Hizbullah, İsrail’e Misilleme Saldırısı Düzenledi: 'İntikam Almaktan Vazgeçmedik'

İsrail’in kuzeyinde, uzun süredir devam eden gerginlikler bir kez daha tırmanışa geçti. İsrail’in Lübnan’a yönelik hava saldırılarının ardından, Hizbullah, bu saldırılara misilleme olarak cevap verdi. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, düzenlenen saldırının misillemenin sadece ilk aşaması olduğunu vurguladı ve "İntikam almaktan vazgeçmedik" ifadesini kullandı. Nasrallah, İsrail’in sınırları aşarak Lübnan’daki sivillere yönelik gerçekleştirdiği eylemlerin kabul edilemez olduğunu, bu nedenle misillemenin gerekli olduğunu belirtti.

Nasrallah, İsrail’in "tüm kırmızı çizgileri aştığını" ve birçok Lübnanlı sivilin hayatını kaybetmesine neden olduğunu ifade etti. "Misillemeyi geciktirmek cezanın parçası" diyen Nasrallah, gerçekleştirdikleri operasyona "Erbain" adını verdiklerini duyurdu. Bu operasyonun, hedeflerinin İsrail'deki siviller ya da altyapı olmadığını vurgulayarak, askeri hedeflere yönelik olduğunu söyledi. 

Hizbullah lideri, "Askeri hedefleri vurmamız gerektiğine karar verdik. İsrail topraklarının 110 kilometre içine, Tel Aviv’e 1.5 kilometre mesafedeki Glilot Askeri İstihbarat Üssü’nü hedef aldık" şeklinde konuştu. Bu operasyonun, o bölgeden drone kullanarak gerçekleştirdikleri ilk saldırı olduğunu belirten Nasrallah, tüm fırlatma bölgelerinin aktif olarak kullanıldığını ve toplamda 340 roket fırlatma bölgesinden drone’ların havalandığını açıkladı.

Ayrıca, Nasrallah, Fuad Şükür’ün suikast sonucu öldürülmesinin intikamının neden geç alındığını da açıkladı. Bu gecikmenin, Gazze’deki ateşkes görüşmelerine fırsat tanımak amacıyla yapıldığını ifade etti. Hizbullah lideri, İsrail’in kayıplarını örtbas etmeye çalıştığını vurgulayarak, İsrail’in insansız hava araçlarını düşürdüğünü iddia etmesine rağmen, birçok drone’un sınırı geçerek belirlenen hedeflere ulaşmayı başardığını söyledi.

Bu gelişmeler, bölgedeki gerginliğin daha da artabileceğine işaret ediyor. Hem Hizbullah hem de İsrail, karşılıklı olarak birbirlerine yönelik tehdit ve saldırılarda bulunmaya devam ederken, sivillerin hayatlarının tehlikeye girmesi ise endişe yaratıyor. Uluslararası toplumun bu duruma nasıl bir tepki vereceği merakla bekleniyor.