HKP'den Suriyelilere vatandaşlık verilmesine ilişkin açıklama
HKP'den Suriyelilere vatandaşlık verilmesine... Halkın Kurtuluş Partisi son günlerde çok tartışılan Suriyeli mültecilere vatandaşlık statüsü verilmesi girişimine dair açıklama yaptı. HKP'nin açıklaması şu şekilde;Yanlış Slogan: Ülkemde Suriyeli istemiyorum!Doğru...
Halkın Kurtuluş Partisi son günlerde çok tartışılan Suriyeli mültecilere vatandaşlık statüsü verilmesi girişimine dair açıklama yaptı.
HKP'nin açıklaması şu şekilde;
Yanlış Slogan: Ülkemde Suriyeli istemiyorum!
Doğru Slogan: Ülkemde AB-D Emperyalistlerini ve Yerli Satılmışları istemiyorum!
Gerçek insanlardır Devrimciler. Onurlarından başka her şeylerini vakfederler İnsanlığın Kurtuluş
Mücadelesine. Yarınlarını düşünmezler, bu kutsal mücadeleyi verirlerken. Dert olarak edindikleri tek şey,
insanlığın hayvanlık konağından kurtulmasıdır. İnsanların kardeşçe, birbirinin sırtına basmadan, birbirlerini
ezmeden, sömürmeden yaşayabilecekleri insancıl konağa bir an önce ulaşması için mücadele verirler. Ve
dünyanın neresinde olursa olsun bir insana yapılan haksızlığı kendilerine karşı yapılmış gibi hissederler.
Devrimciler bu mücadeleyi verirlerken, kim Halk düşmanı, kim Halkın yanında, bilimin ışığında
değerlendirirler; cepheleri netleştirirler, kime karşı, neden, niçin ve nasıl mücadele verilmesi gerektiğini
billurlaştırırlar ve geniş Halk yığınlarını örgütleyerek, bütün kötülüklerin kaynağı insan soyunun en büyük
düşmanlarına karşı yönlendirirler mücadeleyi.
Günümüzde bütün kötülüklerin kaynağıdır, anasıdır AB-D Emperyalistleri. Bugün bu gerçeklik
atlanırsa, mücadele bu kaynağa yönlendirilmez ise, hiçbir olay doğru değerlendirilemez, hiçbir mücadeleden
sonuç alınamaz. Katil AB-D Ülkemizden ve Ortadoğu’dan defol denemez ise, yapılan her değerlendirme,
verilen her mücadele, insan soyunun bu en büyük düşmanlarının değirmenine su taşımaktan, onlara hizmet
etmekten öteye gidemez. Eğer bir insan veya bir siyaset, bütün kötülükleri yaratanın AB-D Emperyalistleri
olduğunu göremez ve bu insanlık düşmanlarına defol diyemez ise ne gafillikten kurtulabilir, ne hainlikten.
Ve ömrü boyunca da alnındaki bu onursuz damgayla yaşamak zorunda kalır.
Bin ülkeli bir dünyaya ulaşmak için başta Ortadoğu olmak üzere bütün dünyayı kana bulayandır AB-
D Emperyalistleri. Milyonlarca insanı yurtlarından eden, vatansız konumuna düşüren, insanları göç etmek
zorunda bırakan da AB-D Emperyalistleridir. Dolayısıyla bugün ülkemizde yaşanan mülteci krizinin
yaratıcısı da, sorumlusu da, kaynağı da AB-D Emperyalistleri ve onların yerli işbirlikçileridir.
Suriye’ye el atmadan önce AB-D Emperyalistleri, Suriyelilerin yaşadıkları toprakları terk etmek gibi
bir dertleri yoktu. AKP’giller sınırları yolgeçen hanı gibi açmadan, Ortaçağcı sapıklarla Suriye’yi
doldurmadan önce, Suriyeliler ülkelerinde huzurlu ve mutlu yaşarlardı. Can atmazlardı, başka bir ülkede ser
sefil yaşamaya, Akdeniz’in, Ege’nin sularında canlarını bırakmaya. Hangi insan ister kendilerinin pazarlık
malzemesi olarak kullanılmasını. İşte bugün insana düşman AB-D Emperyalistleri ve onların besleme Yerli
Satılmışları, Ortaçağcıların zulmünden kaçan insanları birbirlerine karşı tehdit unsuru olarak kullanmakta.
AKP’giller iç politikada Suriyeli Göçmenleri diktatörlüğe giden yolda oy deposu olarak kullanmaya
çalışıyor. Dış politikada da “sınırları açarım'' tehdidiyle Emperyalistlerden para koparmanın aracı olarak
görülüyor Suriyeliler.
AKP’gillerin diplomasız büyük patronu, Suriyelilere sizleri vatandaş yapacağım diyerek şimdiden
diktatörlüğüne oy devşirmeye çalışır. Karşılarında ki Amerikancı CHP mağdur konumuna düşmüş insanı
referanduma götürmeye çalışır. Amerikancı HDP önce referandumla halka soralım der; arkasından kıvırıp
olmaz Mültecilik statüsü verelim, vatandaşlığa alalım der. Kontrgerillanın özel örgütü MHP’de klasik
ırkçılığını yaparak tribünlere oynamaya devam eder. Her zaman ve her olayda olduğu gibi Amerikancı dörtlü
çete, ağababaları Emperyalistlerin sorumluluğunu görmezler, görmezden gelirler, gerçeği Halkın gözünden
kaçırmak için dinciliği, ulusalcılığı, Türkçülüğü, Kürtçülüğü oynamaya devam ederler.
