Başkanın gerekçesi ise koronavirüs salgını oldu. Salondaki izleyicilerin azaltılması talebiyle duruşmaya 10 dakika ara verildi.

Mahkeme başkanı, "Sözlü savunmanın önemini biliyorum. Duruşmayı yapmak istiyorum sessiz bir şekilde. Daha büyük bir salon ayarlayamadık. Salon pandemi koşullarına uygun değil. Bu celselik böyle olsun diyelim" ifadelerini kullandı.

Duruşma, 40 dakikalık gecikme ile başladı ve başlangıçta İstinaf Mahkemesinin bozma kararı okundu.

Can Atalay savunma yaptı

Duruşmada ilk söz Mücella Yapıcı'nın oldu. Yapıcı beraatini talep etti. Ardından Can Atalay konuştu ve şu ifadeleri kullandı:

Hukukumuzda bozma kararı sonrasında serbestlik ilkesi esastır. Bozma kararı kesindir. Bozma sonrası serbestlik ilkesi gereğince bu dosyadan beraat vermeniz gerekmektedir. Vereceğiniz kararın ceza yargılaması açısından olmadığını, Türkiye'nin siyasi iklimiyle alakalı olduğunu görüyorum.

 

Hukuk fakültesi ikinci sınıfta bize ne anlatırlar? 'Dosyada olmayan cezada yoktur.' Yargıtay'ın 16'ıncı ve 9'uncu ceza daireleri Türkiye'deki özgürlükler hukukuna ilişkin içtihat üretirler. Daha dün ülkenin canını okuyan Fethullahçılar hakkındaki içtihatını yumuşatmış olan ceza dairesi 'gökyüzünün altındaki her şey bunlara (Gezi Davası) yapışacak' dedi. 15 Temmuz dediğiniz dosyada, cumhuriyet tarihinin en yaygın halk tepkisinin (Gezi) alçak bir çeteye kanmış olma iftirasını elimizin tersiyle itiyoruz. Yargıtay 16. Ceza Dairesi bizle ilgili iddianame yazamaz.

 

Bozma ve uyma sonrası serbestlik ilkesi gereğince Türk milleti adına karar verebilecek tek makam sizsiniz. Bunu ispatlayabilirsiniz.

"Gezi Direnişine katılan herkes yargılanıyor"

Can Atalay'ın savunmasının ardından Tayfun Kahraman söz aldı. Kahraman iddiaları reddetti ve "Gezi Direnişine katılanların tümü şu anda bizim nezdimizde yargılanmakta. Bu kabul edilemez. Beraat kararında ısrarcı olmanızı bekliyoruz" diye konuştu.

Tutuklu sanık Osman Kavala, savunmasına tutukluluğuyla ilgili konuşarak başladı. Kavala şöyle konuştu:

Tutukluluğumla ilgili ayrıca konuşmak istiyorum. Şu anda bozma ve birleştirme ihtimalleriyle ilgili bir şeyler söyleyeyim. Bozma kararının arkasındaki asıl gerekçe farklı davaları birleştirmek. Siyasi davalarda algı yaratmaya elverişli bir yöntem.

Taksim Dayanışması: Dayanışma ve emek yargılanamaz

Taksim Dayanışması platformu, duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması düzenledi. Platformdan yapılan açıklamada, Gezi'nin üçüncü kez karalanmak istediğine vurgu yapıldı ve "Barışçıl direnişin meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak isteniyor" ifadelerini kullandı.

Taksim Dayanışması'nın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Taksim Dayanışması olarak son derece açık ve net ifade ettiğimizi yeniliyoruz: Geziyi kirletemezsiniz. Geziyi suçla anılan bir eyleme dönüştürmenize izin vermeyeceğiz. Sipariş senaryolarla demokratik hak ve taleplerimizi, Abdocan'ın Ethem'in, Ali İsmail’in, Berkinin düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Polise şiddet emri verenler, bu şiddete emir verenler, koruyan kollayanlar yargılanmalıdır. Demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız yargılanmak isteniyor. Dava geri çekilmeli, arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmesi, Osman Kavala serbest bırakılmalıdır. Taksim Dayanışması'nda suç örgütü çıkarmaya çalışarak kendi hukuksuzluklarını örtmeye çalışanlara bir kez daha sesleniyoruz: Dayanışma ve emek yargılanamaz.

"FETÖ delik uydururken uydurulmuş delillerin kıymetli kılındığı bir dava"

Davanın avukatları arasında da bulunan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da bir açıklamada bulundu. Gezi davasının 2013'ten bu yana siyasal stratejinin yargı eliyle uygulaması anlamını taşıyan üçüncü versiyonun başlayacağını söyleyen Durakoğlu, "FETÖ delil uydururken uydurulmuş delillerin kıymetli kılındığı bir davadır. İçerikten yoksun kanıtsız bir davadır ki kendi heyetlerini bile ikna edemiyorlar. Bu dava da beraatla sonuçlanacaktır. Gezi'yi onurla taşıyacağız" diye konuştu.

Davanın geçmişi

22 Ocak'ta bu dosyadan yargılanan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi ve Mine Özerden hakkındaki beraat kararları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu.

Sanıklar "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma", "mala zarar verme", "nitelikli yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlamalarından yargılandığı davada beraat etmişti. Fakat 3. Ceza Dairesi Ocak ayında dava dosyasının yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Eksik delillerin sağlanması ile yargılamanın devamına karar verildi.

5 Şubat 2021'de ise Osman Kavala'nın yargılandığı diğer davaların da bu dava ile birleştirilmesine karar verilmişti. Davada tek tutuklu sanık Osman Kavala.