Hormon İlaçlarının Beyin Tümörü Riski: Fransa'dan Çarpıcı Bulgular

Fransa'daki araştırmacılar, belirli hormon ilaçlarının uzun süreli kullanımının nadir ancak çoğunlukla iyi huylu beyin tümörleri geliştirme riskini artırabileceğini ortaya koydu. Özellikle progestojen içeren ilaçların uzun süreli kullanımının menenjiyom riskini artırdığı belirlendi. Bu bulgu, ilaçların potansiyel yan etkileri konusunda daha fazla bilgi sağlamaktadır.

Fransa'daki araştırmacılar, doğum kontrolü ve endometriozis gibi durumları tedavi etmek için kullanılan belirli hormon ilaçlarının, nadir ancak çoğunlukla iyi huylu beyin tümörleri geliştirme riskini artırabileceğini öne sürdüler. Bu çalışma, belirli progestojen ilaçların uzun süreli kullanımının, beyin çevresinde oluşan ve genellikle kanserli olmayan "menenjiyom" olarak bilinen tümörlerle ilişkilendirildiğini ortaya koydu. Özellikle, ilaçları bir yıldan fazla kullanan kadınlarda menenjiyom riskinin daha yüksek olduğu bulundu. Fransa Ulusal İlaç ve Sağlık Ürünleri Güvenliği Ajansı'ndaki araştırmacılar, menenjiyomların genellikle kanserli olmadığını, ancak beyne baskı yapabilecekleri için sıklıkla cerrahi müdahale gerektirdiğini belirtti.Araştırmacılar, 2009 ile 2018 yılları arasında Fransız ulusal sağlık sistemi verilerini kullanarak, yaş ortalaması 58 olan 18 bin kadının sağlık geçmişini inceledi. Yapılan araştırmada, progestojenin uzun süreli (12 aydan fazla) kullanımının, ameliyat gerektiren menenjiyom oluşma riskinin arttığı keşfedildi.Öte yandan, kanser epidemiyoloğu Profesör Paul Pharoah, progestojen türlerinin farklı riskler oluşturabileceğini ve yaygın olarak kullanılan doğum kontrol hapları veya hormon replasman tedavisi alan kadınlarda menenjiyom riskinin artmadığını belirtti. Pharoah, kadınların doktorlarına danışmadan doğum kontrol haplarını bırakmamaları gerektiğini vurguladı.Birleşik Krallık'taki kanser veri kayıtlarına göre, 30 yaşındaki her bin kadından dördünde 80 yaşına kadar beyin tümörü gelişmesi bekleniyor. Bu bulgular, belirli hormon ilaçlarının uzun süreli kullanımının potansiyel risklerini anlamak ve kadınların sağlık durumlarını yönetmek için önemli bir bilgi sağlıyor.