Habertürk yazarı Sevilay Yılman: Sosyolojik realiteyi reddetmek ne kazandırdı şimdiye kadar?

Habertürk yazarı Sevilay Yılman: Sosyolojik realiteyi reddetmek ne kazandırdı şimdiye kadar?

Habertürk yazarı Sevilay Yılman: Sosyolojik ... Ne zamanki kitabın ortasından konuşursun, yazarsın…Yani; “Kral çıplak!” diye haykırırsın…Mutlaka birilerini bu rahatsız eder ve amansız bir linçle karşı karşıya kalırsın.


Ne zamanki kitabın ortasından konuşursun, yazarsın…

Yani; “Kral çıplak!” diye haykırırsın…

Mutlaka birilerini bu rahatsız eder ve amansız bir linçle karşı karşıya kalırsın.

Velhasıl hiç şaşırmadım dünkü yazım üzerine verilen tepkilere, şahsımı aşağılamalara, saldırmalara!

Bekliyordum yani.

Ancak benim bir gerçeği haykırmam neticesinde öfke seline kapılıp da içinde ne varsa ortaya döken ve bunu yaparken de türlü hakaret ve rencide edici ifadeleri kullanmaktan hiç utanmayan güruh şunu bilmeli ki…

Ben doğru olduğuna inandığım şeyi yazdım dün.

Ve bunu ne bir kesime şirin görünmek…

Ne de birilerinin gözdesi olmak için yazdım.

Öyle bir derdim olsa idi zaten kendi mahallemden dayak yiyeceğimi bile bile inandığım doğruları yazmaz tam aksine mahalle tribününü coşturmak için mahalleliyi memnun edeceğine yüzde 100 emin olduğum şeyleri yazardım.

Yok öyle bir derdim.

Olmadı.

Olmayacak da…

Gelelim şimdi dün yazıma gelen eleştirilere…

Daha doğrusu saldırıların nedenine!

Epeyce bir atar yedim.

Tabii bunların başını “müfrit laikçi” diye tanımladıklarım çekti.


Bu arada çok komik…

Bazıları anlamını bilmediğinden olsa gerek; “müfrit”i hakaret kastıyla kullandığımı sanıp oradan saydırdı, yüklendi filan.

Ama esas saldırı vurgu yaptığım, cemaatlerin, tarikatların ülkenin bir sosyolojik gerçeği olduğu meselesinden dolayı oldu…

Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa, Bağcılar’ın arka sokaklarında nasıl bir dünya var ve bu sokaklardaki insanların yaşam biçimi, amacı ve kaynağı nedir dünyadan bîhaber Melis Alphan yazımı alıntılayıp, aynen şöyle yazmıştı Twitter’da; “'Sosyolojik realite' diye diye laik, demokratik, özgür bir Türkiye hayalinin dibine darı ektiniz. Sanki bu ‘sosyolojik realitelerin’ muhalefet tarafından idrakı mı AKP’nin oyunu düşürüyor? Ya sabır…”

Alphan’ın yaptığı benzer onlarca yorum vardı ve takdir edersiniz ki benim Twitter gibi bir mecrada bu yorumlara tek tek cevap vermem mümkün değildi.

Toplu bir cevap olmalıydı…

İşte bundan sonraki satırlar o topluluğa!

Sosyolog değilim ama 30 yıla yakındır bu ülkede gazetecilik yapıyorum.

“Alevi” kimliği nedeniyle hep ötekileştirildiği, ayrımcılığa maruz kaldığı için el mahkum politikayla iç içe yaşamak zorunda olan bir ailenin içine doğdum.

Daha 5 yaşında bir lokma çocukken Malatya Sümerbank’ta öncü sendikacılardan olan babamın grevlerinde göğsümde; ”İnadına sendika, inadına direniş!” tişörtleriyle nöbet tuttum.


1980’de, “O Alevi, bu Sünni” denilerek komşunun komşuya düşürüldüğü, sokakların kan gölüne çevrildiği güzelim memleketimden ailemle birlikte bir kamyonun arkasında İstanbul’a göç etmek zorunda kaldım.

Üniversite yıllarımda öğrenci derneğinin aktif bir mensubu oldum.

Sosyalist, komünist ağabeylerimin, ablalarımın yanında saf tuttum.

“Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun faşizm!” sloganlarını haykırdım hep!

AK Parti iktidara geldikten sonra; “Eyvah şeriat geliyor! Cumhuriyet elden gidiyor!” endişelerine ortak oldum.

Onlarla birlikte; ”Türkiye laiktir, laik kalacak! Asla İran olmayacak!” diyerek sokaklarda meşaleler taşıdım.

Uzatmayayım…

Hep çok politik ortamlarda bulundum.

Ve bütün o tecrübelerimden, yaşanmışlıklarımdan hareketle soruyorum şimdi!

On yıllarca sosyolojik realiteleri tanımadık da ne oldu?!

