Gülizar Biçer Karaca'dan: Cübbeli Ahmet Hoca hakkında suç duyurusu

Gülizar Biçer Karaca'dan: Cübbeli Ahmet Hoca... TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, kamuoyunda "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" gerekçesiyle Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Karaca, Ünlü’nün laik Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik açıklamalarının anayasal düzen ve toplum barışını tehdit ettiğini belirtti.

SUÇ DUYURUSUNUN GEREKÇESİ

Biçer Karaca, Ünlü’nün ifadelerinin Anayasa’nın 2. ve 174. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, bu söylemlerin yalnızca bireysel fikir beyanı olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı. "Bu tür açıklamalar toplumsal kutuplaşmayı körükleyerek, laiklik ve hukuk devleti ilkelerini hedef alıyor" diyen Karaca, Ünlü’nün geçmişte de benzer ifadelerde bulunduğuna dikkat çekti.

"TEMELLERE SALDIRANLAR ALTINDA KALMAYA MAHKUMDUR"

Karaca, suç duyurusu sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik ve hukuk devleti niteliklerine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti, kimsenin 'ne işimiz var bu rejimle' diyebileceği bir düzen değildir. Bu milletin azmi ve mücadelesiyle kurulan Cumhuriyetimizin temel değerlerine yapılan saldırılar karşısında susmayacağız. Temellerimize saldıranlar, o temellerin altında kalmaya mahkumdur."

SİSTEMATİK SALDIRI İDDİASI

Karaca, Ünlü’nün açıklamalarının münferit olmadığını, sistematik bir ideolojik tutumun dışavurumu olduğunu ileri sürdü. "Bu söylemler, yalnızca bireysel bir ifade özgürlüğü değil, anayasal düzene ve laikliğe yönelik bir meydan okumadır" diyen Karaca, yetkilileri harekete geçmeye davet etti.

ANAYASAL KORUMA VE YASAL YAPTIRIM ÇAĞRISI

Açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesinin anayasal koruma altında olduğunu hatırlatan Karaca, şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa’nın 174. maddesi ile koruma altına alınan inkılap kanunlarına ve TCK 216. madde çerçevesinde bu tür ifadelerin toplumsal barışı tehdit eden suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sessiz kalmak, Cumhuriyet değerlerini göz ardı etmek anlamına gelir."