AKP’giller insanlarımızı işsizlik, pahalılık, zam, zulüm sarmalında inletiyor. Başını sokabilecek bir
dört duvar için Emekçiler ömürlerini heba ediyor. Devlet Üniversitelerine Halk çocuklarının girebilmesi için
servet harcamak gerekiyor. Parası olanın okuyabileceği, parası olanın sağlık hizmetlerinden
yararlanabileceği eğitim ve sağlık sistemine geçiliyor. Böyle bir ortamda açıklama yapıyor AKP’giller:
Suriyelilere Vatandaşlık vereceğiz, TOKİ’lerden ev vereceğiz, iş vereceğiz, bedava sağlık hizmeti vereceğiz,
sınavsız Üniversitelere sokacağız. Bu Suriyelilere karşı halkı kışkırtmaktır. Katliamlara, linçlere, saldırılara
kapıyı aralamaktır. Bilinçsiz, olayın gerçek yüzünü göremeyen, kendilerinin yaşadığı mağduriyetlerin
sorumluluğunu Suriyeli göçmenlere yükleyen insanları Suriyelilere karşı; “Ülkemde Suriyeli İstemiyorum.''
diyerek kışkırtmaktır. Bu, AKP’gillerin, Suriye Halkına karşı AB-D Emperyalistlerinin taşeronluğuna
bilinçlice ve gönüllüce soyunmasını, Mülteci Krizindeki sorumluluğunu saklamaya yönelik çabasıdır.
Üç milyon kadar Suriyeli ülkemizin şehirlerini kaplamış durumda. Bir o kadarı da başka ülkelerde
kamplarda veya varoşlarda yaşam savaşı veriyor. 12-13 milyon Suriyeli de Ülkesinin Emperyalist talanına
karşı, Beşşar Esad önderliğinde mücadele veriyor. Gerçek vatandaş, etnik kökeni ne olursa olsun, bugün
Suriye’de AB-D Emperyalistlerine ve onların işbirlikçilerine, Ortaçağcı sapık IŞİD’e karşı mücadele
yürüten, ülkesini terk etmeyen, önderliğiyle etle tırnak gibi kaynaşan Yurtseverlerdir. Ama herkes bu derece
Yurtsever olmayabilir, Cesaret sahibi olmayabilir, korkak olabilir, kendi canını vatan mücadelesinin önüne
koyabilir. Ne olursa olsun bu Suriyelilere karşı; “Ülkemde Suriyeli İstemiyorum.'' ırkçı yaklaşımını haklı
kılmaz. Böylesine bir yaklaşım, hatta söylem sorunun gerçek sahiplerini yani AB-D Emperyalistlerini ve
AKP’gilleri gizlemektir. Onların sorumluluğunu gözden kaçırma girişimlerine, çabalarına hizmet etmektir.
İstemeden de olsa.
Bu sorunun gerçek çözümü bellidir. Öncelikle, yolgeçen hanına dönmüş sınırların kontrol altına
alınması gerekmektedir. Sınırlardan sapıklar ordusu Ortaçağcı IŞİD’in, El Nusra’nın geçişleri
durdurulmalıdır. Beşşar Esad yönetimiyle birlikte bu sapıklar, caniler, katiller ordusu bertaraf edilmelidir.
AB-D Emperyalistleri Suriye’yi hedef tahtasına yerleştirdiklerinde, bu yapılmış olsaydı, sınırlarımız eleğe
döndürülmemiş olsaydı, bugün bu sorun yaşanmazdı, on binlerce Suriyeli canından olmaz, milyonlar
vatanını terk etmek zorunda kalmazdı. Bebeklerin cansız bedenleri sahillere vurmazdı.
Ülkemizdeki Suriyelilerden ülkelerine dönmek isteyenlere bütün yollar açılmalı, en ufak bir zorluk
çıkarılmamalıdır.
Biz AB-D Emperyalistlerinin 786 bin Kilometrekarelik mülteci kampı değiliz. 5-10 Suriyeli göçmeni
büyük törenlerle ülkesine kabul eden, geriye kalan milyonları almamak için AKP’gillere rüşvetler veren, geri
dönüş antlaşmaları imzalayan-imzalattıran, Suriye Sınırını açtıran, kendi ülkelerine sınırları kapattıran
Emperyalistlerin topraklarına kapağı atmayı kurtuluş olarak gören bütün Suriyelilere bütün kapılar
açılmalıdır. Yani süreç tersine dönmelidir kısaca. Suriye ile olan sınırlarımız Suriye’yi parçalamak
isteyenlere kapatılmalı, Vatanına dönmek isteyen Suriyelilere sonuna kadar açılmalı, Emperyalist
Anavatanlara gitmek isteyen Suriyelilere de kapalı olan sınırlar açılmalı, isteyen Suriyelinin istediği yerde
yaşaması sağlanmalıdır.
Bunu gerçekleştirecek olan Halkın iktidarıdır. Halkların acılarından, gözyaşlarından, kanlarından
beslenen satılık iktidarların harcı değildir bu sorunun üstesinden gelmek. O günler gelecek, kan, gözyaşı
duracak, insanlar doğdukları, köklerinin olduğu topraklarda mutlu, huzurlu yaşayacak. O günlere ulaşıncaya
kadar da bu insan sefaletlerine karşı mücadele hiç dinmeyecek, hep sürecek.
Halkız! Haklıyız! Yeneceğiz! 14.07.2016
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi
"HKP'den Suriyelilere vatandaşlık verilmesine ilişkin açıklama" haberi, 15 Temmuz 2016 tarihinde yazılmıştır. 15 Temmuz 2016 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan HKP'den Suriyelilere vatandaşlık verilmesine ilişkin açıklama haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. HKP'den Suriyelilere vatandaşlık verilmesine ilişkin açıklama 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.