Yok mu oldular?

Mesela Kürt realitesini, mesela Alevi realitesini tanımadık da ne oldu?

Sınıfsız, imtiyazsız kaynaşmış bir kitle mi olduk?!

İslami cemaatleri, tasavvufi tarikatları görmedik, tanımadık da ne oldu?

Bittiler mi?

Hayır!

Ne oldu?

Söyleyeyim mi?

Bir yandan merdiven altı binlerce sömürücü gruplar çıktı ama diğer taraftan da işte İsmailağa Cemaati (Nakşibendi/Halidiye kolu) gibi milyonlarca bağlısı olan bir tarikat, cemaat seviyesine ulaştı.

Diyeceğim şu ki;

Bir sosyolojik realiteyi tanımak o realiteyi olduğu gibi benimsemek değildir!


O realiteyi düşmanlaştırmamak…

Siyasi mühendislikle, jakobenizmle, yasakçılıkla ortadan kaldırmaya çalışmamak ama diğer taraftan da doğru rol modeller ile evrime barış içinde toplumsal gelişmeye yol açmak en doğru yöntemdir.

Yani karşıdakinin varlığına saygı göstermektir…

Ki, işte İlhan Kesici de tam olarak bunu yapmıştır!

Çünkü saygı gösterilmeyen kimlik “yara” bağlar.

Amin Maloof’un deyimiyle; “Ölümcül kimlik” olur.

Bu kadar deneyime rağmen neden hala ısrarla aynı şeyi yapmaya devam ediyoruz?

Nedir bizim istediğimiz esasen?

Herkesin istediği dini, inancı ya da inançsızlığı, istediği kültürü, istediği dili, istediği elbiseyi ya da istediği yaşam tarzını dilediği gibi özgürce yaşayabileceği bir Türkiye mi?

Yoksa yaralı kimlikler yüzünden her daim çatışan ve kavga eden insan yığınları mı?

Hangisini istiyoruz gerçekten?

"Habertürk yazarı Sevilay Yılman: Sosyolojik realiteyi reddetmek ne kazandırdı şimdiye kadar?" haberi, 27 Haziran 2022 tarihinde yazılmıştır. 27 Haziran 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Habertürk yazarı Sevilay Yılman: Sosyolojik realiteyi reddetmek ne kazandırdı şimdiye kadar? haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Habertürk yazarı Sevilay Yılman: Sosyolojik realiteyi reddetmek ne kazandırdı şimdiye kadar? 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:50 Altın Fiyatları Yükseliyor: Çeyrek Altın 4.257,00 Liraya Ulaştı
  2. 11:39 CHP'li belediye ile MHP arasında afişli borç atışması
  3. 11:33 NASA Uyarıyor: Starlink Uyduları Dünya'nın Manyetosferini Tehdit Ediyor!
  4. 11:30 Cem Yılmaz'ın "CMXXIV" Gösterisinde Espri Konusu: Nafaka!
  5. 11:28 Yüzde 50+1 kuralına Saray'dan olumsuz yanıt geldi: Boşuna uğraşmasınlar
  6. 11:23 Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar: Doğalgaz ve elektriğe mayıs ayında zam yok
  7. 11:20 İzmir Seferihisar Açıklarında 4,5 Büyüklüğünde Deprem: AFAD'dan Son Dakika Açıklaması
  8. 11:18 Nuri Alço'nun sağlık durumunda yeni gelişme
  9. 11:16 Rusya'nın Stavropol Bölgesinde Tu-22M3 Bombardıman Uçağı Düştü
  10. 10:59 İstanbul'da 2 İETT otobüsü çarpıştı: Yaralılar var
  11. 10:51 İkinci el otomobilde fiyatlar uçtu
  12. 10:48 Mehmet Şimşek açıkladı: Kamuda kemerler sıkılacak
  13. 10:40 Trol çeteleri, kendilerini besleyenleri hedeften çıkarabilmek için sağa sola pervasızca saldırıyor
  14. 10:35 İstanbul’da feci kaza: Kamyon ile otomobil çarpıştı: 2 ölü 4 yaralı
  15. 10:30 Karar yazarı Yusuf Ziya Cömert: Mehmet Şimşek de müteahhitlere kıyamıyor
  16. 10:22 İyi Parti'den istifa eden Salim Ensarioğlu: 60 milletvekili kendisine yer arıyor
  17. 10:17 AK Parti'yi yönetenler acilen istifa etmeli ve kendilerinden sonrakilere yol açmalıdır
  18. 09:52 Şahan Gökbakar Yılmaz Morgül'ü ti'ye aldı
  19. 09:46 AK Parti MYK'da 31 Mart analizi: En büyük darbe eski AK Partililerden
  20. 09:41 Göçmen işçi dönemi başladı: Özlem Zengin inkar etti, AK Parti'nin programında yer aldı
Gündem Haberleri