Haldun Dormen'in hayatı belgesel oldu: "Yaparsın Şekerim"

Haldun Dormen’in fikri ve vizyonuyla hayata geçirilen ve Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nin desteğiyle çekilen belgeselin galasına, iş ve sanat camiasından önemli isimler katıldı.

Galaya katılan isimler arasında Almula Uluer, Atılgan Gümüş, Ayça Bingöl, Ayşe Arman, Azra Akın, Füsun Önal, Göksel Kortay, Gülben Ergen, Gürkan Uygun, Halit Ergenç, Kerem Atabeyoğlu, Murat Akkoyunlu, Mustafa Denizli, Nedim Saban, Ömer Dormen, Selçuk Yöntem, Suna Keskin, Yosi Mizrahi, Zerrin Tekindor yer aldı.

 “Yaparsın Şekerim”, Dormen'in ilham veren yaşam öyküsünü, yakın çevresinin anılarıyla anlatıyor. Dormen’in henüz 20 yaşındayken babasına yazdığı mektupla başlayan ve yüzlerce oyun, binlerce öğrenciyle bugüne kadar uzanan tiyatro serüveninin en yakın tanıkları tarafından aktarıldığı belgeselin yapımcılığını ve yönetmenliğini Selçuk Metin, senaristliğini ise Zeynep Miraç üstlendi. Belgeselin görüntü yönetmenliğini Uğur İçbak, müziklerini Serpil Günseli yaptı. Belgeselin seslendirmesini  ise Demet Evgar gerçekleştirdi.

1134 sanatçıdan ortak açıklama: ''Müzik Susturulamaz, Müzisyenler Susmaz!''

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nin desteğiyle çekilen belgeselde Haldun Dormen’in “Yaparsın Şekerim” dediği isimlerden; Ali Altuğ, Ayça Bingöl, Atılgan Gümüş, Ayşe Arman, Betül Mardin, Demet Evgar, Duygu Sağıroğlu, Erol Evgin, Erol Günaydın, Fırat Tanış, Göksel Kortay, Gülben Ergen, Hakan Altıner, Halit Ergenç, Hüseyin Gülhuy, İzzet Günay, Kerem Atabeyoğlu, Mehmet Ali Alabora, Mustafa Alabora, Nevra Serezli, Salih Güney, Selçuk Yöntem, Suna Keskin ve Zihni Göktay’ın yanı sıra Dormen’in yakın dostları ile ailesinin kendi anlatımlarıyla anılarına da yer verildi.

"Yaparsın Şekerim"

1940’ların sonu, Çiftehavuzlar’da Dormen’lerin köşkü… Ülkenin önde gelen iş adamlarından biri olan Sait Dormen; kolejde okuttuğu tek oğlu Haldun’un işleri ondan devralacağının hayallerini kurarken Haldun’un aklında bambaşka bir gelecek planı vardı. Tıpkı sinema perdesinde seyrettiği aktörler gibi olacak; filmler, oyunlar yönetecek, kendi ülkesindeki sanatçıların Batı’dakiler gibi saygı görmesini sağlayacaktı. Çevresindeki herkesin “Deli misin?” dediği bir hayaldi bu. Bu soruyla hayatının geri kalanında da karşılaşacağını henüz bilmiyordu.

ABD’de, Yale Üniversitesi’nde okuyup da ülkesine döndüğü andan itibaren sadece ve sadece hayallerinin peşinden koştu. Hepsini gerçekleştirdi. Türk tiyatrosuna sayısız oyuncu, yönetmen, tasarımcı ve bir üslup armağan etti.

Dormen Tiyatrosu’nu iki kez kurdu, iki kez kapadı. Sokak Kızı İrma’dan Hisseli Harikalar Kumpanyası’na nice müzikalle zirveye tırmandı, Lüküs Hayat’a yeniden can verdi. TV programları, kitaplar, filmler, yeni oyunlar, yeni müzikaller… Tiyatroya olan tutkusuyla hep üretti.

Yürüdüğü yol engellerle, zorluklarla doluydu. Büyük yatırım yaptığı oyun battı, yılmadı. Oyuncuları onu ortada bıraktı, yılmadı.  İflas etti, yılmadı. Hep yürüdü. Öğrencilerine, yakınlarına, tanıdığı ve tanımadığı herkese “yolda olmayı” öğretti. Hep “Hadi” dedi, cesaretlendirdi, umut ve güç verdi.

Sihirli değneği yoktu belki lakin sözleri sihir gibiydi. İzzet Günay’dan Halit Ergenç’e, Altan Erbulak’tan Gülriz Sururi’ye, Demet Evgar’dan Ayça Bingöl’e, Erol Evgin’den Nevra Serezli’ye herkese aynı sözlerle güç verdi: “Yaparsın Şekerim” dedi…

Haldun Dormen’in yaşamı; tutkunun, çalışmanın ve umudun buluştuğu bir öykü. Yalnızca tiyatro severlere değil herkese ilham veriyor.